Gezi Davası’nı takip eden milletvekillerinden TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, mahkumiyet kararları sonrası sert tepki gösterdi.
Şık, “Bugünden sonra yaşanacak her ihlalin sorumlusu da hiçbir şeye ses çıkarmayan, bu sessizlik sarmalına teslim olmuş, kendine muhalif diyenlerdir diye konuştu.
Ahmet Şık şunları söyledi:
“Kime öfkeli olduğumuz gayet iyi biliyoruz. Ben iktidara öfkeli değilim, ya da siyasal parti kılığına girmiş bir mafyanın tetikçiliğini üstelenen, üzerindeki cübbeyle hakim savcı kılığına girmişlere de öfkelenmiyorum. Onlar zaten rasyonel bir şey yapıyor, suç örgütü diyoruz… 18 yaşında gençler iktidarı mafya diye tanımlarken tabii ki farklı bir davranışta bulunmayacaklar. Buradan bir beraat kararı çıksaydı da hukuki olmayacaktı. Ama bu suç örgütü iktidarda kalmaya devam edebiliyorsa. Bu tetikçiler bu aymazlıkla bu utanmazlıkla bu kararların altına imza atabiliyorlarsa bunun sorumlusu kendine muhalif olduğunu söyleyenlerdir.
Bugün burayı, bu meydanı doldursaydınız o kadar rahat o kararı veremeyeceklerdi. Bugün bu meydanı dolduracaksınız, yarın başka bir meydanı. Kaybedecek konforunuzdan başka bir şey yok şu anda. Ama ondan vazgeçmezseniz her şeyi ama her şeyi kaybedeceksiniz. Hepinizin bir yemin etmesi gerekiyor. O yemin çocuklarımıza, çocuklarımızın geleceğine bu ülkenin var olup olmayacağına dair bir yemin, bir söz. Eğer bugün karşı çıkmazsanız haysiyetinizden vazgeçmiş olacaksınız. İktidar zaten haysiyetsiz. Bunlar çete diyoruz ya, çete, mafya diyoruz. Buradakilere hakim savcı muamelesi mi yapacağız. Buradan umutla beklediniz mi? Biliyorduk bu kararı. Ama itiraz etmeyen herkes ama herkes bu kararın sorumlusudur. Bugünden sonra yaşanacak her ihlalin sorumlusu da hiçbir şeye ses çıkarmayan, bu sessizlik sarmalına teslim olmuş, kendine muhalif diyenlerdir.
Geçen Meclis’te iktidar vekillerine dedim ki ‘Aynaya bakın, kendinize sorun, ‘Acaba biz nasıl insanlarız’ diye. İktidar yanlısı olmayanlar da şimdi aynaya baksın, ‘Biz nasıl yurttaşız, biz insanlarız ki bu arkadaşlarımızı bu mafyaya teslim ettik’ diye kendine bir soru sorsun.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***