Türkiye’ye ait varlıkların taşıdığı riski gösteren CDS’ler 700 puanı aşarak Refinitiv verilerine göre 2008’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı.
Dolar/TL, yaklaşık 10 günlük yükselişle kur korumalı mevduatın açıklandığı 20 Aralık’tan beri ilk kez 15,5’in üstüne çıkarken analistler kamunun yön belirleyici olduğu kur politikasına yönelik risklerin özellikle de orta vadede arttığına dikkat çekiyor.
CDS’teki belirgin yükseliş Hazine’nin dolar borçlanma maliyetlerini yükseltirken, bankacılar maliyetlerin çift haneye yaklaştığına dikkat çekti.
Dolar/TL 10 gün öncesine kadar 14,5-15 arasında iki ay boyunca yatay seyir izlemişti. Küresel piyasalarda faiz artışları kaynaklı daralma endişesi ve satış baskısının kuvvetlendiği son günlerde TL, dolar karşısında yaklaşık yüzde 5 değer kaybetti.
Bankacılar kamu bankalarının döviz satarak TL’yi tutmaya çalıştığı bu politikada TL’nin önümüzdeki dönemde işlem göreceği bandı kestirmeye ve bunun sürdürülebilirliğini analiz etmeye çalışıyor.
Birçok bankacı dolar/TL’nin yeni işlem bandını 15-15,5 olarak tahmin ediyordu. Ancak bu seviyenin aşılmasıyla birlikte piyasa kamunun güçlü şekilde seviyelerin üst bandını savunup savunmayacağını takip edecek. Bankacılara göre güçlü döviz satışı yapılmazsa kurda yeni bant 15,5-16 olabilir.
Bankacılar mevcut kur politikasının Merkez Bankası’nın negatif rezervleriyle sürdürülebilirliğini sağlamak için TL’nin dolar karşısındaki değer kaybını bir ‘gereklilik’ olarak görüyorlar.
Ancak yine de kısa vadede TL’nin değerini belirleyebilen bu politikanın orta ve uzun vadede sürdürülebilirliğine yönelik piyasanın büyük bölümünde endişe hakim.
Kur şoku beklentisi
İstanbul Analytics’in bu sabah yayımlanan raporda şöyle dendi: “…çok kaba hesapla MB rezervlerinin döviz müdahalesi hariç dahi ayda 7-10 milyar dolar eriyeceği bir döneme girdik. Eğer enflasyona endeksli bono dövizden TL’ye dönüş sağlarsa, deprem tarihini öteleriz ama en geç iki ay içinde 21 Aralık benzeri bir kur şoku ya da bir ay içinde sermaye kontrollerinin ilanı çok yüksek olasılık taşıyor.”
Her ne kadar geçen yıllardaki kur krizlerinin ardından bazı piyasa oyuncuları sermaye kontrollerinin başlatılacağı kaygılarını dile getirmiş olsalar da ekonomi yönetimi bunun söz konusu olmadığını belirtmişti.
Dolar/TL bu sabah ise saat 09:41’de 15,50 seviyesinde işlem gördü.
Rezervler aynı oranda artmıyor
MB ihracatçı döviz gelirlerinin yüzde 40’ını ve KKM uygulamasının döviz kısmını rezervlerine katsa da bankanın rezervleri aynı oranda artmıyor.
Aradaki fark kurda hükümetin tanımıyla ‘istikrar’ için kullanılıyor. MB resmi olarak kurdaki müdahalelerini kabul etmezken hareketleri dalgalı kur rejimi olarak nitelendiriyor.
Enerji ithalatı rezervden karşılanıyor
Artan enerji maliyetlerinin de etkisiyle Türkiye ekonomisinin ihtiyaç duyduğu döviz finansman miktarı her geçen gün artarken Türkiye’nin enerji ithalatının neredeyse tamamı MB’nin rezervlerinden karşılanıyor.
MB’nin net rezervleri 6 Mayıs itibariyle 15 milyar dolar seviyesinde. Piyasanın daha önce ekonomide ya da siyasette eksi 60 milyar dolara geldiğinde önemli değişiklikler getirmesi nedeniyle takip etttiği MB swap hariç rezervleriyse önceki haftalardaki eksi 45 milyar dolardan eksi 48 milyar dolara indi.
Öte yandan TL’deki değer kaybıyla birlikte Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin daha önce tasarım çalışmalarının tamamlandığını söylediği bireysel yatırımcıya yönelik enflasyon korumalı tahvilin ilk ihracının kısa sürede piyasaya sürülüp sürülmeyeceği de yakından takip ediliyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***