“Türkiye yönetilmiyor, savruluyor. Kur Korumalı Mevduat, Demirel’in dediği gibi Türkiye’nin 70 cente muhtaç olduğunun ilanıdır. Yastık altında para var ama vatandaş bu iktidara güvenip çıkarır, verir mi? Halk bilerek fakirleştiriliyor.”
Bir dönem borsa ve para piyasalarına damga vuran ve 1994’te Hürriyet gazetesinin attığı “Borsa Kralı” manşetiyle tüm servetini bir günde kaybeden Nasrullah Ayan, dövizdeki dalgalanma, yüksek enflasyon, hayat pahalılığı sarmalında Türkiye’nin neden bu duruma geldiğini Kronos’a anlattı.
Ayan’a göre “AKP’nin 2013’e kadar doları sabit tutması ‘gerçekçi olmayan bir refaha’ neden oldu. Türkiye dövizi düşük tutmaya gayret gösterdi. Düşük tutmak için de meşhur 128 milyar doları sattı. Doları satınca Türk Lirası korunmasız kaldı. Sonra olaylar çığırından çıktı…” Ayan’a göre Türkiye bu durumdan sadece seçimle çıkar.
‘DÖVİZİ ENFLASYON KADAR YÜKSELTMEZSENİZ KRİZİ HALININ ALTINA SÜPÜRMÜŞ OLURSUNUZ’
Yüksek enflasyon, gıda fiyatlarının artışı, hayat pahalılığı pandeminin ve savaşın etkisiyle arttı. Ancak Türkiye’de bu durum fazla ‘abartılı’ değil mi?
Aslında pandemi dünya için de bir gerekçe oldu. Dünyada zaten bir enflasyon yükselmesi bekleniyordu. Ancak bizim enflasyonun dünya enflasyonuyla bir ilgisi yok. Dünyada yüzde 6-7 enflasyon oldu. Anormal yüksek… 40 yıldır görülmeyen bir enflasyon. Türkiye’de enflasyon farklı, tamamen yanlış yönetimden kaynaklanan bir durum. Türkiye bir sarmala girdi. Döviz kuru yükseliyor. Kur yükselince ithal ürünlerin fiyatları yükseliyor, bu kez içeride imal edilen ürünlerin fiyatları yükseliyor, bu da enflasyonun yükselmesine neden oluyor, ardından döviz kurunu etkiliyor… Böyle bir sarmal yaşıyoruz. Seninle 2017’de bu konuyu konuşmuştuk. O tarihlerde hala ‘kontrol edilebilir’ bir döviz vardı. Patlamak üzere olduğunu konuşmuştuk, görüyorduk. AKP iktidara geldiği ilk 10-12 yıl boyunca döviz kurunu neredeyse sabitlemişti. Bununla gerçekçi olmayan bir refah yarattılar. Aslında sonradan ödenecek bir refahtı bu. Ali Babacan’ın ‘Bizim zamanımızda döviz yükselmemişti’ dediği hikaye bu… Çünkü enflasyon kadar doları yükseltmezseniz, onu halının altına süpürmüş olursunuz.
Bu ne demek?
Enflasyon kadar paranın bir şekilde değer kaybetmesi lazım. Bunu ertelerseniz, bunu halının altına süpürmüş olursunuz. Türkiye 2002’den yani AKP iktidara geldikten sonra 2013’e kadar kuru yükseltmedi. Ama bir enflasyon vardı ve devam ediyordu. O tarihte yüzde 250’ye yakındı. Dolayısıyla bunu da halının altına süpürmüş oldular.
İnsanların o zaman alım gücü daha iyiydi ama…
Tabi… Çünkü ülkeye para yağıyordu. Para girdiği için de insanlar hissetmiyordu. Sonra 2013’te eski FED Başkanı Ben Bernanke’nin ‘Biz artık yeteri kadar para bastık. Parasal daralmaya gideceğiz’ dedi. Yani Gezi’den önce -ki hükümet bunu Gezi’ye bağladı- ABD sıkılaştırmaya gideceğini açıkladığı gün dolar kontrolden çıktı. Bunu o zaman da söylemiştim. Önce hafif hafif yükseldi, 2017-2018’e geldiğimizde 3.5-4 lira civarlarındaydı. Esas patlamayı 2018’den sonra yaptı. Çünkü hükümet arka arkaya hatalar yapmaya başladı.
İktidarın ekonomi yönetiminde en büyük hatası neydi?
2018’den sonra hala devalüasyon normal giderken Rahip Bronson olayından sonra iktidar ABD’yle kavgaya tutuşunca, o zaman Türkiye’ye ders vermek üzere bir kur saldırısı meydana geldi. Biz buna ekonomide ‘kur atağı’ diyoruz. Rahip Bronson iade edildiğinde aslında kur başladığı yere döndü. 7.20’den 4.80’e geriledi. O dönemde Türkiye rezervine dokunmayıp artırabilirdi. İnadına Türkiye dövizi düşük tutmaya gayret gösterdi. Düşük tutmak için de meşhur 128 milyar doları sattı. Doları satınca Türk Lirası korunmasız kaldı. Sonra olaylar çığırından çıktı.
KAYNAK: KRONOS – HİCRAN AYGÜN
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***