AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’nin ekonomi yönetiminin yarattığı sonuçlar Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre yurttaşlara yüzde 61,14 enflasyon olarak döndü.
Bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise enflasyonu yüzde 142.63’e ulaştığını duyurdu.
“TANSU ÇİLLER ÜLKENİN FELAKETİNİN KAPISINI ARALAMIŞTIR”
Enflasyon ile birlikte yurttaşların temel ihtiyaçlarını dahi karşılaması mümkün olmazken Karar yazarı İbrahim Kahveci, seçimlerde ekonominin en önemli faktör olacağını yazdı.
Kahveci, “Altı muhalefet partisi bir masada oturup konuşabiliyor. Büyük bir başarı mı; yoksa ülkenin düştüğü zaruret içinde küçük bir detay mı? Kendi adıma söyleyeyim: Toplumun yaşadığı ve asıl yaşayacağı sıkıntıları düşününce zaruret içinde küçük bir detay olarak görüyorum. Ülkenin bekası düşünüldüğünde durum o kadar ciddi ki… Toplumun bir-kaç kesimine rağmen bu birliktelik sapasağlam sürmeli. Toplumunun bir-kaç kesimi diyorum, çünkü toplumlar bazı durumlarda kendi bekalarını tercihleri ile felakete sürükleyebilirler. Buna bir örnek mi? 91 seçimlerinde Tansu Çiller ülkenin felaketinin kapısını aralamıştır.” ifadelerini kullandı.
Türkiye siyasetinde yaşananları hatırlatan Kahveci, “Erken emeklilik hâlâ büyük bir felaket. Bugün ne emekli maaş alabiliyor ne de çalışan hak ettiği ücreti alabiliyor. ‘Kaybet-Kaybet’ modeli herkesi mağdur etmiş durumda. Ya da rahmetli Demirel’in kamu bankaları üzerinden “kim ne verirse 5 lira fazlası benden” vaadi… 2001’de gördük ki, bu vaat kamu bankaları üzerinden topluma 20 milyar dolara mal olmuş. Ve hep beraber bu faturayı da yine bizler ödedik. Geçmişimiz buna dair örneklerle doludur. Ya bugün? Herkes evladının üniversite okumasını istiyor. Betondan üniversiteler kuruldu ve bir çoğu gizli işsizlik kampı haline geldi. MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı bile geçenlerde “ara eleman aranan eleman” dedi. 28 Şubat sürecinde bir başka mesleksizlik yaşayan toplum şimdi de diğer açıdan mesleksiz yetiştiriliyor. Bir çok üniversiteli hayatı boyunca mesleklerini icra edemeyecekler. Bu kesindir ve apaçık ortadadır. Toplum istiyor diye herkese üniversite hakkı verilemez. Bu en fazla o topluma ihanettir.” diye yazdı.
İbrahim Kahveci, “AK Parti ve/veya Cumhur İttifakı oy kaybettiğinde bu kaybedilen oy adres arıyor ama 2019’da bu adresi bulamamış. 2019 seçimlerinde yer alan mevcut partiler yeni adres olamamış. İktidar kalesi denilen 13 büyük ildeki oyunu 7 milyon 577 binden 5 milyon 933 bine yani 1,6 milyon oy kaybı ile tamamlamış. Aynı illerde muhalefet ise 669 bin oy artırabilmiş. İktidar oy kaybediyor ama muhalefet oy artıramıyor… İşte buna çözüm bulunmak zorunda… 6’lı masanın en önemli konularından bir de bu olmalıdır. Ya da şöyle izah edelim: Kimse anketlerdeki oy oranlarına bakarak bakışını oransal olarak şekillendirmemelidir.” değerlendirmesinde bulundu.
İBRAHİM KAHVECİ’NİN YAZISININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***
