“Roe Wade’e karşı” olarak bilinen 1973 tarihli karar, kürtajın anayasal bir hak olmasının temel dayanağını oluşturuyordu. Yargıç Samuel Alito tarafından kaleme alındığı ileri sürülen belge doğrulanırsa, mahkemenin tarihinde bir ilk yaşanmış olacak. Mahkemenin Temmuz ayı başında davayla ilgili hükmünü açıklaması bekleniyor.
Sızıntıyla ilgili haberlere Yüksek Mahkeme ya da Beyaz Saray’dan henüz bir yorum gelmedi.
TASLAKTA NELER VAR?
Sızdırılan Yüksek Mahkeme görüşünde “Roe Wade kararının baştan beri açık şekilde yanlış olduğu” söylenerek, kararın gerekçesinin “son derece zayıf olduğu” ve kararın “zararlı sonuçları olduğu” ifade ediliyor.
Metinde, “Kaçınılmaz sonuç, kürtaj hakkının ülke tarihinde ve geleneklerinde köklü bir yerinin olmadığıdır” ifadeleri yer alıyor.
DEMOKRATLAR TEPKİ GÖSTERDİ
Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi ve Demokratların Senato’daki lideri Chuck Schumer, ortak bir açıklama yaparak sızıntıya tepki gösterdi:
“Eğer haberler doğruysa, Yüksek Mahkeme son 50 yılın en büyük hak kısıtlamasına hazırlanıyor. Cumhuriyetçilerin atadığı yargıçlar yakın tarihteki en kötü ve zararlı kararlarla hatırlanacak.”
Kürtaj hakkını savunan eylemciler, Temsilciler Meclisi binasının dışında toplanarak, kürtaj hakkını hedef alan belgeye tepki gösterdi.
Protesto gösterisinde birçok kişi “Yasakları bedenimden çek”, “Kadın hakları insan haklarıdır” ve “Benim bedenim benim kararım” yazılı dövizler taşıdı.
Politico’ya göre sızdırılan belge “Birinci taslak” olarak niteleniyor ve Şubat ayında hazırlandı.
BBC Kuzey Amerika Muhabiri Anthony Zurcher’e göre, söz konusu taslağın yasa haline gelmesi durumunda, kürtaj 22 eyalette yasa dışı hale gelebilir. Ancak Zurcher, bunun bir taslak olduğunun da altını çiziyor. Mahkemelerin, sızdırılan görüşlerin ardından görüş değişikliğine gidebildiği biliniyor.
Kararın uygulanması ve yasal zemini ise siyasi gerilimin merkezine oturacağa benziyor.
Yüksek Mahkeme’deki dokuz yargıçtan altısı, Cumhuriyetçi başkanlar tarafından görevlendirildi.
Metni kaleme alan Yargıç Alito ile birlikte Cumhuriyetçiler tarafından atanan dört yargıçın da bu kararın arkasında olduğu ileri sürülüyor.
Söz konusu taslak metin eğer çoğunluk kararı olarak açıklanırsa, ABD’de kürtaj anayasal bir hak olmaktan çıkabilir ve eyaletlerin bu konuda tekil kararlar vermesinin önü açılabilir.
1973 tarihli Roe Wade kararında Yüksek Mahkeme, ABD’li kadınların, Anayasa’nın ailevi konularda bireysel seçim özgürlüğünü düzenleyen 14. maddesine dayanarak, cenin rahim dışında yaşayabilecek duruma gelmeden önce yani hamileliğin 22 ila 24. haftalarına kadar kürtaj yaptırma hakkına sahip olduklarına hükmetmişti.
2019’da ABD’de 630 bin kürtaj yapıldığı kayıtlara geçti. Bu veri, 2010’a göre yüzde 18 düşüş olduğunu gösteriyor.
20’li yaşlardaki kadınlar, 2019’daki kürtaj işlemlerinin yüzde 57’sini oluşturuyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***