Kamuoyunda “dezenformasyon yasası” olarak adlandırılan AKP ve MHP’nin hazırladığı Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, tali komisyon olan Dijital Mecralar Komisyonu’nda kabul edildi.
Yasa teklifiyle ilgili görüşmeler önümüzdeki hafta Adalet Komisyonu’nda devam edecek. Teklif, Adalet Komisyonu’ndan geçmesi halinde TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek.
Muhalefetin “basına sansür torbası” olarak nitelendirdiği teklifin Anayasa’nın düşünce, ifade ve basın özgürlüğüyle ilgili hükümlerine aykırılığı nedeniyle maddelerine geçilmeden reddedilmesine ilişkin önergeler kabul edilmedi. Komisyonda söz alan basın meslek örgütlerinin temsilcileri de teklifin geri çekilmesini istedi.
TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında toplandı.
Yayman, dezenformasyon konusunda farklı fikirler olmasına rağmen hukuksal bir çalışmanın yapılması konusunda ortak bir talep olduğunu söyleyerek, “Hatalarımız varsa geri döneriz. Hem bireysel özgürlükleri koruyan çerçeve hem de devletimizin düzenini güvence altına alacak bir düzenleme olması talebiyle görüşmelerimiz oldu” dedi.
Konuyu ele alırken Avrupa Birliği’ni örnek alarak çalışma yürüttüklerini söyleyen Yayman, cinsel istismar, ırkçılık, siber faşizm, ergen mobbingi, istismar, nefret suçu, ötekileştirme ve buna benzer kavramlar konusunda hassasiyet geliştirdiklerini ifade etti. Yayman, “Biz dezenformasyon yapılmasına karşıyız. Dezenformasyon meselesi siyaset üstü, partiler üstü meseledir” dedi.
Muhalefetin önergeleri reddedildi
CHP ve HDP milletvekilleri, görüşmelere geçilmeden önce söz isteyerek, teklifin Anayasa’ya aykırı olduğunu ifade etti. CHP ve HDP’nin “Anayasa’ya aykırılık” ve alt komisyon kurulması önergeleri reddedildi.
Komisyon Başkanı Hüseyin Yayman, teklif sahibi MHP İstanbul Milletvekili Feti Yıldız’a söz verdi. Yıldız, dezenformasyon, yalan haberin üretilmesi ve yayılmasının birey ve toplum iradesini ipotek altına alan, vatandaşların gerçek bilgiye ulaşma imkanını engelleyen ciddi bir tehdit haline geldiği noktasında hemfikir olunduğunu savundu. Yıldız, şu görüşleri dile getirdi:
“Sahte isim ve hesaplarla yasa dışı içerik oluşturup paylaşma, farklı siyasi düşüncedeki kişilere, herhangi bir alanda rakip olarak gördüklerine, farklı dinlere veya milletlere yönelik küfür, iftira veya hakaret etmek, karalamak ya da itibarsızlaştırmak amacıyla kullanıldığı durumlarda yeni düzenlemeler yapılması gereklidir.”
Yıldız, teklifin en çok tartışılan “halkı yanıltıcı bilgiyi bilerek yayma” suçunu düzenleyen 29. Maddesinde suçun oluşması için “iç barışı bozma ve özel kasıtla haber yalan haber yayma” kriterleri konulduğunu belirterek, “Bunun ikisi bir araya gelmeden suç oluşmaz, onun için tasalanmanıza hiç gerek yok” görüşünü dile getirdi.
CHP milletvekili Tuncay Özkan: 6 yıl yattım
Bunun üzerine CHP’nin gazeteci kökenli milletvekillerinden Tuncay Özkan, “Ben tasalanmadım. 6 yıl yattım bu suçtan” dedi.
Yıldız’ın “Bunu size demiyorum” sözleri üzerine Özkan, “Ergenekon davasının temelini, bu dediğiniz şey oluşturuyor. Siz bunları çok iyi biliyorsunuz” diye karşılık verdi.
HDP milletvekili Abdullah Koç: Basına sansür torbası
Komisyonda söz alan HDP Ağrı Milletvekili Abdullah Koç, düzenlemenin “torba teklif” olarak Meclis’e sunulduğunu anımsatarak, bunun bir “basına sansür torbası” olduğunu söyledi:
“Evrensel hukuk açısından baktığımızda bu kanun teklifinin sorun olacağı ve ince kriterleri çiğneyebileceğini söylemek mümkün. Yalan haber, dezenformasyon olan haberin tespiti mümkün olmayan ortamda bu düzenlemeler tamamen halkı ve muhalif kesimleri susturmaya yönelik.”
Koç’un teklif hakkındaki görüşlerini aktardığı sırada AKP milletvekillerinden tepki geldi. Koç, “Ekonomik krizi bıraktınız yasağa odaklandınız” dedi. HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ ise “Sesi şimdiden kısıyorsun, yasa çıksa ne yapacaksın” tepkisi gösterdi.
Özkan: İletişim Başkanlığı’nı kapatacağız
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, basın kartının İletişim Başkanlığı tarafından verilmesini eleştirerek, iktidara geldiklerinde İletişim Başkanlığı’nı kapatacaklarını söyledi.
Basın kartını sendikaların vermesi gerektiğini belirten Özkan, “İletişim Başkanlığı ne yapmış Türkiye’de? Kart sahibiyle kavga ediyor. Ben sürekli basın kartı sahibiyim, kırk yıldır gazetecilik yapıyorum. Bana kartı verecek mi vermeyecek mi? Ya vermezsen verme. Devlet imziyazında gazetecilik diye bir şey mi kaldı artık” diye konuştu.
İYİ Parti milletvekili Altıntaş: Seçimlerde kullanılmak üzere hazırlanmış
İYİ Parti Ankara Milletvekili Ayhan Altıntaş ise Freedom House’un listesine göre Türkiye’nin Rusya ile birlikte en düşük puanlı 10 ülke arasında yer aldığını, basın özgürlüğü alanında da benzer bir tablonun söz konusu olduğunu söyledi. Avrupa Birliği ülkelerinin vatandaşını korumak için yasa çıkardığını, Türkiye’nin ise Rusya gibi “vatandaşını korkutmak” için düzenleme yaptığını belirten Altıntaş, yasanın “seçimlerde kullanılmak” üzere hazırlandığı görüşünü savundu:
“Bu yasa teklifi belli ki seçimlerde kullanılmak üzere hazırlanmış. Hem AK Parti, hem de MHP liderlerince kamuoyuna açıklanmış bir teklif. O nedenle, iktidar milletvekili arkadaşların inanmasalar bile bir virgülü bile değiştirmeyeceklerini düşünüyorum.”
Altıntaş, teklifin geri çekilerek, tüm paydaşlarla yeni bir teklif hazırlanması ya da yasanın yürürlük tarihinin 1 Ocak 2024 olarak değiştirilmesini önerdi.
Basın meslek örgütleri: Teklifi geri çekin
Komisyona, basın meslek örgütleri temsilcileri de görüşlerini iletti.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkan Yardımcısı Şeyma Paşayiğit, teklifin hazırlığı aşamasında gazetecilerin görüşlerinin alınmamasını eleştirerek, “Gazetecilerin ihtiyaçları, halkın haber alma hakkı ile basın ve ifade özgürlüğü alanının genişletilmesi noktasında bir adım göremiyoruz” dedi. Türkiye’de dezenformasyonun gazeteciler tarafından yapılmadığını belirten Paşayiğit de tartışmalı 29. Maddeye dikkat çekti:
“Gazetecilerin araştırdığı, verileri derlediği, taraflarla konuştuğu, alana giderek yaptığı haberler bile gerçek dışı olarak tanımlanıp dava konusu olabiliyor. O yüzden eğer konu gerçekten sosyal medya üzerindeki dezenformasyonu engellemek ise bu maddeyi geri çekmenizi ve ayrı bir şekilde konunun paydaşlarıyla değerlendirilmesini talep ediyoruz.”
‘Sosyal medya, kontrol ve ceza platformuna dönüşebilir’
Parlamento Muhabirleri Derneği Başkanı Kemal Aktaş, vatandaşların sosyal medyada demokratik bir tepki ortaya koymak adına yaptıkları paylaşımların da ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçlamasıyla hapis cezasıyla cezalandırılabileceklerini söyledi. Aktaş şu görüşleri dile getirdi:
“Yasa teklifinin bu şekilde yasalaşması halinde internet ve sosyal medyanın bir kontrol ve ceza platformu haline dönüşmesi kaçınılmaz olacaktır. Bu durumda Türkiye dezenformasyonla mücadele adı altında, kaş yapalım derken göz çıkarma ve kamu barışını bozma riskiyle karşı karşıya kalabilecektir.”
‘Sansür Yasası’
Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Gökhan Durmuş, düzenlemeyi “sansür yasası” olarak gördüklerini belirtti.
Teklifte, internet sitelerine tekzip metinlerini bir hafta boyunca yayınlama zorunluluğu getirildiğine işaret eden Durmuş, “Meslek örgütlerimiz, yıpranma payından basın mensuplarının basın kartı taşıma zorunluluğu yürütmesini durdurmuştu. Burada kanun haline getirilerek yine gazetecilerin yıpranma payı basın kartına bağlanıyor. Toplamına baktığımızda bir sansür yasası olarak görüyoruz bunu. Bu yüzden bu kanunun geri çekilmesini teklif ediyoruz” dedi.
‘Kabataş yalanı’ tartışması
Komisyonda söz alan Bilgisayar Mühendisleri Odası Başkanı Cem Nuri Aldaş’ın teklifle ilgili “Kabataş’ta gelinimi dövdüler yalanı için mi camide bira içtiler yalanı için mi çıkarılacak” sözleri tartışmaya yol açtı. AKP milletvekilleri bu sözlere “siyaset yapıyor” ifadeleriyle tepki gösterdi.
Aldaş, “Dünyada iki tip yaklaşım var. Demokratik ülkelerdeki yaklaşımlarda medya okur yazarlığı deniliyor, verilerin adil olarak paylaşılması deniyor. Bangladeş ve Uganda’da para ve hapis cezaları geliyor. Biz hangisini yapacağız?” dedi. Komisyon Başkanı Yayman, sürenin dolduğu gerekçesiyle Aldaş’a tekrar söz vermedi.
HDP Muş Milletvekili Gülistan Koçyiğit, “Buradaki yaklaşım yasadaki yaklaşımın ruhunu gösteriyor. Tam bir yasakçı yasayı tartışırken bunu yapıyorsunuz. Gözümüzün önünde sansür yaptınız” dedi. CHP ve HDP milletvekilleri ile AKP milletvekilleri arasında tansiyon yükselince toplantıya bir süre ara verildi.
Gece geç saatlere kadar devam eden görüşmelerin ardından yasa teklifi tali komisyonda kabul edildi. Haftaya Adalet Komisyonu’nda yasa teklifiyle ilgili görüşmeler devam edecek.
KAYNAK: BBC TÜRKÇE – AYŞE SAYIN
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***