Türkiye Eğitim Derneği’nin (TED) düzenlediği “Dijital Obezite” temalı 5. Uluslararası Eğitim Forumu’nun “Siyaset ve Dijitalleşme” paneli, siyasi parti temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Moderatörlüğünü gazeteci Sedat Ergin’in yaptığı panele, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale, MHP Genel Başkan Yardımcısı Kamil Aydın, AKP Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız katıldı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, TED tarafından düzenlenen “Siyaset ve Dijitalleşme” panelinde “Veri güvenliği meselesi Türkiye’nin en önemli meselesi ama çok geriden geliyoruz ne yazık ki. Mesele sadece sosyal medyada birinin diğerine yapmış olduğu hakaret ya da güzelleme değil. Aslında arka planda yürüyen ciddi bir veri toplama meselesi var ve buraların çok doğru bir şekilde düzenlenmesi gerekiyor” dedi.
Onursal Adıgüzel, dünyada hızlı bir veri üretimi olduğunu ve bu verilerin saklanmasından paylaşılmasına kadar her aşamasının sorun yarattığını belirterek, şunları söyledi:
“ANA AKIM MEDYA TEK SESLİLEŞMEYE BAŞLADIKÇA SOSYAL MEDYA ÇOK DAHA HIZLI BİR ALAN KAT ETTİ”
“Son iki yılda dünya tarihinde üretilen verinin yüzde 90’ının üretildiğini biliyoruz. Bunların saklanması başka bir dert, işlenmesi başka bir dert. Tabi ki bunların paylaşılması da başka bir dert. Böyle olunca hayat çok hızlı yaşanmaya başladı. Medya alanında da dijitalleşmeyle hızlı bir dönüşüm oldu, tabi Türkiye’de bu biraz daha hızlı gelişti. Çünkü Türkiye’de ana akım medya tek seslileşmeye başladıkça, özellikle gazetelerin satış rakamları 200 binin altına düşmeye başlayınca gördük ki sosyal medya çok daha hızlı bir alan kat etti.
“BAKANIN İSTİFASINI SOSYAL MEDYADA GÖRDÜK”
Facebook’un Twitter’ın bir tane medya içeriği yok ama dünyanın en büyük medya şirketi konumuna gelmiş durumda. Biraz daha Türkiye’deki reel örneklere dönecek olursak. Bir bakanımız istifa etti. Biz bunu önce sosyal medyada gördük. Birkaç gün sonra ancak basının gündemine gelebildi. Bu da sosyal medyanın ne kadar önemli olduğunu konvansiyonel medyanın ne kadar yerini almaya başladığını hep birlikte gördük.
Rakamlara baktığımızda dünyada internette geçirilen zaman ortalama 7 saat civarında ama bu Türkiye’de 8 saat ve bunun 3 saati de sosyal medyada geçiyor. Hal böyle olunca siyasetçilerin de en önemsediği mecralar sosyal medya ve dijitalleşme oluyor. Bunun bir de ticari ayağı var. Kişilerin profillemesiyle birlikte kişiye özel reklam. Kişilerin beklentileri üzerine onlara reklamların gösterilmesi, ürünlerin sunulması gibi dünyada hayata geçmiş durumda. Ama bir süre sonra şuraya evrildi mesele. Ya acaba bizi mi dinliyor birileri. İlk başta çok masumane bir işti bu. Hala da doğru kullanılırsa çok faydalı olduğunu söylemek gerekir. Ama sonra veri analitiği geliştikçe her an bizden veri toplayan ve bu verileri işleyen yapay zeka algoritmaları var ve bunların oluşturmuş ürünü ticari şirketler kullanmış oluyor. Tüm dünya algoritmaların şeffaflığını konuşmaya başladı. İşte Google soruyoruz. Dünyada siyasette sosyal medya ve internet 2009 Obama seçimlerinde kullanılmaya başlandı.
“VERİ GÜVENLİĞİ TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ MESELESİ”
Veri güvenliği meselesi Türkiye’nin en önemli meselesi ama çok geriden geliyoruz ne yazık ki. Mesele sadece sosyal medyada birinin diğerine yapmış olduğu hakaret ya da güzelleme değil. Aslında arka planda yürüyen ciddi bir veri toplama meselesi var ve buraların çok doğru bir şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Tabi hala biz konuşmaya devam ediyoruz. Bir siyasetçiye hakaret mi edilmiş. Onun üzerinden bir dava mı açılmış bunlar üzerinden konuşuyoruz hala maalesef.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***
