Sınırsız’da konuğum HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’dı. Meclise sunduğu ‘Ermeni Soykırımı’ teklifinin ardında siyasiler ve sosyal medya üzerinden maruz kaldığı tepkileri, hedefe konulmasını ve daralan siyasi alanı +GerçekTV’ye anlattı.
HDP’nin Türkiye’yi demokrasiye taşımak ve çok kimlikli ve çok inançlı bir parti olarak Türkiye’nin sert konularını topluma ulaştırma iddiası ile kurulduğunu belirten Paylan, “2016’dan sonra Erdoğan’ın MHP ile yaptığı ittifak sonrası demokrasi yolundan çıktı. Konuşabildiğimiz her şeyi konuşamaz hale geldik. Şimdi Erdoğan geçmişte önünü açtığı demokratikleşme iddialarının tamamını bir kenara koyup onun iktidarı döneminde benim konuşabildiğim her şey ile ilgili beni ve arkadaşlarımı suçluyor” dedi.
“Ermeniler, doğal afet ile hayatlarını kaybetmediler. Devlet kararıyla bu topraklardan sürüldüler”
“Ermeni Soykırımı AKP döneminde daha konuşulur hale geldi. Fakat şimdi Erdoğan, artık ‘Kürt meselesi konuşulmayacak, Ermeni meselesi konuşulamaz’ diyor ve ifade özgürlüğü benim size verdiğim sınırlara kadardır diyor” sözlerinin ardından Paylan, Erdoğan’ın 8 yıldır Ermeni halkına taziye dilemesine de değindi.
“Ermeniler hayatını kaybetti ama onlar doğal bir afetten dolayı hayatını kaybetmedi. Ermeniler, bir devlet kararıyla bu topraklardan sürüldüler. Ben olayın adını da koyuyorum Erdoğan olayın adını koymuyor. Aynı zamanda olayın failini de gösteriyorum Erdoğan olayın faillerini göstermiyor. Elbette taziye dilemek önemli ama bundan daha önemli olanı adaleti sağlamaktır. Adalet de ancak olayın adını koyarak ve faili göstererek olur. Ben bunu yapmaya çalıştığım için bugün hedef alındım maalesef.”
“Tehlikeli bir yeni döneme giriyoruz”
Gezi Davası kararı, Ermeni Soykırımı meselesi, Irak Kürdistan’ına yönelik operasyonlarla birlikte Türkiye’nin yeni bir evreye geçtiğinin altını çizen Paylan, “Türkiye’de son zamanlarda mültecilere, Ermenilere, Kürtlere, Alevilere, ötekilere dönük nefret söylemleri son derece artmış durumda. Bu da çok daha sert bir dönemin geldiğimizin bir işareti. İktidarın yapacağı tek bir şey vardır, kendilerince ötekiler göstermek bunları hain ilan etmek ve oluşacak gerilimden de iktidarını sürdürmek.” diyerek tehlikeli bir döneme girildiğini de vurguladı.
“Bana karşı linçin işaret fişeğini Akşener patlattı”
Kendisine yönelik saldırılara da değinen Paylan, “Bana karşı linçin işaret fişeğini İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener patlattı. Cuma günü bu teklifi verdim ve bu son derece haber oldu. 24 saat tek bir tepki yoktu. Cumartesi günü Meral Akşener ilk tweet’i attı ve beni hedef gösterdi. Bir saat sonra iktidar temsilcileri o koroya katıldılar. Sadece iktidarı suçlamak yetmez. Muhalefette ittihatçı bir çizgiye yönelmiş durumda” dedi.
“Türkiye’ye en büyük hakaret soykırım faillerini ata saymaktır”
Erdoğan’ın “Bu hainlerin her şeyden önce bu milletin vergi ve ücretleri ile beslenmesine benim milletim tahammül edemiyor!” açıklamasını kısaca “Erdoğan’ın HDP’yi tamamen hedef alarak partiyi kapatma sürecini başlatmak istediğini” sordum Paylan’a.
“Biz bu milletin oylarıyla seçildik, KPSS ile buraya gelmedik. Meclis farklı fikirlerin tartışılacağı yer değil mi? Bana sen önerge veremezsin deniliyor. Önerge verilemeyen yerin adı diktatörün yalnızca Duma’sı olur. Hepimiz farklı düşünceler ve ideolojilerdeyiz zaten meclisin varlık sebebi bu. Ama Erdoğan tek sesli Türkiye istediği gibi tek sesli bir meclis istiyor” dedi.
Paylan, “Beni Türklüğe hakaret etmekle itham ediyorlar Bence Türkiye’ye en büyük hakaret soykırım faillerini ata saymaktır. Türkiye ırkçı hegemonyanın eseri oluyor. Türkiye şu anda 1915 yılını bir kez daha yaşıyor maalesef umalım ki mücadelemizde 1915 yılını Bir daha yaşamayacaktır” diyerek cezasızlık politikalarına sessiz kalındığı sürece aynı suçların tekrarlanacağını vurguladı.
“Nefret söylemleri nefret suçlarına yol açar”
Türkiye ile ilgili ciddi kaygılar taşıdığını belirten Paylan, nefret ikliminin halkı kutuplaşmaya iteceğini ve bu duruma çözüm bulunması gerektiğini de ifade etti.
“Nefret söylemleri nefret suçlarına yol açar. Bu çoğu zaman devletin derinleri tarafından organize edilmiştir ama bu nefret iklimi hepimizi yakar. Adalet çağrısı yapıyorum nefret ötekileştirme herhangi bir çağrı yapmadım. Türkiye büyük bir karanlığa doğru sürükleniyor. İktidar değişse de bu iklimden ne huzur çıkar ne refah çıkar, yalnızca makinist değişir. Bu iklimin nelere yol açabileceğini biz Ermeniler en iyi biliriz diğer haklar da çok iyi bilir.”
“Türkiye medeniyet çizgisinden tamamen koptu.”
“Sınır ötesi harekat, Kavala kararı, Erdoğan’ın HDP açıklamaları bir kopuşun simgesi mi?” sorusu üzerine Garo Paylan:
“Türkiye’de bundan yalnızca 7-8 yıl önceye kadar batının bir parçası olabilir mi hukuk devleti olabilir mi diye tartışmalar görüşülüyordu. Kürt meselesini çözecek demokrasi olacak diye hayaller kuruyorduk ama şimdi baktığımızda Erdoğan’ın çizdiği vizyon Türkiye’nin medeniyet çizgisinden tamamen kopmasına yol açıyor.
Bu ülkede her 5 kişiden birisi Ermeni’ydi bugün yok hükmündeyiz. Ermenilerle ilgili adalet vermemişler zaten verilmesini beklemiyordum. Ben dünyadaki Ermenileri ikna etmeye çalışıyordum şimdi benim de ümitlerim büyük oranda kayboluyor. Ama ben yine de mücadeleye devam edeceğim. 84 milyon insan ırkçı hezeyanlar içinde geleceğini kaybediyor. Gençler bu ülkede umudu göremiyor başka ülkelere gidiyor. Irkçı iklim hepimize kaybettirir. Mesele sadece Ermeni meselesiyle yüzleşmek değil şimdi büyük suç riskleri ile karşı karşıya kalmamız.” dedi.
Erdoğan son konuşmasında HDP’lileri yine şeytanlaştırdı, “HDP’nin Ermenisi” Paylan’ı ile iki kez şeytanlaştırmış oldu. Sohbetimizi dinlem isterseniz:
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***