YORUM | M. NEDİM HAZAR
Sanırım üzerinden 20 yıl geçmiştir.
Amerika’nın meşhur Jefferson dizisinin yerli versiyonu olan Tatlı Hayat’ın bir bölümünde geçiyordu mevzu.
Tatlı Hayat deyip geçmeyin, Türk televizyon tarihinin belki de en başarılı uyarlamasıydı diyebiliriz.
Haluk Bilginer, Türkan Şoray, Çolpan İlhan ve Neco gibi başrol oyuncularının rol aldığı efsane bir yapımdı.
Dizide sonradan görme kuru temizlemeci İhsan Yıldırım’ın maceralarını izliyorduk esasen.
Bugün bir okuma yaptığımızda bu karakter gerçek dünyada yaşıyor olsa muhtemelen “Beşli Çete”ye eklemlenebilecek tıynette biriydi.
İhsan Yıldırım’dan bol bir şey yok bugün memlekette.
Eski futbolcu yeni siyasetçi Alpay Özalan’ın atar yaptığı bir video çekiminde arkasında duran bir yağlıboya tablo ile Tatlı Hayat dizisi arasında bağ kurmanın boş bir fantezi olmadığını da anladım dün.
Alpay’ın arkasında 19. yüzyılın ünlü Avusturyalı ressamı Friedrich Gauermann’ın bir tablosu asılıydı.
Gerçi, “Bir Yaz Vakti İçme Göletinde Atlar” isimli bu eserin fiyatı, sanatçının eserleri arasında belki de en ucuz olanıydı.
2017 yılında bu eser 900 Avro’ya satılmış.
Ancak sosyal medyadan öğrendiğimiz kadarıyla Alpay’ın önünde durup video çektiği tablo orijinal olmadığı gibi gerçeğinin de bozulmuş hali.
Yani imitasyonu yapan kişiler tablonun orijinal halini siyasal İslam’a tornistan ettirmişler.
Alpay Özalan’ın koleksiyonunda bulunan tablodaki kadınlara başörtüsü takılmış.
Tatlı Hayat’ın bir bölümünde İhsan Yıldırım galeriden tablo almış ve eşine açıklıyordu:
Bak neredeyse gerçeğinin aynısı, bak üzüm, bak masa, bak kadeh…
Bir gece yarısı hizmetçisi ve gelini sürreal bir tablo ile eve geldiklerinde onların tablosunu aşağılamak için şöyle demişti:
“Sizinki de resim mi, daha ressamın neyi çizemediği bile belli değil!”
Sonra kendisindeki resmin çok değerli olduğunu ve o galeride bu meşhur ressamın en az 200-300 resmi bulunduğunu açıklamıştı.
Gelini ressamın ismini sorduğunda şöyle demişti:
Ümit Asyon.
Hizmetçi ve gelin kahkaha atarken düzeltmeye kalkmıştı:
“İmitasyon olmasın o?”
İhsan ise cehaletin verdiği özgüvenle atarlandı:
“Hadi be İmit diye isim mi olur?”
Alpay’ın bahse geçen videoda ne dediğini dinlemedim.
Açıkçası merak da etmedim ama arkasındaki tablo ülkenin mevcut durumunun şahane bir örneklemesi gibi geldi bana.
Sanatı, edebiyatı kendi ideolojisine bükümlemeden meşru görmeyen bir dinci anlayışın koftiden sanat idraki!
Hani Alpay bir televizyon tartışmasında ortaya atılıp, “Hadi be, İmit diye isim mi olur?” dese şaşırmam artık!
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***