HDP Sivil Toplum Kuruluşları ve Siyasi Partilerle İlişkiler Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan, Gazete Duvar’ın sorularını yanıtladı. Seçim yasası, Cumhurbaşkanlığı Adayı, Demokrasi İttifakı’na kadar birçok konuda açıklama yaptı. Seçim yasasını olumsuz değerlendirdiğini belirten Bakırhan, “Bitmiş, çaresiz kalmış, tükenmiş iktidar bloğunun seçim hileleriyle kendilerini ayakta tutma girişimi. Tamamen AKP ve MHP’yi önceleyen, onların çıkarları doğrultusunda hazırlanmış maddeler” ifadesini kullandı.
HDP’nin seçimd kilit parti oluğunu vurgulayan Bakırhan Cumhurbaşkanı adayı şartıyla ilgili olarak, “Eylül ayında bir ‘tutum belgesi’ yayınladık, 81 milyonla empati kuran bir metindi. Böyle bir metin ortadayken, cumhurbaşkanı olmak isteyen, böyle bir iddiada bulunan kişi ve onu destekleyen kurumlar bu metini görmezlerse zaten bir değişim, dönüşüm yaratmayacakları kesin” dedi.
Millet İttifakı içerisinde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı öne çıkmasıyla ilgili Bakırhan, “Sadece Kılıçdaroğlu değil, kim olursa olsun bizi ikna etmesi gerekiyor. Sonuçta Türkiye’nin geleceği oylanacak” diye vurguladı.
‘AKP VE MHP’Yİ ÖNCELEYEN, ONLARIN ÇIKARLARI DOĞRULTUSUNDA HAZIRLANMIŞ’
AK Parti ve MHP’nin Meclis’e getirdiği seçim kanununda değişiklikler getiren yasa teklifini olumsuz değerlendirdiklerini söyleyen HDP’li Bakırhan, “Bitmiş, çaresiz kalmış, tükenmiş iktidar bloğunun seçim hileleriyle kendilerini ayakta tutma girişimi. Tamamen AKP ve MHP’yi önceleyen, onların çıkarları doğrultusunda hazırlanmış maddeler. İnsanların her anlamda rahatsız oldukları iktidar bloğunun seçim hileleriyle, seçim yasası değişiklikleriyle bir yere varamayacaklarına eminim. Temsilde adalet sistemini tamamen ortadan kaldırdılar. Geçmişteki antidemokratik noktalarına rağmen mevcut yasa içerisinde ittifak halinde bulunan partiler oy oranlarına göre milletvekilli çıkarabiliyorlardı. Bunun da önünü kestiler. Kürt hareketinin parlamentoya girmemesi için çıkarılan seçim barajı da bu vesileyle 7’ye düşürdü. Bunu da bizi düşünerek değil MHP’nin kendisi baraja takılacak durumda olduğu için bunu yaptılar” dedi.
Barajı düşürülmesiyle ilgili olarak çoklu hesap yaptıkları ortada diyen Bakırhan, “HDP, politik tabana sahip bir parti ve motive olmakta zorlanmıyor. Ortak oldukları MHP kamuoyu yoklamalarında yüzde 10’un altında gözüküyor. Biraz onları tutma ve katkı amacıyla çıktığını düşünüyorum” ifadesini kullandı.
‘HDP OYLARINI ARTIRARAK DEVAM EDİYOR’
Bakırhan, “Çok sık olmasa da yaptırdığımız anketlerde de dışımızdaki anketlerde de HDP oylarını artırarak devam ediyor. Bizim baraj sorunumuz görünmüyor. Bu çoklu krizle birlikte partiye ciddi bir yönelim olduğunu da görüyoruz. AKP’den kopan muhafazakâr Kürt seçmenin birinci adresi biz olduk. Olmaya da devam ediyoruz” vurgusu yaptı.
‘SONBAHARA DOĞRU BİR SEÇİM OLABİLİR’
Erken seçim ihttimali olduğunu söyleyen Bakırhan, “Çünkü AKP’nin başta ekonomik krizle birlikte, 1 buçuk yıl sonrasını görebileceğini düşünemiyorum. Birçok ürüne zam geleceğini biz de bekliyoruz. AKP bu yasayla muhalefeti oyalamaya çalışırken diğer taraftan da erken seçime hazırlanıyor. Merkez Bankası tarafından para basılacağını, asgari ücret, 3600 ek gösterge gibi konularla erken seçim yapacaklarını birey olarak düşünüyorum. Sonbahara doğru bir seçim olabilir.
‘MİLLET VE CUMHUR İTTİFAKI GİBİ BİR İTTİFAK DEĞİL’
Demokrasi İttifakı’yla ilgili Bakırhan, “HDP’nin bir ‘Demokrasi İttifakı’ hedefi var. Demokrasi İttifakı daha çok mücadele ortaklığı ve birliği. Yoksulluğa, çatışmaya, savaşa karşı Türkiye’nin ilerici sol sosyalist çevrelerin mücadelesini hedefleyen bir birliktelik. Bu seçimi görmeyecek mi? Tabii ki seçimi görebilir. Bu tabii ki büyüyebilir. Ama bu HDP’nin ‘Demokrasi İttifakı’ değil mücadele ittifakıdır. Bu bir seçim ittifakına evirilebilir. Seçimi gündemini alabilir. Millet ve Cumhur İttifakı gibi bir ittifak değil” diye konuştu.
‘MÜCADELE MASASINDAKİ GÜÇLER DE GENİŞLEYECEK’
Bakırhan, “Bu masa seçim sürecinde de büyük oranda bir arada kalabilir. Biz Demokrasi İttifakı’nın çerçevesini bu masadan daha geniş tahayyül ediyoruz. Bizim ittifakımız sadece sol, sosyalist partilerle kurulacak bir ittifak olmayacak. Biz halklarla, inanç gruplarıyla, çevre örgütleriyle, kadınlarla, ezilenlerle, emekçilerle daha geniş bir kapsama sahip olacağız. Şu anki çalışmamız sol sosyalist partilerin sahada daha çok AKP zulmü karşısında mücadele birliğini ortaya koyuyor. Tabii ki seçim ittifakına bu masa da dahil olabilir. Burada bir sorun olacağını düşünmüyorum. Mücadele masasındaki güçler de genişleyecek ve 7’liyle sınırlı kalmayacak. Görüşmeler, katılmak isteyenler ve görüşülecek olanlar var. Sadece siyasi partilerle bu masa yetinmeyecek ve genişletecek. Seçim gündeme gelince masa bunu da değerlendirecektir.Demokrasi İttifakı, mevcut iki bloğa alternatif ve gölgesinde kalmayacak. Türkiye’deki temel meseleleri çözebilecek bir iradeye sahip olabilecek bir güçten bahsediyoruz. Biz sadece Millet ve Cumhur İttifakı dışında bir seçenek değiliz. Biz ikisinin de alternatifiyiz. Kapsamıyla, farklılığıyla, savunduklarıyla Demokrasi İttifakı, önümüzdeki günlerde HDP’nin yoğun olarak çalışacağı bir alan” ifadesini kullandı.
‘AKP TEŞHİR OLDU’
Aslında seçim kanunu yasasını değiştirdiklerine pişman olacaklarını söyleyen Bakırhan, “Türk tipi başkanlık sisteminde nasıl beş yıl içerisinde tarumar oldularsa, onu değiştirmeye çalışıyorlarsa bu seçim yasasını da çıkardıklarına pişman olacaklar. En azından kendi cephemizden, ittifak bileşenlerimize dayalı olarak bunu belirtmek istiyorum. Önümüzdeki 2-3 ay başka yasalarla da karşılaşabiliriz çünkü yaptıkları değişiklikler de onları kurtarmıyor. Çünkü doğalgazı ödeyen vatandaş oy kullanacak. Türkiye toplumunu apolitik, sonsuz bağlı gibi değerlendirmek çok yanlış. AKP teşhir oldu” dedi.
‘TÜRKİYE’NİN SORUNLARINA DÖNÜK ORTAYA KOYDUĞU ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÇOK YETERSİZ’
Muhalefetin oluşturduğu altılı masaya dair konuşan Bakırhan, “Masanın kendisi kıymetli olabilir. Türkiye’de bugüne kadar kamplaştırılan, kutuplaştırılan çevrenin bir arada bulunması olumlu. Ama o masanın kendisinin, Türkiye’nin sorunlarına dönük ortaya koyduğu çözüm önerileri çok yetersiz. Türkiye toplumunun beklentilerini karşılamıyor. Bu masanın daha demokratik, daha cesur ve daha sorunların adını koyan bir tutum almasını beklerdik. Masa kendisi bir anlam ifade ediyor olabilir ama biz bu masanın bir tarafı ve içinde de değiliz. Tam tersine iktidarın masasına olduğu gibi bu masayla da sahada kıran kırana bir mücadele üretiyoruz. Biz bu iki masanın da karşısında daha demokratik bir zemini örgütlemeye çalışıyoruz. Bu, altılı masayı önemsemediğimiz, kimi konularda görüş alışverişinde bulunmadığımız anlamına gelmiyor. Biz bütün partilerle görüşmek isteriz, görüşürüz. Türkiye değişecekse bu masaların da önemi var” ifadesini kullandı.
‘KİLİT PARTİYİZ’
Bu seçimde de kilit partinin HDP olduğunu vurgulayan Bakırhan, “Kilit partiyiz. Yerel seçimlerde biz AKP’nin pervasızca, hiçbir kural, kaide tanımadan Kürt hareketine dönük yapmış olduğu saldırılara bir cevap olarak tavrımızı ortaya koyduk. Halkın iradesini tanımayan, demokratik Kürt siyasetini cezaevine koyan, bölgede kolluk güçleriyle terör estiren, demokrasiden uzaklaşan bu anlayışa çok iyi bir ders verdiğimize eminim. Bazen karşıdakine, oyun bozan, kuralsızca yaklaşana cevap vermek için bir diğeriyle uzlaşmak, anlaşmak gerekmiyor. Bu her zaman olacak bir yaklaşım değil. Bu vesileyle Millet İttifakı’nı da uyarmış oluyoruz. HDP’nin varlık gerekçesi sadece Tayyip Erdoğan ve AKP karşıtlığı değil. Bizim de ideallerimiz, iddiamız, bu ülkeyi demokratik yönetme iddiamız var. Bu yerel seçimde bir mesajdı ve sonuç aldı” dedi.
‘TUTUM BELGESİ MÜZAKERE METNİMİZDİR’
Bakırhan, “Önümüzdeki günler daha çok tartışmaya gebe günler olacak. Bizim parlamento seçimlerinde iki bloktan da beklentimiz yok. Türkiye’nin en geniş toplumsal siyasal güçleriyle ortaklaşmayı önümüze hedef olarak koyacağız. HDP üzerine düşen ne varsa yapacak. Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçimi tartışması var. Yüzde 50 artı 1 oy gibi madde orada duruyor. İşte HDP’nin temsil ettiği ittifaksız, Kürtlersiz bunun sağlanamayacağı kesin. Eylül ayında bir ‘tutum belgesi’ yayınladık, 81 milyonla empati kuran bir metindi. Böyle bir metin ortadayken, cumhurbaşkanı olmak isteyen, böyle bir iddiada bulunan kişi ve onu destekleyen kurumlar bu metini görmezlerse zaten bir değişim, dönüşüm yaratmayacakları kesin. Tutum belgesi cumhurbaşkanlığı seçimi düşünülerek de oluşturuldu. 81 milyonun kapsayacak kişinin tutum belgemiz hakkında ne düşündüğü bizim için çok önemlidir. Güvenilirlik ve taahhüt de önemli. Bu bir müzakere metnidir. Tutum belgesini yayınladıktan sonra bütün siyasi partileri dolaştık. Tek bir maddesine itirazları olmadı. “Bizi çok cesaretlendirdi” diyenler oldu. Uzun tartışmalardan sonra oluşturulan bu belge bir Edirneli’nin bir Karslı’nın tutumudur. Bir Kürt’ün, Türk’ün, Alevi’nin, Sünni’nin tutumudur. Biz bir vatandaşın gelecek tahayyülüne uyan bir belge yayınladık. Dolayısıyla bu tutum belgesi bizim müzakere metnimizdir. Yarın aday olacak kişi ve onu destekleyecek kurumların bu tutum belgesine nasıl baktıklarına bakarız” vurgusu yaptı.
‘TÜRKİYE’NİN DEMOKRATİKLEŞMESİ KÜRT SORUNUYLA BAĞLANTILI”
Bakırhan, “Cumhurbaşkanı adayı, “Bütün farklılıklarıyla herkesin eşit yurttaş olduğunu”, “Türkiye’nin artı değerinin liyakata dayalı eşit bir şekilde dağıtılacağı sistem oluşturulacağını” söylemesi gerekiyor. Adil, eşitlikçi, demokrat, herkesi kapsayan bir adaya niye yok diyelim? Israrla HDP’nin programı gibi düşünsün, yapsın gibi bir derdimiz yok. Biz Türkiye’nin demokratikleşmesinin nasıl Kürt sorunuyla bağlantılı olduğunu düşünüyorsak, Kürt sorunun çözümünün de demokratikleşmeyle sağlanacağına inan bir siyasi partiyiz. Demokratikleşme doğru bir şekilde tarif edilirse biz orada kendimizi görürüz. Ama, “Sizi biliyorum, tanıyorum” demek yeterli değil” dedi.
‘KILIÇDAROĞLU’NUN BEYEFENDİ OLMASI BİZİM İÇİN YETERLİ DEĞİL’
Millet İttifakı içerisinde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı öne çıkmasıyla ilgili Bakırhan, “HDP seçmeni ve HDP’lilerin yıllardır yakından tanıdığı bir aday adayı. Bir düşünceleri vardır. Kişi ve kişilik olarak bizim bir şey deme durumumuz yok. Ama dediğim gibi Kılıçdaroğlu’nun makul, beyefendi ve dürüst olması bizim için yeterli değil. Yaklaşım, ilkelerde ortaklaşma Türkiye ilkeleridir. Bizim söylemlerimiz sadece Kürt ve bölge merkezli değil. Türkiye’yi kapsıyor. Adayın kişiliği elbette önemlidir, geçmişi elbette önemlidir ama bu yeterli değil. Bizi ikna etmesi gerekiyor. Sadece Kılıçdaroğlu değil, kim olursa olsun bizi ikna etmesi gerekiyor. Sonuçta Türkiye’nin geleceği oylanacak. Aday olacak kişi ve çevrelerinin cesur olması gerektiğini düşünüyorum. Bu ülkede farklılıklar var. “Kürtler farklıdır.” Bunu kabul etmek lazım. Kürtlerin farklılıklarından kaynaklı ortaya çıkan değerlerinin korunması, geliştirilmesi, yaşatması. Bu zor bir şey değil. Tutum belgesine dair tutumu bizim için son derece önemli. HDP hiçbir yere mahkûm değil. Bizim seçmenimiz Türkiye’nin değil dünyanın en politik seçmenidir. Karşınızda, 11 partisi kapatılmış ama ısrarla partisiyle yürüyen dünyanın en politik en mücadeleci partisi var. Türkiye’yi önceliyoruz. HDP’nin kendisi Türkiye’dir” dedi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***