Ekonomide işler gerçekten çok kötü ve her geçen gün biraz daha kötüleşiyor, kötüleşecek.
Bu arada, önümüzdeki yaz çok küçük ve kısa bir nefes alma ihtimali var, yaz aylarında tarım ürünleri fiyatlarında geçici bir düşme olabilir, turizm gelirlerinde de bir kıpırdanma.
Ancak, sonbaharla birlikte işler daha da çatallaşacak ve iktidar bir maraza çıkarmaz ise en geç Haziran’da seçim var yani en kötü konjonktürde gidilecek sandık başına; şu meşhur üçüncü kez seçilme meselesi belki bir, iki aylık bir erken seçimi de gündeme getirebilir.
Böyle bir zamanlama içinde bu Kasım (2022) kanımca Erdoğan için en optimal tarih çünkü Kasım sonrası bütçe açıkları, cari açık, tarım fiyatları ve enflasyon tamamen kontrol dışına çıkabilecekler.
Bir de bence çok konuşulmayan ve Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) önünde olan “Milletvekili Seçim Kanununda yapılan değişikler” konusu var.
Aşağıda yazacaklarım tamamen spekülatif ama “fala inanma, falsız da kalma” sözü gibi, “spekülasyonlara tam inanma ama spekülasyonsuz da kalma” denebilir.
Cumhurbaşkanlığı ve AKP muhtemelen bu ekonomi ile bir sene daha gidilemeyeceğini görüyorlar ve Haziran 2023 sözünden dönmek istiyorlar, Kasım 22 de onlar için iyi değil ama kötünün iyisi.
AYM’nin önünde CHP’nin başvurusu var, konu il ve ilçe seçim kurulları, en kıdemli yargıçlar yerine birinci sınıfa ayrılan (?) hakimler arasından kura ile sandık kurulları oluşturmak.
Kıdemli yargıçlar yöntemi 1950’den yani çok partili sistemin başından beri yürürlükte, AKP zihniyeti bu değişikliğin gerekçesini TBMM’de açıklayamadı, her kanunda olması gereken kamu yararı ya da daha doğru bir ifade ile doğrudan bir özel yarar olmaması ilkesi kanıtlanamadı.
Yasanın bu maddesinin AYM’den dönmesi hukuken çok normal ama AYM’deki Erdoğan’ın tuhaf yöntemlerle yaptığı atamalar gerçeği de var.
Bu son gerçek ekonomide işler tıkırında olsa bu CHP başvurusunun reddini sağlayabilir ama şayet AKP ve Erdoğan erken seçim için bir bahane arıyorsa durum değişebilir.
Benim spekülatif beklentim makul bir süre sonra AYM’nin CHP’nin bu başvurusunu haklı bulması, hatta Sayın İrfan Fidan ve Sayın Selahaddin Menteş’in bile çoğunlukla beraber oy kullanmaları (oy birliği bile çıkabilir).
Ve bendenizin spekülatif beklentimin gerisi AYM kararının haftasında hatta belki o gece erken seçim (Kasım 2022) kararının açıklanması.
Bu aşamada Erdoğan ve ekibi çok basit bir fayda-maliyet analizi yapacaklar, kıdemli yargıç sisteminin sona ermesi AKP için bir nimet ama daha büyük ve bu nimeti çok aşan bir külfet de var, o külfet de seçim tarihinin uzaması ölçüsünde gelecek ekonomik/siyasi maliyet.
Ben AKP’nin bu fayda-maliyet, nimet-külfet dengesinde seçim kurullarının değişikliğinden vazgeçebileceğini düşünüyorum, hemen yukarıda hüküm AYM’den oy birliği ile bile çıkabilir derken bunu kastediyorum.
Bakalım AYM bu CHP başvurusunu ne zaman karara bağlayacak?
Hemen arkasından da önemli bir siyasi karar gelecek mi acaba?
Cumhur ittifakının arkasında devlet kolaylıkları var.
Millet ittifakı erken seçime hazır mı acaba?
Parlamenter sisteme geçiş önemli bir konu ama artık sandık güvenliği ve daha genelinde seçim güvenliği konularında somut adımları işitmek istiyor seçmenler.
AKP 3 Kasım 2002’de geldi, bakalım 6 Kasım 2022’de yani tam yirmi sene sonra ne olacak?
Bu kadar spekülasyonun bugün için yeterli olduğu kanısındayım.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***