İktisatçı Prof. Dr. Korkut Boratav, emeği ile geçinen insanların kaldıramayacakları kadar büyük bir bunalımın dibine doğru sürüklendiklerini anlattı. “Toplumsal çöküntünün eşiğindeyiz.” diyen Boratav’a göre, 6 ayda bir enflasyon farkı verilmesi bile kayıpların giderilmesi için yeterli olmayacak.
Prof. Dr. Korkut Boratav, enflasyonun halk sınıflarının kaldıramayacağı bir baskıya dönüştüğüne dikkat çekti. Ücretlerde, maaşlarda, tarımsal desteklerde aylık ayarlamalar yapılmasının zorunluğu olduğunu söyledi.
Enflasyonun mart ayında yıllık bazda yüzde 61.14’e çıkmasını Cumhuriyet Gazetesi’ne değerlendiren Boratav, “Enflasyonun nereye seyredeceğini tahmin etmenin, tartışmanın anlamı yok. Enflasyonun halk sınıflarının kaldıramayacağı bir baskıya dönüştüğünü algılayıp düzeltilmesini talep etmek lazım. Siyasi iktidarın ‘Altı ayda bir enflasyonu telafi edeceğim’ açıklamaları sorunu çözmez. Asgari ücret, emekli maaşı, memur maaşı, toplu sözleşmeyle belirlenen tüm maaşlar ayrıca tarıma verilen sübvansiyonu birlikte ele almak lazım. Altı aylık ayarlama ile bu mümkün değil. Aylık ayarlama yapmak lazım. Türkiye’de emeği ile geçinen insanların hemen hemen tümü kaldıramayacağı kadar büyük bir bunalımın dibine doğru sürükleniyor.” dedi.
ENFLASYONA KARŞI AYLIK AYARLAMALAR YAPILMALI
Korkut Boratav, enflasyona karşı aylık ayarlamaların da ‘acilen’ yapılması gerektiğini vurguladı. “Bu telafi mekanizmasını acilen işletmek lazım. Aksi halde yöneticilerin de dahil olduğu genel bir toplumsal çöküntünün eşiğindeyiz.” diyen Boratav, diğer taraftan bu ortamda borsanın nasıl yükseldiğinin de izlenilmesi gerektiğine işaret etti: “Bu büyük felaketten, toplumsal yıkımdan zarar görmeyen büyük bir kesim var. Şirketlerin son bir aydaki kazançlarının artışını izleyin. Bankalar son bir yıldaki kârlarını yüzde 323 oranında artırdılar. Demek ki toplumunun, çalışanların çoğunluğu sefalete sürüklenirken bir başka kesim hayatından memnundur.”
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***