Edirne’de 1422 yılında yapılan tarihi Mezit Bey Hamamı 150 milyon, aynı dönemlerde, yapılan Tahtakale Hamamı da 16 milyon olmak üzere toplam 166 milyon liraya satışa çıkarıldı. Hamamların varislerinden Hikmet Kayabaşı, “Biz mirasçılar olarak herkes belli bir yaşa geldi. Yapacak, ilgilenecek kimsemiz yok. Alıcıyla karşılıklı konuşacağımız bir rakamda anlaşacağız” dedi.
Edirne’de UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunan, Mimar Sinan’ın ustalık eseri tarihi Selimiye Camisi’nde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sürdürdüğü ‘Selimiye Cami Çevresi ve Kentsel Tasarım Projesi’nde sona gelindi. Selimiye’nin çehresi değişirken, cami meydanında 1422 yılında yapılan ve halk arasında ‘Çukur Hamam’ olarak da bilinen tarihi Mezit Bey Hamamı yeni bir görünüm kazandı. Çok varisli bir ailenin sahibi olduğu ve faal durumda bulunan Mezit Bey Hamamı ile kentin trafiğe kapalı Saraçlar Caddesi üzerinde bulunan Tahtakale Hamamı satılığa çıkarıldı. Aile, Mezit Bey Hamamı’na 150 milyon lira, Tahtakale Hamamı’na ise 16 milyon olmak üzere toplam 166 milyon lira satış fiyatı koydu.
‘BİZ İLGİLENEMİYORUZ, YATIRIMCILARI BEKLİYORUZ’
Hamamların varislerinden Hikmet Kayabaşı, babasının Mezitbey Hamamı’nı 40 yıl önce satın aldığını belirterek, şunları söyledi:
“Osmanlı döneminden sonra bazı tarihi eserler satıldığında babamız da burayı satın almış. 40 yıldır hamam olarak işletiyoruz. Fakat çevre düzenlemesiyle beraber buraya çok büyük bir ihtiyaç doğdu. Yapılması, tamir edilmesi ve bununla beraber güzelleşmesi. Bu hamam, 1440 yılında yapılmış ve o dönem Selimiye Camisi yok. Selimiye 1575’te yapılmış. 150 yıl önce yapılan bir tarihi eser. Böyle bir mülkümüz olduğu için de bu çevre düzenlemesiyle beraber yeni yatırımcıların bunu yapmasının çok daha doğru olacağını düşünüyoruz. Bu hamam, Selimiye Camisi ile beraber anılıyor. Bu kadar değerli bir yer. Hamam tek parça. 500 metrekare açık alanı, 300 metrekare kapalı alanı var. Edirne’nin de merkezinde bir yer. Niye daha güzelleştirilmesin ? Biz mirasçılar olarak herkes belli bir yaşa geldi. Yapacak, ilgilenecek kimsemiz yok. Rahmetli babamız buralarını yaptırdı. Bu taşlar yoktu. Babam zamanın rakamlarıyla çok büyük rakamlar ödeyip tamamen restore ettirdi. Ondan sonra bize kaldı, biz de işlettik. Devamında yeni yatırımcıları bekliyoruz” dedi.
‘DEĞERLİ BİR MÜLK’
Mezit Bey Hamamı için 150 milyon lira satış fiyatı belirlediklerini söyleyen Kayabaşı, “Ancak tam bir, neye paha biçeceğimizi de bilmiyoruz. Alıcıyla karşılıklı konuşacağımız bir rakamda anlaşacağız. 150 milyon TL’den açtık ama biz rakamda çok net değiliz. 150 milyon TL dedik ama alıcının ciddiyeti ile alakalı bir şey. Yetkili bir firmaya verdik. Çünkü çok profesyonel bir iş bu. Değerli bir mülk olduğu için emlakçımızla görüşeceklerini düşünüyorum” diye konuştu.
‘İLGİLENECEK İNSANLARI BEKLİYORUZ’
Edirne’nin Saraçlar Caddesi üzerinde satışa çıkarılan ve şu anda kapalı bulunan Tahtakale Hamamı’na ise 16 milyon lira fiyat biçildi. Hikmet Kayabaşı, “Tahtakale Hamamı da 1830 metrekare. Rahmetli babam, hamamcılığa çok meraklı olduğu için Edirne’de 2 hamam alıyor ve Vakıflar’dan da kiraladığımız 1 hamam var. Şu anda 5 hamam var. 3’ü Edirne’de, Sokullu Hamamı kiralık. Kırklareli’de Hızırbey Hamamı var. Çorlu’da da babamın mülk olarak apartman altına yaptığı bir Osmanlı hamamımız var. Orayı da işletiyoruz. Yaş belli, artık emekli de olduk. İlgilenecek insanları bekliyoruz. Şehrimiz bu kadar güzelleşirken, niye daha çok güzelleşmesin?” diye konuştu.
‘1400’LÜ YILLARDAN BERİ HİÇ DOKUNULMADI’
Hamamın varislerinden Mustafa Kayabaşı da varisler arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle hamamların satışa çıkarıldığını söyledi. 5 kardeş olduklarını söyleyen Mustafa Kayabaşı, “Bana kalsa baba malı satılmamalı. Ayrımcılık oldu, ben de kabul ettim. Yoksa benim görüşüm bu değil. Satılmasa daha iyi ama mecburen satışa çıkarıldı. Mezitbey Hamamı’nda restorasyondan sonra orijinal olarak kalan kubbeler, kemerler ve kurna taşı var. 1400’lü yıllardan beri bunlar bulunuyor ve hiç dokunulmadı. Diğer taşlar öyle değildi. Restorasyonda hiç ellenmedi ve çok değerli” dedi. (DHA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***