Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yıllık enflasyonu yüzde 61.14, Enflasyon Araştırma Grubu (ENAGrup) ise yüzde 142.63 olarak açıkladı. Vatandaşın alım gücü günden güne hızla eriyip, asgari ücrete ara zam talebi kuvvetli şekilde dile getirilirken, AKP hükümeti ise bunu “olağanüstü şartlar oluşmadığı” gerekçesiyle görmezden geliyor. ENAGrup Kurucusu Ekonomist Prof. Dr. Veysel Ulusoy, yılbaşında yapılan maaş zamlarının hızlı şekilde eridiğine işaret ederek, halkın enflasyon karşısında ezdirilmemesi gerektiğini söyledi. Hiperenflasyon dönemine girildiğini belirten Ulusoy, mevcut durumda ağır şekilde hissedilen hayat pahalılığının inanılmaz derecede artacağını belirterek hükümeti uyardı.
Prof. Dr. Korkut Boratav’dan kritik uyarı: Çöküntünün eşiğindeyiz
‘Türkiye’de emeğiyle geçinenler kaldıramayacağı büyük bir bunalımın dibine doğru sürükleniyor’ diyen Prof. Dr. Boratav, yöneticilerin de dahil olacağı toplumsal çöküntü uyarısı yaptı.
‘ASGARİ ÜCRET ZAMMININ BU KADAR KISA SÜREDE ERİDİĞİ BAŞKA BİR DÖNEM YOK’
Sözcü’nün haberine göre maaşlara ara zammın yapılmak zorunda olduğunu vurgulayan Ulusoy, “Bundan kaçış yok. Sadece asgari ücrete değil, özel sektörü de kapsayacak bir maaş düzeltmesi şart” dedi.
DİSK Genel Başkanı: Enflasyon karşısında asgari ücrete yapılan artış tümüyle anlamını yitirdi
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, enflasyon verileri karşısında asgari ücrete yapılan zammın tamamen anlamsızlaştığını söyleyerek Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na çağrı yaptı.
Tarihte asgari ücret zammının bu kadar kısa sürede eridiği bir dönemin olmadığını aktaran Ulusoy, zamların bekletilip seçim yatırımı yapılmasının çok yanlış olduğunu söyledi.
Dünyada şu ana kadar açıklanan en yüksek ikinci enflasyon Türkiye’ye ait
Türkiye’de yıllık enflasyon yüzde 61.14’e yükseldi. Bu, şimdiye kadar mart verisi açıklanan 24 ülke ve Euro Bölgesi’ndeki en yüksek ikinci enflasyon oranı oldu. İlk sırada Zimbabve var.
‘HALK YOKSULLAŞTIRILIYOR’
Ulusoy, “Bekletilen maaş zamları ekonomiyi daha yanlış yerlere götürür. Halkın parasını vermezsen bu halkı yoksullaştırmaktır. Hükümet tercihini ya halkın çoğunluğu tarafında kullanacak ya da Kur Korumalı Mevduat Sistemi’nde (KKM) olduğu gibi bir avuç kesimi zengin etmek için kullanacak” dedi.
OECD’NİN 10 KATI
Hiperenflasyon tanımının yıllık yüzde 200’ün üzerine çıkan enflasyonda kullanıldığını hatırlatan Ulusoy, ancak yeni jenerasyon hiperenflasyon tanımında farklı unsurların yer aldığını kaydetti. Çift haneli işsizlik, gelirsizlik ve yıllık enflasyonun OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) ortalamasının 10 katı olmasının ‘hiperenflasyon’ olarak tanımlanabileceğini aktaran Ulusoy, bu şartlar altında Türkiye’nin hiperenflasyon sürecine girdiğini ifade etti.
‘HAYAT PAHALILIĞI İNANILMAZ DERECEDE ARTACAK’
Hükümetin aralık ayından itibaren baz etkisiyle enflasyonun düşmesine bel bağladığını söyleyen Prof. Dr. Veysel Ulusoy, bir program ve yapısal reform olmadan enflasyonun sadece baz etkisiyle düşürülmesinin acizlik olduğunu söyledi. Hükümetin baz etkisiyle seçime gitmek istediğini anlatan Ulusoy, “Hayat pahalılığı inanılmaz derecede artacak. Ortada bir ekonomik başarı yok. KKM gibi ek faiz uygulamalarıyla dahi dövizi düşüremiyorsunuz. Reformlara şu an başlasak bile 3-4 yıl restorasyon sürer” dedi.
Güldem Atabay’dan enflasyon analizi: Bu çukura nasıl düştük, nasıl çıkarız?
Atabay, ‘Ekonomide durum bunca kötüleşmişken, muhalefet partilerinin çok daha kapsamlı, inandırıcı politikalar üreterek çözüm önerilerini seçmen kitlesiyle paylaşması gerekiyor’ dedi.
‘EKONOMİ POLİTİKASINDA KONTROL KAYBEDİLDİ’
Ekonomi politikalarında kontrolün kaybedildiğini belirten Prof. Ulusoy, Merkez Bankası’nın rezervlerinin ekside olmasının işleri daha da zorlaştırdığını kaydetti. KKM’de gölge faiz politikasının uygulandığını, harcamaları baskı altına giren hükümetin bu noktada para basma sürecine girdiğini aktaran Ulusoy, “Merkez Bankası’nın kararsız tutumuyla birlikte bunları ele alınca, tüketicinin, yatırımcının ve hükümetin irrasyonel sürece geçtiğini görüyoruz” dedi.
Nebati: Kur stabil olduysa faiz de gündemden çıktıysa enflasyonu alaşağı edeceğiz
Nureddin Nebati, yıl sonunda enflasyonu makul seviyeye düşereceklerini ileri sürdü.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***