Yazar Aziz Nesin’in oğlu matematikçi Prof. Dr. Ali Nesin, Nesin Vakfı’nın banka hesaplarının bloke edildiğini “Yetti ama” notuyla sosyal medya hesabından duyurmuş, “Banka hesaplarımızı bloke etmek en hafif deyimle ancak hoyratça bir tavır olabilir” demişti.
İsmailağa cemaatine bağlı Rabıta Vakfı’nın İstanbul Çatalca’da bulunan vakfın yanına yerleştiğini ve komşu olduklarını belirten Nesin, söz konusu vakfın kendilerini rahatsız ettiğini dile getirmişti. Nesin, “Arkaları sağlam anlaşılan. Buraya kadar olanlar o kadar önemli değil, biz bu tür mücadelelerle çok haşır neşir olduk, âdeta nasırlaştık” demişti. Valiliğin izinsiz bağış kampanyası iddiasıyla hesabı bloke ettiğini vurgulayan Nesin, şunları kaydetmişti:
“Şu anda paramıza ulaşamıyoruz. Hem araziyi hem de o süreçte toplanan parayı istiyorlar. Bir ay boyunca sorunu diyalogla, güzellikle, bu ülkeye ve insanlarına inanan uygar insanlar gibi çözmeye çalıştık, ama olmadı. İzinsiz bağış kampanyası dedikleri de bir Facebook duyurusundan ibaret. Kaldı ki o zamanlar sosyal medya duyurularını kampanyadan sayan bir kanun maddesi de yoktu, üç dört yıl sonra çıktı.”
‘BAŞTA EGZOTİK BİR GÖRÜNTÜ VERİYORLARDI, SAKALLI DEDELER KURAN OKUYORLARDI’
Nesin Vakfı yöneticisi Süleyman Cihangiroğlu da vakfın Çatalca’da bulunan mekânında soruları yanıtladı.
2017’de vakfın hemen yanındaki araziyi bağışlarla satın aldıklarını söyleyen Cihangiroğlu, 2020 Mayıs’ta Rabıta Vakfı’nın o arazinin bitişiğindeki yere yerleştiğini anlattı. “Başta egzotik bir görüntü veriyorlardı. Hoş bir şey. Sakallı dedeler Kur’an okuyorlar bahçede. Cennet gibi bir yer sonuçta burası da. Çok hoş, renk bizim için olsa olsa. Hiçbir zaman bundan bir rahatsızlık duymadık. Yaklaşık 1,5 yıl kadar hiçbir sorun yaşamadık” diyen Cihangiroğlu, daha sonra mikrofonlarla saat 23.00’te ibadetler yapıldığını anlattı.
‘SONRA ÇOK HOŞ OLMAYAN DUYUMLAR ALMAYAN BAŞLADIK’
O süreçte biraz sessiz olmalarını rica ettiklerini ve Rabıta Vakfı’nın da konuyu anlayışla karşıladığını dile getiren Cihangiroğlu, “Sonra çok hoş olmayan duyumlar almaya başladık Çatalca halkından. Biz 50 yıldır buradayız. ‘Biz Nesin Vakfı’na karşı oradayız ve mücadele ediyoruz. Bize destek olun’ şeklinde duyumlar aldık. Nesin Vakfı’nı ötekileştiren, düşmanlaştıran bir söylem bu. En saf tabirle bu arkadaşlar, bunun düşmanlaştırıcı bir söylem olduğunun farkında değillerdi. Çünkü bir insan bilerek bunu yapmaz diye düşünüyorum” dedi.
‘BURADA ÇOCUKLARIN HUZURSUZ OLMASINI İSTEMİYORUZ’
Rabıta Vakfı’nın bu amaçlarla buraya taşınma ihtimaline ilişkin de Cihangiroğlu, “Olabilir. Başından beri biz bunu düşündük. Bizi ilgilendiren bir mesele değil. Bize ne ama bizi ilgilendiren kısım, huzursuz olduğumuz kısım, burası çocukların evi. Burada çocukların huzursuz olmasını istemiyoruz. Düşmanlaştırma söylemi taşkınlık olmasına vesile olabilir. Bu arkadaşlar bunu planlayarak yaptılar demiyorum ama yaptıkları şey buna sebebiyet verebilir” diye konuştu.
Rabıta Vakfı ile diyalog kurmaya çalıştıklarına ancak olumlu sonuç alamadıklarına dikkat çeken Cihangiroğlu, “Mülki amirliğe, kaymakamlığa, belediyeye gidip durumu anlattık. Bunu da resmi bir kanaldan yapmadık. Yanı başımızdaki komşumuzla huzursuzluk çıkmasın dedik” dedi.
‘BÜTÜN VAKIFLAR BAĞIŞLARLA YAŞARLAR’
Bu süreçte vakfın kaçak inşaata başladığını söyleyen Cihangiroğlu, Çatalca’da pek çok kişi ile kendilerinin de şikâyetçi olduklarını söyledi. “Şikâyetler sonucunda inşaata tedbir konuldu” diyen Cihangiroğlu, şöyle devam etti:
“Mühürlendi ve yıkıma geçildi. Bu süreçte de bir gazeteci onlarla bir temasa geçmiş, ‘Nesin Vakfı’nın dibine yerleşip böyle şeyler yapıyormuşsunuz’ diye bizden bağımsız olarak. Gazeteciye verilen cevap daha da vahim: ‘Nesin Vakfı yüzünden geliyor bunlar başımıza. Nesin Vakfı’nda kızlı erkekli kalınıyor, elimizde görüntüler var.’ Aslında bir suç, bir başkasının özel hayatına müdahale edip onun görüntülerini almak, imâda bulunmak. ‘Bizim de yüksek yerlerde tanıdıklarımız var, ortalık karışmasın yani’ diye bir külhânbeyi edasıyla tehdit var. Belli ki sırtlarını büyük bir yere dayamışlar. Bu tartışmanın hemen akabinde bize yazılar ve müfettişler gelmeye başladı. ‘Yardım kampanyası düzenlemişsiniz, üstelik de izinsiz düzenlemişsiniz. Hakkınızda işlem yapacağız.’ Burada bir yardım kampanyası söz konusu değil. Bu bir bağış kabulüdür. Bütün vakıflar doğaları gereği bağış kabul ederler, bağışlarla yaşarlar. Buna Nesin Vakfı da dahil, bitişiğimizdeki Rabıta Vakfı da dahil. Nesin Vakfı da 50’nci yılını kutluyor, 50 yıldır var.”
‘TAMAMEN YANLIŞ BİR KARAR’
Yardım Toplama Kanunu’na muhalefetten dolayı toplanılan paranın Hazine’ye geçirilmesinin hedeflendiğini belirten Cihangiroğlu, “’Size de ceza kesiyoruz. Ayrıca o araziyi de istiyoruz’ diyorlar. Gerekçe bu. İkincisi de yönetmeliğin kendisi sakat. Bağışçının özgür iradesini sakatlayan bir karardır. Yan taraftaki araziyi alırken kullandığımız bağışlar arasında bizim düzenli bağışçılarımız var. Mezunlarımız, yönetim kurulumuz var. Ben de ailem adına birkaç bin lira bağışta bulundum. Kayıtlarda bunları görebilirsiniz. Tamamen yanlış bir karar” dedi.
‘5 NİSAN’DA HESAPLARIMIZA BLOKE KONULDU’
“Biz bağışçılarımıza hesap veririz” diyen Cihangiroğlu, bağışlarla neler yaptıklarını açıkladıklarını söyleyerek şöyle konuştu:
“Yeni projemiz Nesin Lisesi’dir. İnternet sitemizde görülebilir. Sokakta bir masa açmış değiliz. Kişi bağışını yaparken ‘Ben Nesin Lisesi’ne yapıyorum’ bağışımı diyerek şartlı bağış yapıyor. 5 Nisan itibarıyla hesaplarımıza bloke konuldu. Kamuoyu açıklaması yapmadık. 25 Nisan’a kadar bir itirazda da bulunmadık. Amacımız, bu yanlış kararı ilgili müdürlük veya ondan da sorumlu olan valilik, onlar bu yanlıştan dönebilirler. Bir diyalog geliştirelim. Hesapta da yanlış var, 4 milyon TL’nin de altında bir tutar.”
‘İNSANLARIN PARALARINI ALIP YURT DIŞINA KAÇMIYORUZ’
“Saadet zinciri değiliz. İnsanların paralarını alıp yurt dışına kaçmış değiliz. İşte buradayız” diyen Cihangiroğlu, şunları söyledi:
“50 yıldır buradayız. Burada olmaya devam edeceğiz. Bloke koymaya gerek yok. İdari yolu açık. Dava açılır. Davanın sonucunda bir karar verilir. Onun sonucunda zaten devlet istediğini alır. Niye hesaba bloke koyup da 50 yıllık bir kurumun itibarını zedeleyecek bir girişimde bulunuyorsun ki? Bu arazi Nesin Vakfı’na ait. Buyurun, idare mahkeme sonuçlanana kadar şerh koyun. Burada neden bu yapılıyor? Kötü niyet ve düşmanca yaklaşım addediyorum. Blokajın konulduğunun ertesi günü bizim avukatımız taraf olarak yazının örneğini istedi ancak ‘Kimseye bir açıklama yapmak ve yazı vermek zorunda değiliz. Yetkimizi kullandık. İstediğiniz yere şikâyet edin’ dediler Sivil Toplum İlişkiler Genel Müdürlüğü’nde. En hafif tabiriyle avukatlarımız kapı dışarı edilmiştir. Bunun üzerine müdürlükle temasımızı kestik, valiliğe gittik. Dilekçemizi verdik.”
‘HALKIN VİCDANINA BIRAKIYORUZ’
Tüm işlemlere karşın bir sonuç alamadıklarını söyleyen Cihangiroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“25 Nisan itibarıyla idari mahkemede davamızı açtık. Yürütmenin durdurulması kararı için açtık davamızı. Dün itibarıyla da kamuoyu açıklamamızı yaptık. Çünkü halktan başka bizim yukarılarda tanıdıklarımız ya da dayımız yok. Biz sırtımızı halka dayıyoruz. Başka kimsemiz yok. Halkın bağışlarıyla Nesin Vakfı ayakta kalıyor ve bu bağışlarla da yaşamaya devam edecek. Halktan başka da kimsemiz olmadığı için halkın vicdanına bırakıyoruz. Başka ne yapabiliriz ki?” (ANKA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***