CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, İzmir’de kavga eden şahıslardan birinin üzerinden çıkan ‘Türkiye Devlet Fedaileri’ni İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sorduklarını ancak şu ana kadar bir yanıt alamadıklarını söyledi. Murat Bakan, “Uçan kuştan haberinin olduğunu iddia eden bir İçişleri Bakanımız var. Süleyman Soylu’nun ‘Türkiye Devlet Fedaileri’nin kim olduklarını bildiğini düşünüyoruz” dedi.
SADAT’TAN SONRA ‘TÜRKİYE DEVLET FEDAİLERİ’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, SADAT’ı ‘paramiliter kuruluş’ olarak tanımlamış, “Seçimi gölgeleyecek, seçimin güvenliğini sarsacak herhangi bir şey olursa sorumlusu burasıdır ve Saray’dır” ifadelerini kullanmıştı. SADAT’tan sonra şimdi de “Türkiye Devlet Fedaileri” ismi gündeme geldi.
Cumhuriyet’in haberine göre, İzmir’de M.C.O. isimli kişinin üzerinden “Türkiye Devlet Fedaileri” adına düzenlenmiş Cumhurbaşkanlığı forsunun olduğu bir tanıtım kartı ve tabanca çıktı. CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan “Türkiye Devlet Fedaileri”ni İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sorduklarını belirtti. “Bugüne kadar sorularıma doğru düzgün bir cevap alabilmiş değilim” ifadelerini kullanan Bakan, “Kendisi de bürokratları da devlet terbiyesinden uzak sokak kabadayısı gibi bir görev yaptıkları için, önergeleri yanıtlamıyorlar ve böylece milletvekillerinin denetim görevlerini yerine getirmelerine de engel oluyorlar” dedi.
‘BİZ DE İZMİR’DEKİ OLAYLA ÖĞRENDİK’
“Türkiye Devlet Fedaileri”nin nasıl bir yapı olduğuna dair bilginiz var mı? Nerelerde örgütleniyorlar, faaliyet kapsamları neler?” sorusuna Bakan, “Biliyorsunuz İzmir Torbalı’da polis kavga eden iki şahsa müdahale ediyor ve şahıslardan birinin üzerinde bir çeşit kimlik kartı çıkıyor. Bu kartın üstünde ‘Türkiye Devlet Fedaileri’ yazıyor ve Cumhurbaşkanlığı forsu bulunuyor. Ayrıca kartta şahsın ‘T.C. kimlik numarası’, ‘adı’, ‘soyadı’, ‘görev yeri’ ve ‘görevi’ bilgileri yer alıyor. Görev yeri ‘Türkiye’ görevi ise ‘Genel Başkan Yardımcısı’ olarak yazılmış. Bizim de ‘Türkiye Devlet Fedaileri’nden bu şekilde haberimiz oluyor” yanıtını verdi.
“Açık kaynak taraması yaptığımızda haklarında herhangi bir bilgiye ulaşamıyorsunuz” ifadelerini kullanan Bakan, “Uçan kuştan haberinin olduğunu iddia eden bir İçişleri Bakanımız var. Süleyman Soylu’nun ‘Türkiye Devlet Fedaileri’nin kim olduklarını bildiğini düşünüyoruz. Biz de kendisine sorduk. Yanıt verdiğinde kamuoyuyla paylaşacağız” diye konuştu.
‘BİR ‘DEVLET GÖREVLİSİ’ İZLENİMİ VERİYORLAR’
Bakan son zamanlarda, “AKP-MHP’nin genel merkezlerinde parti yöneticileriyle, Meclis’te milletvekilleriyle görüşen, vali, kaymakam gibi kamu kurumlarına ziyaretler yapan, bu görüşme ve ziyaretlerde çekildiği fotoğrafları sosyal medyada paylaşan; hal, tavır ve söylem olarak adeta bir ‘devlet görevlisi’ izlenimi veren birtakım derneklerin ve/veya yapılanmaların ayyuka çıktığına” dikkat çekti.
‘AK PARTİ GENEL MERKEZİ ZİYARET EDİLMİŞ’
“SADAT ve seçim güvenliğinin tartışıldığı şu günlerde başka hangi yapılardan söz edilebilir?” sorusuna CHP’li Bakan şu yanıtı verdi:
“Geçtiğimiz haftalarda gündeme getirdik; Ak Gençlik Ocakları diye bir dernek var mesela. Bu derneğin başkanı olan şahsın lüks aracının plakasının ‘Genel Başkan’ yazılı kırmızı bir şeritle kapatıldığı, Cumhurbaşkanlığı forsunun da yer aldığı ‘Ak Gençlik Ocakları’ ifadesinin yazılı olduğu bir araç kartını kullandığı, araçta normalde en üst düzey protokoldeki araçların kullanımına izin verilen ve geçiş üstünlüğü sağlayan ‘araç çakarı’ bulunduğu; şahsın kaymakamlıklar, AKP Genel Merkezi dahil birçok kurum ve makama ziyaretler gerçekleştirdiği ortaya saçıldı. Biz bu konuyu Meclis’e taşıdık ve Süleyman Bey’e sorduk.”
‘BİR DERNEK NASIL ÖZEL HAREKÂT İSMİNİ ALABİLİR?’
Bakan, gündeme getirdikleri başka bir derneğin de “Özel Harekât Ocakları Derneği” olduğunu söyledi. Bakan, “Bu dernekten nasıl haberdar olduklarını ise şöyle anlattı: “Şırnak’ın Silopi ilçesinde beş çocuk annesi Sakine Külter’in yüzü yakılarak işkenceyle öldürülmesi olayının zanlısının bir derneğin başkanı olduğunun ortaya çıkmasıyla varlığından haberdar olduk.”
CHP’li vekil, “Özel Harekât” isminin Türk Silahlı Kuvvetleri ve İçişleri Bakanlığı’na bağlı polis ve jandarma teşkilatı bünyesinde kurulmuş Özel Harekât Başkanlığı, Polis Özel Harekât (PÖH), Jandarma Özel Harekât (JÖH) gibi özel ekiplerde silahlı kamu görevi yapanlar için kullanıldığını vurguladı. “Bir dernek nasıl böyle bir isim alabilir? Buna kim nasıl izin verir?” diye sordu.
‘HÖH BAŞKANI DEVLET MEMURU ÇIKTI’
“Önceki yıllarda ise yine benzer bir paramiliter yapılanma izlenimi veren Halkın Özel Harekâtı (HÖH) adlı bir derneğe dikkat çekmiştik” ifadelerini kullanan Bakan, “Çok kısa sürede basının da aracılığıyla kamuoyunda büyük bir baskısı oluşmuş ve bu dernek İçişleri Bakanlığı tarafından kapatılmıştı. Dernek başkanının Ulaştırma Bölge Müdürlüğü’nde ‘devlet memuru’ olduğu ve 24 Haziran 2018’deki seçimlerde AKP’den aday adayı olduğu ortaya çıkmıştı. Bu dernek daha sonra ‘Milli Seferberlik Hareketi Platformu’ olarak tekrar hortlamıştı” dedi.
‘ÖNERGELERİ YANITLAMIYORLAR’
CHP’li vekil, “Ben bir milletvekili olarak halka olan sorumluluğum gereği, halkta aldığım güç ve anayasa ile TBMM İçtüzüğü’nden aldığım görevle yazılı soru önergesi aracılığıyla konunun muhatabı Süleyman Soylu’ya sorular sordum. Bugüne kadar sorularıma doğru düzgün bir cevap alabilmiş değilim” ifadelerini kullandı. Bakan, “Kendisi de bürokratları da devlet terbiyesinden uzak sokak kabadayısı gibi bir görev yaptıkları için, önergeleri yanıtlamıyorlar ve böylece milletvekillerinin denetim görevlerini yerine getirmelerine de engel oluyorlar” diye konuştu.
“Ancak şunu unutmasınlar; bu yazılı soru önergeleri Meclis’in ve bakanlığın kayıtlarına giriyor, tarih yazılırken bu resmi evraklar kanıt niteliğinde oluyor, olacak. Keza vermedikleri yanıtlar da öyle” diyen Bakan son olarak şunları kaydetti:
“Bu tarz ne olduğu belli olmayan yapılanmaların ortaya çıkması, ülkemizde silahlı güç/paramiliter yapılanmalar olduğu izlenimini veriyor ve bu da toplumda korkuya ve endişeye sebep oluyor. İnsan bilmediği şeyden korkar. Biz bu yapılanmaları ifşa edecek ve görünür kılacağız. Ülkede iktidarın yaratmaya çalıştığı bir gizem havası ve korku iklimi var. Biz buna teslim olmayacağız. Korkmuyoruz, korkmamalıyız ve korkmayacağız. Biz bunları kamuoyuna duyurmaya ve ülkeyi yönetenleri uyarmaya devam edeceğiz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***