‘Midyeci Ahmet’ olarak bilinen Ahmet Çiçek ile eski eşi Deniz Çelebi, anlaşmalı olarak boşandı. Anlaşma gereği Midyeci Ahmet Beşiktaş Şubesi, Deniz Çelebi’ye devredildi. Ancak Ahmet Çiçek bir süre sonra bu yerin hemen karşısına aynı isimle şube açıp, sosyal medya hesabından eski eşinin işlettiği şubeyle ilişkilerinin kalmadığını ve oraya kendileri tarafından ürün sağlanmadığı açıklaması yaptı.
Bu durum karşısında eski eş Deniz Çelebi, “Midyeci Ahmet lezzeti benim elimden geçiyor, bütün reçeteler bana ait” diyerek sitem etti. ‘Midyeci Ahmet’ olarak bilinen Ahmet Çiçek, eşinin iddialarına yanıt verdi. Çiçek, “Ailesinden bana ve yardımcıma tehditler geliyor. Yardımcım arabadan inince maskeli bir kişinin silahlı saldırısına maruz kalıyor. 16 yaşında çocuk göndermişler. Ben buradayım, bir tane korumam var onu da azat edeceğim” dedi.
Eski eşinin iddialarına sosyal medya hesabından paylaştığı bir video ile cevap veren Ahmet Çiçek, “Eşimle bir tartışma yaşandı. Tartışma uzadı, barışmaya niyeti de olmadığını anladım. ‘Durup dururken bana markanın yarısını şirketin yarısını istiyorum’ dedi. Hakkediyordu, çok büyük emekleri vardı. Anlam veremedim ama ‘peki’ dedim” diye konuştu.
‘BU BENİM İÇİN İHANETTEN DE ÖTEYDİ’
Akşam olunca da eşinin kendisine “Ben bir şey istemiyorum sadece psikoloğa git, narsistsin” dediğini iddia eden Ahmet Çiçek, “Anladım ki, ailesiyle beraber bunlar, ‘Midyeci Ahmet’in Yunanistan projesi yalan oldu, bu adam yakında batar, biz merkez şubeyi kurtaralım, kendi iç düzenimizi kuralım’ diye bir düşünceye girmiş. Deniz de hazırdı, boşanmayı göze aldı. Ben döndüğümde mal paylaşımı hazır şekilde önüme geldi. Şok yaşadım bu benim için ihanetten de öteydi” dedi.
Serbest Görüş:
‘GELMEZSENİZ NAMERTSİNİZ’
Ahmet Çiçek şöyle devam etti:
“Eşim, ‘Türkiye ayağını komple istiyorum’ dedi. Sonra da ‘Ben bu kadar vicdansız değilim sadece merkez şubeyi alayım’ dedi. Nafaka parasıyla kabul ettim. Nafakayı 250 bini istedi. Sonra bunu 100 bine indirdik. ‘Merkez senin’ dedim, isim hakkı senin dedim. Nasılsa çocuklarıma kalacak ne olacak diye düşündüm. Ailesinden bana ve yardımcıma tehditler geliyor. Yardımcım arabadan inince maskeli bir kişinin silahlı saldırısına maruz kalıyor. 16 yaşında çocuk göndermişler. Ben buradayım, bir tane korumam var onu da azat edeceğim. Kim geliyorsa gelsin ama 16 yaşında çocuğu yollamayın. Göndereceğiniz kişi kimi vuracağını bilsin, ya da en kötü siz gelin. Gelmezseniz namertsiniz. Sizden korkan sizden beter olsun. Bu arkadaşım saldırıya uğrayınca ben de ‘Bu şube bize ait değildir’ dedim.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***