CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya başkanlığındaki CHP heyeti, bugün; Erzurum Pulur Köy Enstitüsü’nü ziyaret etti. Ziyarete; CHP Muğla Milletvekili Suat Özcan ve CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel ile CHP Erzurum İl Başkanı Suat Dülger, CHP ilçe başkanları, Pulur Mezunlar Derneği üyeleri ve eğitimciler de katıldı. Yıldırım Kaya, burada şu açıklamayı yaptı:
“Köy enstitüleri gezimizin 18. durağındayız. Daha önceki köy enstitülerinde yıkık binaları gördük, yıkılmak üzere olan binaları gördük, inatla ayakta duran binaları gördük; yüreğimiz yandı, üzüldük. Ama buraya geldiğimizde, yüreğimizde başka bir yangın oldu. Burada yıkık binalara bile, eskiyen binalara bile tahammül edilmemiş; burası yerle yeksan edilmiş. Kimin için biliyor musunuz? Fetullah Gülen için. Fetullah Gülen’e burayı peşkeş çekmek istemişler. Ama bu Cumhuriyetin yetiştirdiği, Pulur Köy Enstitüsü’nün yetiştirdiği, Pulur’daki Öğretmen Okulu’nun yetiştirdiği o cumhuriyetçi öğretmenler, Milli Eğitim müdürleri sayesinde direnilmiş. Ama ne olmuş, o Milli Eğitim Müdürü görevden alınmış, yetinmemişler o Milli Eğitim Müdürünü cezaevine atmışlar.
Niye biliyor musunuz? Fetullah Gülen’e yol vermediği için! Soruyorum size, o Fetullah Gülen’e yol vermeyeni cezaevlerine atanlar, Fetullah Gülen’e yol vermeyenleri, direnenleri siz hangi hale getirdiniz, Fetullah Gülen ile kol kola yürüyen kimmiş öğrendiniz mi?
‘CUMHURBAŞKANI İSMET İNÖNÜ DE ERZURUM GEZİSİNDE PULUR KÖY ENSTİTÜSÜ’NÜ DE ZİYARET ETMİŞTİR’
Erzurum Pulur Köy Enstitüsü 1942 yılında açılıyor. On yedinci sırada kurulmuş burası. 21 Köy Enstitüsü kuruluyor, en son kurulan dün gittiğimiz Van Erciş Köy Enstitüsü’ydü. Enstitü 51 öğrenci ve 61 öğretmenle eğitim öğretime başlamıştır. Erzurum, Ağrı, Bayburt ve Gümüşhane gibi çevre illerden öğrenci almıştır. Diğer Köy Enstitülerindeki ekipler gibi burada da öğrenciler kendi binalarını yapar.
1943’te yurt gezisine çıkan Cumhurbaşkanı İsmet İnönü de Erzurum gezisinde Pulur Köy Enstitüsü’nü de ziyaret etmiştir. 15 Ağustos 1942’de Ilıca’ya gelen Kurucu Müdür Ahmet Korkut, Pulur Köy Enstitüsü’nün yapım aşamasını İsmet İnönü’ye şöyle anlatır:
‘Yanında Lise Fizik öğretmeni Hüseyin’in (Karagöl) delaletiyle beş belediye meclis azası bulduk. Tapu sicil muhafızını da alarak üç faytonla araziye geldik. Takriri kıymet mazbatasını yaparak hepsine imza ettirdim. Bunun üzerine derhal, 14 bin 583 liraya, 4 kuruş istimlak tahsisatı istedim. Acele gönderdiler. Gazetede ilan ettik. Böylece, Pulur Köy Enstitüsü 2 bin dönüm toprağa kavuştu. Tüm hazırlık işleri sona erince yüz talebe davet edildi. Birçok didinmeler neticesinde Toprak Mahsulleri Ofisi’nden 20 ton buğday alınmıştı. Buğday öğütülüp öğrencilerin ekmeği Ilıca’da yapılacaktı. Odun ve et müteahhidimizle ekinleri su değirmeninde öğütme pazarlığı da yapılmıştı. Müteahhit bir gün geldi dedi ki: ‘Değirmenlerin suyu donmuş, un öğütmeye imkân yoktur.’ O an tarihi bir buhran geçirdim. Müteahhide de: ‘Ne söylüyorsun, biz öğrencileri davet ettik. Nerede ise akşama, sabaha öğrenciler gelecek. Onları açlıktan mı öldüreceğiz? Sizin yapacağınız iş bu kadar mı idi? diye çıkıştım. Erzurum boğazında bir değirmen döndüğünün haber aldık. Müteahhit buğdayları Erzurum’a kadar arabayla, oradan değirmene kızaklarla nakletmek suretiyle acil ihtiyacımızı karşılayacak kadar un öğüttü. Bizi Müthiş bir heyecan ve sıkıntıdan kurtarmıştı. 13 Ocak 1943’te öğrenciler gelmeye başladı.’
‘BURADA ERKEK VE KIZ ÖĞRENCİLERİMİZ KÖYLERDE YENİDEN AYDINLANMANIN IŞIĞI OLACAK, YOLLARINA DEVAM EDECEKLER’
Köy Enstitüsü binalarının yıkılması kanuna aykırıdır, Koruma Kurulu Kararlarına aykırıdır. Dönemin Erzurum İl Milli Eğitim Müdürü’nün direnmesine, hukuki direncine, ‘Burası asla yıkılmamalıdır’ diyen resmi yazısına ve kararlarına rağmen, onun Ankara’ya gidişini fırsat bilen dönemin Valisi, burayı üç gün içinde yıkmış. Şimdi soruyorum o Valiye, parlamentoda birlikte görev yapıyoruz. ‘Vicdanın rahat mı?’ Rahat mısın? Ama rahat değilsindir. Fetullah Gülen’e veremediğin için, hala için kan ağlıyordur. Ama biz senin de Cumhuriyetin çocuklarının tamamının da 84 milyonun ruhunun rahat edeceği çalışmayı yapacağız. Burası yeniden bu okulun arazisi olacak, burada yeniden çocuklarımız koşacak, burada erkek ve kız öğrencilerimiz köylerde yeniden aydınlanmanın ışığı olacak, yollarına devam edecekler.
‘BİZ HARAMZADELERE CUMHURİYETİ, CUMHURİYET DEVRİMLERİNİ VE EĞİTİM DEVRİMLERİNİ YEM ETTİRMEYECEĞİZ’
1978 yılında Erzurum Aziziye Yavuz Selim Yatılı İlköğretim Bölge Okulu olarak eğitim veren bu yer, çocuklarımız için ne gerekiyorsa biz bunları yapacağız. Hiç kimse unutmasın! Hiç kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak. Biz intikam duygusuyla adım atmıyoruz. Ama geçmişimizi asla inkâr etmedik, geçmişimizi tekrar da etmedik. Fatih Sultan Mehmet’in büstünü yapmış bu öğrenciler, Mustafa Kemal Atatürk’ün büstünü yapmış, Mimar Sinan’ın büstlerini yapmış, nerede bu büstler? Siz Cumhuriyet dönemine sahip çıkmadınız, siz Osmanlı dönemine sahip çıkmadınız, siz Selçuklu dönemine de sahip çıkmadınız, siz geçmişinizi inkâr ettiniz! Bizim atalarımız geçmişini inkâr edene ‘haramzade’ der. Biz haramzadelere Cumhuriyeti, Cumhuriyet devrimlerini ve eğitim devrimlerini yem ettirmeyeceğiz.” (ANKA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***