Güngör Arslan, gazetedeki ofisinde 19 Şubat’ta silahlı saldırıya uğramış, kaldırıldığı Kocaeli Devlet Hastanesi’nde ölmüştü.
Olayla ilgili soruşturmada 10 kişi tutuklu, dört kişi tutuksuz yargılanıyor.
DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın aktardığına göre Kocaeli başsavcılığının iddianamesinde Arslan’ın Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin tramvay ve otobüslerin reklam giydirmeleri ihalelerini alan şirketin sahibi eski Ülkü Ocakları Kocaeli İl Başkanı ve Avukat Ersin Kurt aleyhinde yaptığı haber ve yazılar nedeniyle bizzat Kurt’un azmettermesi sonucu öldürüldüğü anlatıldı.
Savcının iddiasına göre, Ersin Kurt, gazeteci Arslan’ı susturmak için öldürdü.
Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Güngör Arslan cinayeti iddianamesini kabul etti.
İddianamede, Güngör Arslan’ın gazetecilik faaliyetleri nedeniyle öldürüldüğü ayrıntılarıyla anlatıldı.
İddianamede, şüpheli Ersin Kurt’un Kocaeli Barosu’na bağlı avukat olduğu ancak avukatlıktan çok ticari işlerle uğraştığı yazıldı.
Kurt’un sahibi ve yetkilisi olduğu Kentpark LTD.ŞTİ’nin olaydan kısa bir süre önce Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından tramvay ve otobüslerin reklam giydirmeleri amacıyla yapılan ihaleyi kazandığı aktarılarak Arslan’ın Ses Kocaeli isimli haber sitesinde, 3 Şubat 2022 tarihinde ‘Tramvayın giydirmelerini kim yapıyor?’ başlığıyla yazı yayınladığı anımsatıldı.
Yazı içeriğinde maktulun şüpheli Ersin Kurt’un ihaleyi almasını eleştirdiği belirtilen iddianamede, şüpheli Ersin Kurt’un bu habere erişimin engellenmesi amacıyla mahkemeye başvurduğu ancak talebinin reddedildiği anlatıldı.
Güngör Arslan, 8 Şubat 2022 tarihinde Ersin Kurt hakkında ‘Nasıl avukatlık yapabiliyor?’ diye yazı yazdığı aktarılan iddianamede, Arslan’ın şüpheli Ersin Kurt’u eleştirdiği, şüpheli Ersin Kurt’un avukat olmasına rağmen ihaleyi nasıl aldığı ve ticaretle nasıl uğraştığı konularına değindiği, aynı gün Ses Kocaeli gazetesinde şüpheli Kurt hakkında ‘Avukat Kurt’a mahkemeden ret’ diye haber yapıldığı kaydedildi.
Arslan’ın Kurt’un aleyhine birden fazla haber yapması üzerine, Ersin Kurt’un hakkındaki bu haberlerden ‘duyduğu öfke ve infalle’ daha sonra yazılacak olan haberlere mani olmak amacıyla kendisine “Reis” diye hitap eden şüpheli B.P.’ye Arslan’ı ‘öldürmesi ve bu yolla susturması yönünde talimat verdiği’ yazıldı.
İddianamede, olay öncesinde B.P.’nin arasında bulunduğu dört şüphelinin keşif ve plan yaptıkları, maktul hakkında bilgi topladıkları anlatıldı.
Şüphelilerin tetikçi şüpheli R.Ö.’yü Derince’deki evinden aldıkları ve seri numaraları silinmiş silah ve 10 mermi verdikleri anlatılan iddianamede, boş bir arazide silahın test edilmesinin ardından tetikçinin Güngör Arslan’ın iş yerinin önüne bırakıldığı kaydedildi.
Önceden planlandığı gibi şüpheli R.Ö.’nün Ş.N. hakkında haber yaptıracağını söyleyerek Güngör’ün yanına geldiği anlatılan iddianamede, R.Ö.’nün maktule birden fazla kez ateş ettikten sonra iş yeri çıkış kapısına geldiği, maktulün hayatta olduğunu görmesi üzerine geri dönerek maktule tekrar birden fazla kez ateş ettiği ve olay yerinden ayrıldığı kaydedildi.
İddianamede, şüphelilerin Güngör Arslan’ın B.P.’nin kız arkadaşı T.U.’yu ‘taciz ettiği, bu nedenle husumet beslediği ve tetikçiyi azmettirdiği şeklinde bir kurgu oluşturdukları’ da anlatıldı.
Bu kurgu üzerine beş şüphelinin tanık T.U.’yu yalan beyan için baskıladıkları ancak tanığın bu baskılara boyun eğmediği ve dolayısıyla şüpheli B.P.’yle maktul arasında öldürmeye gerektirecek herhangi bir husumet ve ihtilafın bulunmadığının ortaya çıktığı kaydedildi.
İddianamede, şüpheli Ersin Kurt ve B.P. hakkında ‘tasarlayarak kasten öldürme suçuna azmettirme’, tetikçi R.Ö. hakkında ‘tasarlayarak kasten öldürme’ iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis, dört şüpheli hakkında ‘kasten öldürme suçuna yardım’ suçlarından ceza istendi. Ayrıca diğer şüpheliler hakkında ise ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’den ceza talep edildi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***