19 kişinin yargılandığı İstanbul Onur Yürüyüşü davası bugün Çağlayan Adliyesi’nde görüldü. Davayı TİP Milletvekili Sera Kadıgil, TİP Parti Meclisi üyesi Meltem Kolgazi, Kaos GL, SPoD, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) ve Uluslararası Af Örgütü de takip etti.
KAOS GL’den Yunus Emre Demir’in haberine göre, duruşma öncesi adliye önünde yapılmak istenen basın açıklaması polis tarafından engellendi.
Sanık ve avukatların savunmalarının ardından hakim, savcının dosyadaki eksiklerin giderilmesi için ek süre talebini dikkate alarak duruşmayı 23 Aralık saat 10.00’a erteledi.
Duruşmada kimlik tespitinin ardından avukat Umut Rojda Yıldırım derhal beraat talebinde bulundu. Yıldırım talebinde soruşturma makamının yaptığı tek şeyin polis fezlekesini kopyalamak olduğunu ve iddianamenin özensizce hazırlandığını söyledi.
YASAK KARARI 17.00’DA, GÖZALTI 15.00’DA
Beyoğlu Kaymakamlığı’nın yasak kararının dahi dosyada olmadığını söyleyen Yıldırım, kaymakamlığın yasak kararını saat 17.00’de aldığını ancak müvekkillerin saat 15.00’te kolluk tarafından gözaltına alındığını ve bu yüzden yakalamaların hukuka aykırı olduğunu belirtti.
Savcı beraatin reddine ilişkin görüş bildirdi. Talep hakim tarafından reddedildi.
POLİS: VATAN EMNİYET’İ KADINLAR HAMAMINA ÇEVİRDİNİZ
Yargılanan LGBTİ+ hak savunucularından Feride Eralp, gözaltı aracında küfür ve hakaret edildiğini, şiddet uygulandığını, yüzüne vurulduğunu, pandeminin ortasında olunmasına rağmen maske verilmediğini, polislerin de maske takmayı reddettiğini anlattı. Eralp, polisin ayrımcı şiddetinin Vatan Emniyet’te de devam ettiğini ve polislerin “Vatan Emniyet’i kadınlar hamamına çevirdiniz” dediğini söyledi.
‘DİRENMİYORUM, VURMAYIN ARTIK’
LGBTİ+ hak savunucusu Ari Büyüktaş, “polisler iki yönden zıt şeyler söyleyerek bizi sıkıştırdığı esnada bir polis memuru göğsüme vurarak beni darp etti. Darp edilen arkadaşıma yardım etmeye çalışırken polisler göğsüme ve sırtıma vurdu. Polise “direnmiyorum artık vurmayın” dememe rağmen beni darp etmeye devam ettiler” dedi.
Yürüyüşe katılmak için Taksim’de bulunan Hande Sakarya da diğer hak savunucuları gibi yürüyüşten 2 saat önce, yasak kararından da önce müdahalenin başladığını hatırlattı. “Onur Yürüyüşü’ndeydim çünkü bu ülkede Hande Kader yakılarak öldürüldü, Ahmet Yıldız 13 yıl önce babası tarafından öldürüldü.” dedi.
TÜM SANIKLAR: BU SENE DE YÜRÜYÜŞTE OLACAĞIZ
Yargılanan hak savunucularının tamamı savunmalarında maruz kaldıkları polis şiddetini anlattıktan sonra, anayasal haklarını kullandıklarına vurgu yaptılar ve bu sene de yürüyüşte olacaklarını söylediler.
Avukat Hatice Tuğba Yılmaz, 19 kişinin yargılandığı davanın 3 paragraftan oluştuğunu hatırlatarak, savcılığın çok basit araştırmaları dahi yapmadığına dikkat çekti.
Avukatların savunmalarının ardından Savcı, dosyadaki eksiklerin giderilmesi için ek süre istedi. Hakim de savcının talebini kabul ederek görevi yaptırmamak için direnme suçunun mağdur/mağdurları olan kolluk görevlilerinin tespit edilerek bir dahaki duruşmada hazır edilmesi için İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazılmasına ve görüntü kayıtlarının Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dosyaya eklenmesine karar verdi.
Duruşma bu eksiklerin giderilmesi için 23 Aralık 2022 saat 10.00’a ertelendi.
Kararı Kaos GL’ye değerlendiren Av. İrem Yener “Hakimin bahsettiği araştırmaları yapmasına gerek yoktu. Çünkü bunun için hem yeterli süre vardı hem de bahsedilen mağdur polislerin tespit edilemediğine dair beyan dosyada var.” dedi.
Herhangi bir toplanma gerçekleşemeden kolluk şiddeti sonucu gözaltıların gerçekleştiğini vurgulayan Yener, görevi yaptırmamak için direnmenin söz konusu olamayacağı koşullarda gözaltı işleminin gerçekleştiğini söyledi.
Av. Yener hakimin, çok ayrıntılı araştırma yapmadan verilen beraat kararlarının üst mahkemeden döndüğünü bu sebeple çok ayrıntılı bir araştırma yapmak istediğini söylediğini belirtti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***