YouTube Kanalında yayınladığı videoda Öztürk, şunları söyledi;
-Ramazanın son 10 günü için o tek önerimizi yapmadan evvel bir genel kuralı hatırlayarak başlayalım. Kuralımız der ki, ‘zarar verecek şeyleri engellemek, fayda verecek şeyleri temin etmekten önce gelir’ İşte o tek öneri için bu kuralı dikkate aldım.
-Enfal Suresi 46. ayette bize diyorki; ‘Ve Allah’a ve Resul’üne tabi olun ve birbirinizle didişmeyin. Sonra direncinizi yitirirsiniz, rüzgarınız da kesilir. Kesinlikle direnin, ununtmayın ki Allah direnenlerle birliktedir’
-İlk hedef niza’a meydan vermemek, hele niza çıkartan hiç olmamak, ıslah edici olmak.
-Eğer kavga ve niza çıkarsa ne olur? Kaybedersiniz, dağılırsınız, başarısız olursunuz, hayal kırıklıkları yaşarsınız. ‘Nasıl oldu da her şey bu kadar her şey yolunda böyle bir sonuç ortaya çıktı’ dersiniz.
-Peki bu niza sebebiyle başarısız olur, hayal kırıklığı yaşarsanız ne olur? Rüzgarınız kesilir, etki gücünüz azalır, artık eskisi gibi tesirli olamazsınız.
-Onun için meseleyi niza’dan alıp ‘onu nasıl ıslah edebiliriz, nasıl düzeltebiliriz meselesi; başarının şartıdır, tesirin şartıdır etkili olmanın, etkili iseniz etkinin kırılmaması ve devamının şartıdır’ diyor bu ayetler.
-Bu kıymetli zaman diliminde, içinde Kadir Gecesi bulunan bu dilimde sadece duaya, ibadete kenetlenmek ile yetinmeyelim. Peki ne yapalım? Bu dualarımızı, ibadetlerimizi sıfırla çarpıp çöpe götürecek şeylerin önünü almaya çalışalım. Ne yapalım o zaman? Niza’a girmeyelim.
-Biz bir şey daha yapalım? Küsleri barıştıralım, küs isek barışalım, kırgınlar varsa onların arasını düzeltmeye çalışalım. Etrafımızda Türkiye’nin içine girdiği süreçlerden dolayı bir düşmanlaştırma, bir ‘nefret objesi’ haline getirme meseleleri varsa diyelim ki, ‘Durun, Allah’tan korkun!’ Medeni insanlar gibi imkanları herkesi güldürecek şekilde pay etmenin bir yolunu bulmaya çalışalım.
.
.
.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***