Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, cumhurbaşkanı adayını belirledikten sonra kenara çekilmeyeceklerini belirterek, “O masada olan herkes söz sahibidir. Biz arenaya çıkaracağımız arkadaşımızı yalnız bırakmayız, onla birlikte mücadele ederiz” dedi
Davutoğlu, Karar TV’de gündemdeki konularla ilgili değerlendirmede bulundu. Davutoğlu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun alevi kimliği üzerinden değerlendirme yapılmasını eleştirerek, “Ben önce ilkeyi koyarım sonra ilkeyi kişilere uygularım. Herhangi bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının mezhebi üzerinden yargıda bulunulması, sadece hukuk düzenine değil insanlığa da aykırı olduğu kanaatindeyim.” ifadesini kullandı.
Altılı masadaki liderlerin aday belirledikten sonra kenara çekilip beklemeyeceğini vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:
“Öyle bir hava var ki biz cumhurbaşkanını belirleyeceğiz ve çekileceğiz. İktidar bizim tek fonksiyonumuz olduğunu düşünüyor, bir isim seçeceğiz, sonra sahneden çekileceğiz, o isim seçimi kazanacak. Böyle değil bu iş. Bu ülkenin cumhurbaşkanını siz belirlemeyeceksiniz, millet seçecek. Biz halkın önünde çıkıp ‘bu cumhurbaşkanına oy verin’ diyeceksek, kefil olacaksak, o cumhurbaşkanını ilan ettikten sonra kenara çekileceğimizi sanmasın kimse. O masada olan herkes söz sahibidir.
‘ARENAYA ÇIKARDIĞIMIZ ARKADAŞIMIZI YALNIZ BIRAKMAYIZ’
Daha kendisi adaylığını ilan etmedi. İstiyor ki biz adayımızı açıklayalım. O da adaya vura vura onu yıpratsın. Biz arenaya çıkaracağımız arkadaşımızı yalnız bırakmayız, onla birlikte mücadele ederiz. Masadan ya da dışarıdan, belirleyeceğimiz cumhurbaşkanı adayının mutlaka siyasi bir kimliği olacak.
‘İKİ DÜZENLEME ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ’
Diyelim bir cumhurbaşkanı adayı seçtik. Aramızdan veya dışarıdan. İlk yapacağımız hukuki düzenlemelerden birisi, 2 anayasa maddesi değişikliğidir. Birisi cumhurbaşkanı kararnamesini kaldırmak. Bakanlar kurulu kararnamesi gibi altı partinin birlikte yürüteceği görev, birlikte bir isim seçmişsek ya genel başkanların ya da onların tayin ettiği cumhurbaşkanlığında bulunan kişilerim imzasıyla temsil etmemiz lazım.
İkinci düzenlemede önemli bütün kurumların şu anki sistem içinde bakanların ve önemli kurum başkanlarının Meclis’ten onay alması. Bu ne zamana kadar, parlamenter sisteme geçene kadar. Parlamenter sisteme mümkün olduğunca en çabuk bir şekilde geçmeliyiz. Bu seçimde yeterli milletvekili şartlarını oluşturursak hemen parlamenter sisteme geçmeliyiz. Şu an hepimizi düşüneceği tek şey şu olmalı: En fazla milletvekili nasıl çıkarırız? Seçim gecesinde Türkiye’de hiç kimse biz kaybettik duygusunu yaşamamalı. İktidar yaşamalı. İktidara oy vermiş kitleler dahi bunu yaşamamalı.”
PARLAMENTER SİSTEME GEÇİŞ SÜRECİ NASIL OLACAK?
“Türkiye’de şu anda iki başlı bir yönetim var. Erdoğan- Bahçeli iki başlılığı var. Erdoğan istemediği birçok şeyi Bahçeli yaptırdı. Kurucu bir dönem olacak. Kurumları ayağa kaldıracak, devleti güveni sağlayacak ve siyasal sistemin sağlam işleyişini temin edecek ortak bir iradeye ihtiyaç var. Burada farklılıklar engel oluşturmayacak. Ortak bir Türkiye ideali etrafında birleşmişsek parlamenter sistem, temel ilkeler ve hedefler gibi konularda ben bu engellerin aşılacağını düşünüyorum. Şu an AK Parti’de olan bir isim bana ‘Muhalefet güven vermeli’ dedi. ‘Sen gelmezsen o güven nasıl verilecek?’ dedim. Herkes istiyor ki elini taşın altına koymadan bir güven oluşturalım ondan sonra da gelip bir parça olsunlar. Bu zorluklar olacak. Ben bunun farkındayım.”
KHK SORUNU
“KHK sorununu parti programına Gelecek Partisi dışında yazan kimse yok. Benim KHK konusunda bir çekincem yok. FETÖ denilen yapıyla verdiğim mücadele bellidir. Erdoğan bu alçak hain olarak görülen yapının ağabeyini büyükelçi olarak atıyorsa, kendi damadı dahil o okullardan yetişenleri belli makamlara getiriyorsa sonra sıradan insanlara o örgütün bankasına para yatırdı diye mağduriyet oluşturuyorsa buna karşı biz açık bir şekilde bütün adaletsizliklere karşı aldığımız tavrı burada da alırız.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***