21 gazetecinin 4 gündür gözaltında tutulması ile ilgili bir araya gelen DİSK Basın İş Sendikası, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu, DİSK Basın İş binasında ortak açıklama yaptı.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, Xwebûn Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş, JİNNEWS Haber Müdürü Safiye Alagaş’ın da aralarında olduğu 20’si gazeteci 21 kişi 4 gündür gözaltında. Dosyalarına kısıtlama kararı getirilen, ifadeleri ise hala alınmayan gazeteciler, tek kişilik hücrelerde tutuluyor.
Açıklamada “Özellikle Özgür Basın geleneği yıllardır gözaltılar, tutuklamalar, sahada şiddet ile mücadele ederek topluma gerçekleri ulaştırmaya çalışıyor. Daha önce öldürerek, bombalayarak susturmaya çalıştıkları bu gelenek tam tersine daha da büyüdü” denildi. Gazeteci örgütleri “Gazetecilik yapmaya her koşulda devam edeceğiz. Bütün gazetecileri, meslek örgütlerini mesleklerine sahip çıkmaya, dayanışmaya çağırıyoruz” çağrısı yaptı.
‘GAZETECİLERİ SERBEST BIRAKIN’
DİSK Basın İş, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu tarafından ortak yapılan açıklamanın tam metni şöyle:
“Gazeteciler her gün yeni baskılarla karşılaşıyor. Bundan bir yıl önce tüm basın meslek örgütleri olarak, yine gazetecilere yönelik baskılar nedeniyle Cağaloğlu’nda İstanbul Valiliği’ne ‘Nefes alamıyoruz, gazetecilik boğulamaz’ yazan bir pankartla yürümüştük. Bu görevi sırasında güvenlik güçlerinin boğazına dizleriyle çöktüğü fotomuhabiri arkadaşımız Bülent Kılınç’ın çığlığıydı.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMUŞTU
O günden bu yana gazetecilere yönelik şiddet, gazetecileri kriminalize etme politikası ne yazık ki daha da arttı. Daha geçtiğimiz günlerde Gezi eylemlerinin yıldönümü nedeniyle yapılan açıklamayı izleyen çok sayıda gazeteci gözaltına alınmış, şiddet görmüştü. Bu nedenle DİSK Basın İş ve Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak suç duyurusunda bulunmuştuk.
Serbest Görüş:
‘GÖZALTI YÖNTEMİ YASALARA AYKIRI’
Tüm bunlar yaşanırken Diyarbakır’dan 21 meslektaşımızın apar topar gözaltına alındığı haberini aldık. Meslektaşlarımız dört gündür gerekçesiz gözaltında tutuluyor. Kendilerine hiçbir suçlama yöneltilmedi. Gözaltı yöntemi yasalara aykırı. Bilgisayarlarına, gazetecilik materyallerine usulsüzce el konuldu.
‘ÖZELLİKLE KÜRT BASININA YÖNELİK BASKILAR GİDEREK ARTIYOR’
Diyarbakır’daki bu toplu gazeteci gözaltılarından bir hafta önce yine bir operasyonda Dicle Fırat Gazeteciler Derneği Eş Başkanı Dicle Müftüoğlu gözaltına alınmıştı. Derneğin diğer eş Başkanı Serdar Altan duruma tepki gösteren bir açıklama yapmıştı. Bu kez Serdar Altan gözaltında ve açıklamayı serbest bırakılan Eş Başkan Dicle Müftüoğlu yaptı.
Özellikle Kürt basınına yönelik baskılar giderek artıyor ve ne yazık ki bu baskılara karşı yeteri kadar ses çıkarılmıyor.
‘GAZETECİLİK BOĞULMAK İSTENİYOR’
Durum gerçekten vahim ve gazetecilik boğulmak isteniyor. Özellikle Özgür Basın geleneği yıllardır gözaltılar, tutuklamalar, sahada şiddet ile mücadele ederek topluma gerçekleri ulaştırmaya çalışıyor. Daha önce öldürerek, bombalayarak susturmaya çalıştıkları bu gelenek tam tersine daha da büyüdü.
‘YETERİ KADAR TEPKİ GÖSTERİLMEZSE BU BASKILARIN HERKESİN KAPISINI ÇALACAK’
Bu baskılar başta da söylediğimiz gibi sadece Kürt basınına da yönelik değil. İktidarın yayınlarından rahatsız olduğu televizyon kanallarına yönelik otomatiğe bağlanan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) cezaları da sansürün boyutunu gösteren bir başka gelişmedir. Bugün Kürt gazetecilere yönelik haksız, hukuksuz gözaltılara yeteri kadar tepki gösterilmezse bu baskıların herkesin kapısını çalacağı açıktır.
‘SARAY İKTİDARI SEÇİME SADECE KENDİ MEDYASIYLA GİRMEK İSTİYOR’
İktidar çıkarmak istediği sosyal medya yasası ile gözaltılar ile basını tamamen susturmaya çalışıyor. Toplumun haber alma hakkı tamamen yok edilmek isteniyor. Saray iktidarı seçime sadece kendi medyasıyla girmek istiyor. Daha önce başarılamadığı gibi, bu kez de başarılamayacak.
‘ÖZGÜR BASIN SUSTURULAMAZ’
Gazetecilik yapmaya her koşulda devam edeceğiz. Bütün gazetecileri, meslek örgütlerini mesleklerine sahip çıkmaya, dayanışmaya çağırıyoruz. Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın. Özgür basın susturulamaz. Gazetecilik suç değildir.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***