Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’nin Uygurlarla ilgili açıklaması, akademisyenler ve hak grupları tarafından tepki topladı.
Avrupa, ABD ve Avustralya’dan 39 akademisyenin imzasını taşıyan ve salı günü yayımlanan açık mektupta, Bachelet’nin açıklamasından “derin rahatsızlık duyulduğu” belirtildi.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi, İç Moğolistan Özerk Bölgesi, Tibet ve Hong Kong’dan aktivistlerin de yer aldığı 230 hak grubuysa Bachelet’e istifa çağrısı yaptı.
Akademisyenler, Bachelet’nin Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne gittiği Çin ziyaretinin ardından 28 Mayıs’ta yaptığı açıklamada “akademik bulguları göz ardı ettiğini, hatta bunlarla çeliştiğini” savundu.
Mektupta, “Bir akademik alanda, Sincan’ı inceleyen uzmanlarda görüldüğü gibi fikir birliğine varılması nadir gerçekleşen bir şey. Pekin’in Sincan’da neden gaddarca davrandığına dair farklı görüşlerimiz olsa bile hepimiz Çin devletinin orada neler yaptığında hemfikiriz” ifadeleri yer aldı.
23-28 Mayıs’taki ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada Bachelet, Çin yönetimine terörle mücadele politikalarını gözden geçirmesi uyarısında bulunduğunu ve kayıp Uygurlar hakkında bilgi talep ettiğini söylemişti.
Öte yandan BM yetkilisi, Pekin yönetimini herhangi bir şekilde kınamamış veya Uygurlara yönelik sistematik baskı iddialarına ilişkin detay paylaşmamıştı.
Hak gruplarının ortak açıklamasında Bachelet’nin “Çin yönetiminin gaddarca insan hakkı ihlallerini örtbas ettiği, böylelikle Pekin’in ‘terörle mücadele’ adı altında bu suçlarını gizlemeye çalışmasını meşrulaştırdığı” savunuldu.
Hem akademisyenlerin açık mektubunda hem de hak gruplarının açıklamasında, Bachelet’nin en kısa sürede Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki iddialara dair BM raporunu yayımlaması da talep edildi.
Ziyaret tepki toplamıştı
Çin, Sincan’da zorla çalıştırma, işkence ve “yeniden eğitim kampı” adı altında alıkoyma suçlamalarıyla karşı karşıya. İnsan hakları örgütleri, bölgedeki yaklaşık 1 milyon kişinin zorla toplama kamplarına ve hapishanelere yerleştirildiğini öne sürüyor. ABD de Uygurlara yönelik muameleyi “soykırım” olarak niteliyor.
Bu bağlamda Bachelet’nin Çin ziyareti uluslararası kamuoyunda tepki toplamıştı.
18 ülkeden 40 siyasetçinin yer aldığı InterParliamentary Alliance on China (Çin Politikası İçin Uluslararası Parlamento İttifakı) adlı grup, 20 Mayıs’taki açıklamasında Bachelet’nin ziyaretinin kendisinin güvenilirliğine zarar vereceğini savunmuştu.
Grup, Pekin’in koronavirüs kısıtlamalarını kullanarak ziyaretin özgürce gerçekleşmesini engelleyebileceğini de öne sürmüştü.
ABD ise “Çin Komünist Partisi’nin bütünlüklü bir inceleme için gerekli izinleri sağlamayacağını belirterek ziyaretten derin endişe duyduklarını” açıklamıştı.
Sincan fotoğrafları
Çin’in Sincan’daki Uygur Türklerine yönelik baskı politikalarına dair basına sızan fotoğraflar da tartışma yaratmıştı.
Polis bilgisayarlarının hacklenmesi sonucu elde edildiği belirtilen raporlarda yer alan fotoğraflar Birleşik Krallık’ın kamu yayımcısı BBC tarafından yayımlanmıştı.
Belgelerde Ocak-Temmuz 2018’de polis tarafından çekilen 5 binden fazla Uygur Türkü’nün fotoğrafı yer almış, raporlardaki verilerin bu kişilerden en az 2 bin 884’ünün gözaltında olduğuna işaret ettiği belirtilmişti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***