Mülteciler üzerinden ırkçılığın palazlandırıldığını belirten EMEP Göç ve Mülteciler Bürosu üyesi Hilmi Mıynat, sorununun “göndereceğiz” ya da “göndermeyeceğiz” üzerinden değil, birlikte mücadele ederek çözülebileceğini söyledi.
Emek Partisi (EMEP) Göç ve Mülteciler Bürosu üyesi Hilmi Mıynat, yürütülen mülteci tartışmalarına, Türkiye’nin mülteci politikasına ve muhalefetin tutumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ekonomik krizin mülteci karşıtlığının artmasına neden olduğunu söyleyen Mıynat, “Tek adam rejimi kendi otoritesini yaratmak için çatışmalı süreçler yaratıyor. Geçmişte de bunu denedi. OHAL sürecini denedi ama her ne denerse denesin AKP’ye karşı hoşnutsuzluk giderek arttı. Bir yanda AKP’ye karşı hoşnutsuzluk giderek artarken burjuva muhalefet, AKP’ye karşı biriken öfkeyi yanlış bir taktikle de mültecilere yöneltti” ifadelerini kulandı.
‘HOŞNUTSUZLUK ARTIYOR’
Mülteci sorununu “göndereceğiz” ya da “göndermeyeceğiz” üzerinden tartışmanın çözüm üretemeyeceğinin altını çizen Mıynat, “Ortada bir sorun varsa da sadece bu ikileme sıkıştırıldığında çözümsüzlük çıkıyor. Hoşnutsuzluk giderek artıyor, bir yanda da mülteci istemeyenlerin sayısı giderek artıyor. Buradan sadece Türkiye halkları bir çözümsüzlük yoluna girer, Türkiye halklarına bu zarar verir” dedi.
‘SAVAŞA KARŞI ÇIKMADILAR’
Mıynat, “Bugün mülteci istemeyen halkın yüzde 80’i, mülteci düşmanlığını kışkırtan Zafer Partisi gibi çevreler Suriye’de savaşa karşı çıkmadılar, biz 2011’de Suriye’de savaşa hayır derken bu günleri düşünerek barışı savunuyorduk. Yıllardır Türkiye’ye mülteci geliyor. Mülteciler, Türkiye’de uluslararası koruma başvurusunu yapıyordu, buradan da başka ülkelere iltica edebiliyorlardı. Ama Türkiye bir göç deposu haline getirildiğinde bu pazarlığı yapan AKP hükümetidir. AKP hükümetinin politikalarını hedef haline getirerek, öfkeyi oraya yönlendirmek gerekirken mülteciler geri gitsin deniliyor. Suriye’de barış koşullarının sağlanması lazım, bu mültecilerin geri gitmek istiyor olması lazım. İstemiyorsa sizin geri göndermeniz bir sürgün haline gelir. Bu sürgün olduğunda da bunun daha da ağır sonuçları olur” diye belirtti.
‘GERİ KABUL ANLAŞMASI İPTAL EDİLMELİ’
Göç ve Mülteci Bürosu olarak “10 Soruda Göç ve Mülteciler Çözüm Önerileri” adıyla bir kitapçık çıkardıklarını söyleyen Mıynat, bunları 4-5 maddece acil önlemler diye toparlayabileceklerini belirtti. Mıynat,“Bunların başında Geri Kabul Anlaşması’nın iptal edilmesi var. Burası göç deposu haline geldiğinde Avrupa’nın ikiyüzlülüğünü onun yüzüne vurmadığınız sürece, Suriye savaşının sorumlusu olan ülkeler bunun sorumluluğunu paylaşmadığı sürece Türkiye açısından bir sorun olmaya devam edecek” dedi.
İŞÇİYE MÜLTECİ ÜZERİNDEN TEHDİT
Bir diğer çözümün BM’yi tekrar sahada sorumluluk almaya davet etmek olduğunu belirten Mıynat,“Bunun için baskı yapmak, çünkü bu hem kayıt altına alınmasını hem de göç ve ilticayı bir göç politikası halinde tartışmak bu temelde ele almak gerektiği için baskıyı yapmak gerektiğini söylüyoruz. Diğer taraftan çalışma izini meselesi var. Biliyoruz ki patronlar mülteci işçiyi çalıştırıp çalışma izni olmamasıyla tehdit ederek kapı dışına atıyor. Yerli işçiyi de mülteci üzerinden tehdit ediyor. Ama yerli ve mülteci işçi haklarını yukarıda eşitleyebildiği zaman ancak çözüm olabilir. Mülteci işçi gittiğinde direk yerli işçinin sorunu çözülecek gibi bir algıya kapılmak doğru değil. Çözülmeyecek. Onlardan öncede bizim sorunlarımız vardı, onlar gitse de sorunlarımız devam edecek. Sorunlarımızı birlikte mücadele etmek çözer” ifadelerini kullandı.
ORTAK MÜCADELE
Geri dönme konusunun ancak mültecilerin istemesiyle gerçekleşmesi gerektiğinin altını çizen Mıynat, bunun için savaşın tamamen bitirilmesi gerektiğini söyledi. Mıynat, “Burada kalanlar içinde iki taraflı entegrasyon gerekli. Sadece Suriyeli mültecilere Türkçe öğretme meselesi değil, Türkiyelilere de onların kültürlerini ve yaşamlarını anlatabilme meselesidir. Burada kalanlarla biz kardeşçe yaşayabiliriz. Bu bir hayal değil ama son süreçte bu düşmanlığı arttıranlar bu kardeşliğin önüne geçmeye çalışıyorlar. Bu ortak mücadelenin önünü kesmeye çalışıyorlar. Biliyorlar ki bu ortak mücadele gerek burjuvaziye gerekse onların iktidarına zarar verecektir, onları alaşağı edecektir. O yüzden ortak mücadele hattının önünü kesmek için ırkçılık, düşmanlık palazlandırılıyor” şeklinde konuştu. (MA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***