Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrası Avrupa siyaseti de farklı gelişmelere sahne oluyor. Bu savaş ülkeleri ve ülkelerin hem iç hem savunma politikalarını Avrupa Birliği (AB) üyesi olsun olmasın hızlı bir biçimde doksan derece değiştiriyor. Almanya da bu değişimden en çok payını alan ülke oldu. Başta Sosyal Demokrat Parti (SPD) olmak üzere Almanya siyaseti şimdiye kadar izlediği Rusya politikasının yanlış olduğunu kabul etti.
Ardından Rusya’dan alınan gaz alımını tamamen durdurmak üzerine tartışmalar yapıldı. Ancak Almanya için Rus gazını almayı hemen bırakmanın mümkün olmadığı çok kısa sürede netleşti. Daha gaz almaya devam etme sorunu sindirilmeden Ukrayna’ya ağır silah gönderme konusunda partiler arası tartışmalar başladı. Ukrayna’ya acil ağır silah gönderilmesi gerektiğinin başta en keskin savunucusu koalisyonun ikinci ortağı olan Yeşiller’di.
Ukrayna’ya Alman tankları gönderilmesini istediler. Bu konu koalisyonda tartışma yarattı. SPD’li Şansölye Olaf Scholz’u en sert tondan eleştirenlerden biri Berlin parlamentosundaki Yeşiller’den Avrupa Komitesi Başkanı olan Anton Hofreiter oldu. Hofreiter, katıldığı RTL Direkt programında “Sorun Başbakanlık” dedikten sonra “artık Ukrayna’ya ihtiyacı olan her şeyi, buna ağır silahlar da dâhil, sağlamalıyız. Ayrıca Almanya, özellikle petrol ve kömür için enerji ambargosunu engellemeyi bırakmalı” dedi.
AB, Bucha’daki katliamdan sonra Rusya’dan 4 milyar euroluk kömür ithalatının durdurulmasına karar vermişti. Ayrıca AB Komisyonu, gaz veya petrol gibi diğer Rus enerji kaynaklarına ambargo uygulanmasını tavsiye etmişti. Ancak, kömür ihracatı Rusya’nın ihracat gelirlerinin yalnızca yüzde 3,5’ini oluşturuyor. Bu küçük oranın yalnızca dörtte biri Avrupa ülkelerine gidiyor. Hofreiter’nın da talep ettiği kömür ambargosu Rusya ekonomisine çok zarar verecek bir oran değil. Putin’in, Avrupa’dan kaybedeceği bu geliri dünya pazarındaki diğer ortaklarla telafi etmesi mümkün.
Hofreiter, Scholz’un, Rusya’nın işgalinin başlamasından hemen birkaç gün sonra Alman Parlamentosu’nda yaptığı konuşmasında kullandığı “Zeitenwende” (Dönüm noktası) sözüne atıfta bulunarak “Scholz, bir dönüm noktasından söz ediyor, ancak bunu yeterince uygulamıyor. Bu daha fazla liderlik gerektiriyor. Avrupalı parlamenterlerle konuştuğunuzda, Almanya’nın nerede kaldığını soruyorlar. Tüm komşularımızın saygısını kaybediyoruz” dedi.
Yeşiller’den seçilen Ekonomi Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Robert Habeck “Böyle zamanlarda Almanya’nın bölünmesine izin vermemesi son derece önemlidir diyerek Hofreiter’in Scholz eleştirisini yanlış bulduğunu ifade etti.
Koalisyonun bir diğer ortağı Hür Demokratik Partili (FDP) Savunma Komitesi başkanı politikacı Marie-Agnes Strack-Zimmermann da Scholz’u zayıf bir lider olmakla eleştirdi. Zimmermann “Şansölyenin artık ne istediğini açıkça söylemesi gerekiyor” dedi.
SPD’YE ÇAĞRI: ÖZGÜRCE KARAR VERMEYİ ENGELLEYEN KİŞİSEL BAĞLANTILARI İNCELEYİN
Ana muhalefet partisi Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) politikacısı Roderich Kiesewetter, hükümetin izlediği yolun gerekçelerinin incelenmesi çağrısında bulundu. Die Welt gazetesine konuşan Kiesewetter, “SPD, Rusya ile şu anda federal hükümetin Ukrayna savaşında özgürce karar vermesini engelleyen kişisel bağlantıların kurulup kurulmadığını kontrol etmeli” dedi. Kuzey Akım 1’in ve 2’nin inşasına atıfta bulunarak “Özellikle, Şansölye Olaf Scholz ile selefi Gerhard Schröder ve 2017 yılında Ekoonomi Bakanı olan Sigmar Gabriel arasındaki karşılıklı bağımlılıklar incelenmelidir” şeklinde konuştu.
Savunma uzmanı olan Kiesewetter, eski Şansölye Angela Merkel’in hükümetindeki dönemle ilgili olarak, Birliğin kendi adına özellikle 2014’ten bu yana “Başbakanlığın Kuzey Akım 2’deki tehdit durumunu ne ölçüde gözden kaçırdığını” inceleyeceğini duyurdu.
“UKRAYNA’YA AĞIR SİLAH GÖNDERMENİN ÜLKEMİZİN GÜVENLİĞİ İÇİN SONUÇLARI KAPSAMLI OLUR”
SPD parlamento grup lideri Rolf Mutzenich, “Ukrayna’ya ağır silahların teslimatının basit cevapları yok. Bunu iddia eden herkes sorumsuzca davranıyor” diyerek Şansölye’yi savundu. Mützenich, “Daha önce örneği olmayan kararları kendiniz cevaplamak zorunda kalmadan talep etmeniz yanlış. Özellikle de bu kararın ülkemizin ve NATO’nun güvenliği için geniş kapsamlı sonuçları olabilecekken” dedi.
Almanya’nın silah göndermemesi ve Rusya’dan enerji ihtiyacını kademeli olsa da devam ettirmesi, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin eleştirilerinin odağına oturdu. Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier’in 12 Nisan’da, Ukrayna’nın başkenti Kiev’e yapacağı ziyareti, Kiev’de “hoş karşılanmayacağının” bildirilmesi üzerine iptal etti. Zelenskiy, Steinmeier ile görüşmeyi reddetti.
ESKİ DIŞİŞLERİ BAKANI GABRİEL İLE UKRAYNA BÜYÜKELÇİSİ ARASINDA SERT TARTIŞMA
Ukrayna’nın Berlin Büyükelçisi Andrey Melnik, Steinmeier’i Rusya ile yakın siyasi bağlar kurmakla eleştirmişti. Bu nedenle Almanya eski Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel (SPD) ve Ukrayna büyükelçisi Andriy Melnik, arasında sert bir tartışma yaşandı. Steinmeier’in Kiev ziyaretini iptal etmek zorunda kalmasının ardından Gabriel, Steinmeier’i savundu. Gabriel, pazar günü Almanya’nın politik dergisi Spiegel’e yazdığı makalede, dönemin Şansölyesi Angela Merkel (CDU) ile birlikte Dışişleri Bakanı Steinmeier’in Ukrayna’yı desteklemek için “Avrupa’daki herkesten daha fazlasını” yaptığını yazdı.
Bir röportajda Melnik, Steinmeier’i “onlarca yıl Rusya ile bir örümcek ağı oluşturdu” cümlesiyle suçlamıştı. Gabriel, makalesinde, “Örümcek ağını avını yakalamak ve ardından kullanmak için kullanır ” diye yazdı. “Doğruyu söylemek gerekirse bu söyleme göre, eski Şansölye ve Dışişleri Bakanı Rusya’nın Almanya’daki çıkarlarını düzenlemiştir. Bu gerçek dışı ve kötü niyetlidir” şeklinde yazdı.
MELNİK, SPD’Yİ UKRAYNA’YA KARŞI SAVAŞ BAŞLATMAKLA SUÇLADI
Melnik, Twitter’dan Gabriel’e “Her şeyden önce, Gabriel ve onun ‘SPD yandaşlarının’ önderlik ettiği ‘yıllarca süren Putin dostu siyaset’ kötü niyetliydi” şeklinde yanıt verdi. Melnik, “ilk olarak bu Ukrayna devletine, milletine, kültürüne, kadın ve çocuklara karşı barbarca bir imha savaşını beraberinde getirdi” dedi. Melnik, “bununla hesaplaşacağız. Yazıklar olsun size” şeklinde yazdı.
Ayrıca Büyükelçi “2015’te Şansölye Yardımcısı olarak başlattığınız Putin’in Kuzey Akım 2 projesi için KİŞİSEL SİYASİ sorumluluğunuzu gizliyorsunuz” şeklinde yazarak Gabriel’i Kuzey Akım 2 gaz boru hattı projesindeki sorumluluğunu gizlemekle suçladı.
Gabriel, Büyükelçi’yi “Almanya hakkındaki komplo teorilerine son vermeniz adil olur” şeklinde yanıtladı.
Gabriel makalesinde Steinmeier’in Kiev ziyaretinin iptal edilmesine “benzeri görülmemiş ve rahatsız edici” dedi.
Ukrayna savaşı Almanya siyasetini, toplumunu hatta Almanya’da yaşayan mültecileri bile kutuplaştırdı. ABD, Kuzey Akım 2 projesine en başından beri karşıydı. Putin’in aldığı bu tarihi yanlış karar ABD’yi kazançlı çıkarırken en büyük bedeli Ukrayna ve Rusya halkları ödüyor. Ancak başta Avrupa ülkeleri olmak üzere her ülke halkı farklı biçimlerde bu savaşın yükünü taşıyor, taşıyacak.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***