Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Halkbank Üreten Kadınlar Programı”nda konuştu. Nebati kur korumalı mevduatın bütçeye yüküne ilişkin olarak “Kamuoyundaki bazı spekülatif tartışmaların aksine bütçeye oluşturduğu maliyet sınırlı kalmıştır” dedi.
Nebati, 15 Haziran’da talep toplamasına başlanan gelire endeksli senetlere ilişkin ise “Şu anda talepler çok iyi geliyor” diye konuştu.
Nebati’nin açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:
“İktidara geldiğimizde yüzde 21,9 olan kadınların iş gücüne katılma olanı yüzde 34,9 seviyesine ulaşmış durumdadır. Bu rakamları yeterli bulmuyoruz. İş hayatına katılımda eğitim seviyesinin öneminin de farkındayız. Yükseköğretim mezunu kadınlarımızın işgücüne katılma oranı yüzde 70. Bu yüzden kız çocuklarımızın eğitimine önem veriyoruz. Yükseköğretime kolay erişim için üniversite sayısını 200’ün üzerine çıkardık. Çok şükür her ilimizde bir üniversite var.
Türkiye’de hepimiz, aynı gemideyiz. Hızımız ortak, gücümüz ortak, üretimimiz, hayallerimiz ortak. Biz bir bütünüz. Bu yüzden, toplumun tüm unsurlarını dayanışma çerçevesinde, yaşayan bir organizma olarak düşünmek, ona göre hareket etmek durumundayız.
Türkiye’de toplam 1.030 adet kadın kooperatifi var. Aktif olarak 809 kadın kooperatifi faaliyet gösteriyor. Tüm bu kooperatifler muazzam bir ekosistemi ve beraberinde çok ciddi bir potansiyeli oluşturuyor.
“KKM’nin bütçeye etkisi sınırlı kalmıştır”
Büyüyoruz, çarklar dönüyor. Türkiye ekonomi modelini başarılı şekilde uygulamaya devam ediyoruz. Kur korumalı mevduat hesabı yuvam hesabı gibi enstrümanlarla finansal istikrarı sağladık. Döviz mevduatlarının toplam mevduat içindeki payı 10 puan düşerken, vade sayıları 2 katına çıkmıştır.
Kamuoyundaki bazı spekülatif tartışmaların aksine bütçeye oluşturduğu maliyet sınırlı kalmıştır. Nitekim bütçeden mart ayında 11,7 milyar lira, nisanda 4,6 milyar lira, mayısta da 4,8 milyar olmak üzere toplam 21 milyar TL ödeme gerçekleşmiştir. KKM’nin bütçeye olası maliyeti bakanlığımız tarafından farklı senaryolarla yakından takip ediliyor. Çeşitli mecralarda her zaman olduğu gibi gündeme getirilen bazı şişirilmiş rakamlar ise gerçeği yansıtmıyor.
Tüketici kredilerinde yüzde 5 olan BSV oranını yüzde 10’a çıkararak kredilerin sadece üretime yönlendirilmesine, selektif kredi politikamızı daha da pekiştirerek yolumuzda ilerliyoruz. Bu adımın aynı zamanda enflasyonla mücadeleye katkı sunacağını düşünüyoruz.
“GES’te talepler çok iyi”
Vatandaşları gelirine kıyasla borçlanmasının önüne geçmek için tüketici kredilerini sınırlandırdık. Tüketici kredilerinde dar gelirliye pozitif ayrım yapmaya devam ediyoruz. Nitekim 50 bin liraya kadar olan kredilerde vade süresini azaltmadık. Mali disiplinden vazgeçmeden vatandaşlarımızı desteklemeye devam edeceğiz. Tasarruflarını milli paramız olan TL’de değerlendirmek isteyen vatandaşlarımıza ise yine bazı enstrümanları hazırladık ve ilan ettik. Şu anda talepler çok iyi geliyor. Tasarladığımız gelire endeksli senetleri bireysel yatırımcılara sunuyoruz. Sermaye piyasalarının gelişimi için çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Cumhurbaşkanlığımızın önderliğinde üretim ekonomisi olma yolunda kararlı adımlar atan, yeni dönemde tüm fırsatları değerlendirmek isteyen bir Türkiye var. Hiçbir dönüşüm süreci kolay olmaz. Bir anlamda ülkemizin doğum sancıları diyebileceğimiz bu değişim süreci, ülkemiz ve insanımız için daha müreffeh daha güzel günlere gebedir. “
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***