CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısında yaptığı konuşmada, Çubuk’ta kendisine linç girişiminde bulunanlara ‘basit yaralama’dan ceza verilmesini, “Hiçbir gücün karşısında hiçbir arkadaşımız diz çökmedik ve çökmeyecek, baskı, şiddet kimden gelirse gelsin asla boyun eğmeyeceğiz. Biz ülkemizi seven insanlarız. Biz bölen değil, beraber olmayı düşleyen insanlarız. Bölmek, ayrıştırmak, kutuplaştırmak, kavga istiyorlar inadına barış diyeceğiz. Demokrasiye inanmayanları sandık yoluyla göndereceğiz” sözleriyle değerlendirdi.
Devlet yönetiminde gücün bir kişiye teslim edilemeyeceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Devletin özünü oluşturan liyakati ve adaleti büyütmek, sağlamak zorundasınız.Devleti yönetenler şeffaf, erdemli, ahlaklı olmak zorundadırlar. Devleti yönetenler baskı kurmaz, vatandaşın özgürlük alanını genişletir.
Eğer devleti yönetenler şeffaf değilse, açıklık politikasını izlemiyorsa o devlette yolsuzluk var, siyasetçiler zengin oluyor demektir. Aileleri ile beraber köşeyi dönüyorlar demektir. Devleti yönetirken katılımcı bir anlayışı egemen kılmanız lazım. Yeri geldiğinde referandum, seçim yapacaksınız.
Devlet yönetiminde asıl olan halkın çıkarlarıdır. Vatandaşın cebi para görecek, huzur ve refah içinde yaşayacak. Devleti yönetenler kaynakları en verimli şekilde kullanmak zorundalar. Devleti yönetmek ciddi ve ahlaklı bir iştir.
“SELAHATTİN BEY ÇOK SEVİLİYOR”
27-28’inde Van’daydık. Van’ın benim hayatımda özel bir yeri var. İlkokula Erciş’te başladım. Belediye Başkanlarımız bütün ilçeleri gezdiler. Bir tek belediye başkanımız bile yok ama olsun Vanlıların canı sağ olsun. Oradan yeterli oy alamadıysak kabahat bizde.
Söyledim Vanlılara ‘Van’da huzur içinde yaşamak istiyorsanız bize katılın’ dedim. Biz Van’la da Vanlıyla da kucaklaşmak zorundayız. Kayyumdan şikayet ediyorlardı. Seçimle gelen seçimle gitsin diyorsanız bize katılacaksınız bize. Çözeceğiz bunların tamamını.
Selahattin beyin çok sevildiğini gördüm. Haksız, adaletsiz uygulamalardan şikayet ediliyor. Ben de bu kürsüden defalarca şikayet ettim. Bir kişi adaletsizlikle karşı karşıyaysa ona sahip çıkmak insani görevimizdir, politik değil. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Mahkeme kararlarını uygulamıyorlar, AİHM kararlarını uygulamıyorlar. Osman Kavala’dan da Selahattin Demirtaş’tan da Harp okulu öğrencilerinin de hakkını, hukukunu savunmak istiyorsanız bize katılacaksınız.
Bütün Mardinli kardeşlerime sözümdür. İktidarımızda Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Şırnak, Siirt ve Batman’da çiftçiye elektriği ücretsiz vereceğiz. Yatırım yapacağız.
KAFTANCIOĞLU’NA DESTEK
İstanbul İl Başkanımız adaletsiz, hukuksuz kararlarla mahkum edildi. Bugün savcılığa gitti. Silivri’de şu anda. Morali gayet iyi. Bir suç işlediği için değil onurlu ve dik durduğu için cezalandırılıyor. Biz onların hiçbir siyasi hükmünü tanımıyoruz. Duruşumuz, onurumuz, insanlığımız, hedefimiz bellidir. Hapse atarlar, tutuklarlar, gözaltına alırlar. Ne yaparlarsa yapsınlar asla ve asla onurumuzdan ödün vermeyeceğiz. Vermeyenlerden birisi de CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu.
İMAMOĞLU’NA SİYASİ YASAK İSTENİYOR
İBB Başkanımız içinde yarın duruşma var. İstanbullulara hizmet ediyor, hala İstanbul’u kaybettiklerine inanamıyorlar. Hala ‘Acaba Ekrem Başkanı oradan nasıl alırız’ arayışı içindeler. ‘İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder’ demişti. Zaten kaybedecekler. Bıçak kemiğe dayandı… Beyler Türkiye-ABD arası paraları transfer ediyorlar. Hiç kimse unutmasın, hiçbir CHP’li yönetici sahipsiz değildir. Arkasında milyonlar vardır. Arkadaşlarımızın arkasındayız. Dik ve onurlu duruşları bizi mutlu eden en önemli tavırdır.
Hazmedemedikleri için nasıl Ekrem Başkan’ı alırız da birisini tayin ederiz, atarız… Bu arayışa girmek vatana ihanettir. Bu arayışa girmek demokrasiye, millete ihanettir. Halkın iradesine saygı göstereceksiniz.
BAHÇELİ’NİN TEHDİDİNE YANIT
Bu arada birisi de beni hapse göndermekle tehdit etmiş. Sizin feriştahınız gelse diz çöktüremez bize. Kimsiniz siz? Eğer biz hapislerden korksaydık bu kadar cesur olmazdık, sizin gibi olurduk.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***