HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY
Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle başlayan savaş, Rus donanmasına ait Karadeniz filosunun amiral gemisi Moskva’nın batmasıyla yeni bir aşamaya girdi. Aldığı darbeyle çılgına döndüğü kesin olan Rus lider Putin’in bundan sonra kalkışamayacağı çılgınlık yok gibi.
Kendini 21. yüzyılın çarı ilan eden Rus lider Vladimir Putin, belki de kariyerinin en büyük hatasını Ukrayna’ya saldırmakla yaptı.
Putin’in yaptıkları, 2014’ten bu yana çatışmaların sürdüğü Ukrayna’nın doğusundaki Donbas bölgesinde attığı adımla sınırlı kalsa sonuçlar farklı olacaktı. 22 Şubat’ta bu bölgenin bağımsızlığını tanıması, belki bu bölgenin ilhakına kalkışsa bile dünyadan bu kadar tepki görmeyecekti.
18 Mart 2014’te Kırım’ın ilhakında olduğu gibi dünyadan bir takım tepkiler yükselecek, sonra unutulup gidecekti.
Yapılan yorumlara bakılırsa, işte Putin’i hataya iten nokta da burası oldu. Ukrayna’yı işgale giriştiğinde de aynı şeylerin olacağını sandı. İşgalin başladığı 24 Şubat’tan bu yana gelişmeler Rusya hariç, dünya kamuoyu önünde yaşanıyor.
Putin, kritik hedef olarak gördüğü başkent Kiev’i işgal edemediği gibi operasyonlarını doğu da bölgelerine ve denize kaydırmak durumunda kaldı.
14 NİSAN EN ACI GÜN OLARAK KAYDEDİLDİ
14 Nisan 2022, Rusya tarihine en acı gün olarak geçti. Karadeniz’deki Rus donanmasının amiral gemisi Moskva, artık yok. Moskova’nın iddia ettiği gibi mi, yoksa Ukrayna Savunma Bakanlığının açıkladığı sebepten dolayı mı battı bilinmiyor.
Moskova’ya göre füze kruvazörü amiral gemisi, çıkan yangın sonrasında, fırtınalı havada limana çekilmeye çalışılırken mühimmatların patlaması sonucu battı. Rusya, bütün personelin tahliye edildiğini duyurdu.
Ukrayna tarafıysa, geminin karadan ateşlenen iki Neptün gemisavar füzesi tarafından vurduklarını açıkladı.
Hangisinin doğru olduğunu yakın zamanda öğrenemeyebiliriz. Önemli olan Rusların gözbebeği RFS Moskva sancak gemisi artık yok. Sovyetler Birliği’nden Rusya’ya devrolan en önemli savaş gemilerindendi.
Bu ünlü gemi, düşman uçak gemisi görev gruplarını imha etmek üzere 1983 yılında inşa edildi.
Ukrayna’nın iddiası doğruysa, sahip olduğu nükleer silahları dışında Rusya’nın “kağıttan ayı” olduğunu ortaya koymuş oldu. Geminin iddia edilen müthiş savunma sistemleri, atılan füzeleri karşılayamadığı gibi, görüp avlamaya yönelik hiçbir karşı koyuş girişimi de kaydedilmedi.
Ruslar açısından bu kayıp, Eylül 1941’de İkinci Dünya Savaşının en sıcak günlerinde Marat gemisinin batırılmasından bu yana denizde verdiği en büyük zayiat oldu.
Bu Rusya için ne kadar moral bozucuysa, Ukrayna içinse bir o kadar övünç kaynağı durumunda.
🔴Rusların Karadeniz’de gemisi battı
🇺🇦Ukrayna, 🇷🇺Rus donanmasının Karadeniz Filosunun bayrak gemisi #Moskva kruvazörünü Neptün füzesiyle vurduğunu açıkladı.
Ağır hasar alan geminin mürettebatının tahliye edildiği, akabinde de yan yatan geminin battığı belirtiliyor.#SONDAKİKA pic.twitter.com/fQ83Ukk0SX
— Defence and Technology (@SavunmaTekno) April 14, 2022
Kiev, Moskva’yı vuran Neptün füzelerini İngiltere’nin yardımıyla geliştirdiğini kısa bir süre önce duyurmuştu. Burada akla bir soru geliyor. Kiev yönetiminin, “Neptün füzesiyle vurduk” açıklaması, İngiltere’nin Ukrayna’ya ABD yapımı Harpoon gemisavar füzesi verdikleri yolundaki açıklamasının hemen ardından gelmesi sadece bir tesadüf mü?
VESAYET SAVAŞLARININ YAPILDIĞI BÖLGE
Daha savaşın ilk günlerinde 2 Mart 2022’de “Ukrayna, Suriye olabilir mi, Putin ‘av’ mı ‘avcı’ mı?” başlıklı yazımda dikkat çekmeye çalıştığım bazı noktalar vardı. Bu yazıda Ukrayna’nın, doğrudan savaşmak istemeyen tarafların destekledikleri güçler üzerinden savaşması anlamında kullanılan “vesayet savaşlarının” yürütüldüğü bir bölge olma ihtimaline vurgu yapmıştım.
Batılı güçler, topraklarını savunduğu gerekçesiyle Ukrayna’ya silah sağlamaya hız vereceğini her fırsatta duyuruyor. Almanların temin ettiğini duyurduğu silahlar, Polonya üzerinden Ukrayna’ya girmeye başladı.
Rusya ise Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla yaptığı açıklamada silah taşıyan her tür NATO aracının meşru hedef olacağını duyurdu. Dışişleri Sözcüsü Ryabkov’un açıklamasında tek iyi taraf, bunun sadece Ukrayna topraklarıyla sınırlı olduğunu açıklamasıydı.
Ryabkov bu sözleri, Moskva’nın imha olmasından hemen duyurdu.
Şimdi Putin’in önünde hayli karanlık bir tablo var. Zelensky yönetimini devireceği iddiasıyla kuşattığı Kiev’den çekilmek zorunda kaldı. Karadeniz’den Odessa’yı ele geçirme planları da Moskva kruvazörünün sulara gömülmesinden sonra hayli zor görünüyor.
Batılı ülkelerden gelecek silah yardımlarıyla saldırı inisiyatifi, büyük ölçüde Ukrayna silahlı kuvvetlerine geçmiş durumda.
Şimdi Donbas bölgesine yoğunlaştırıp kendini ispatlamak zorunda hisseden Putin’in savaşı bölgeye yayma yolunda çılgınlık yapma ihtimali orta yerde duruyor.
Moskva, Ukrayna tarafından vurularak batırılmışsa, savaşta kendisi açısından meşru bir hedefi imha etmesi anlamına geliyor. Rus muhibbi bizim emekli amirallerse, batan kruvazör ardından ağıt yakıyor gibiler.
Oysa Karadeniz filosunun sancak gemisi, Suriye savaşının yoğunlaştığı bir dönemde Doğu Akdeniz’de demirlemiş ve Suriye yönetimine destek vermişti.
RF4 Phantom savaş uçağımız, Haziran 2012’de keşif uçuşu yaptığı sırada Tartus limanında demirli olan Moskva’dan ateşlenen füzelerle düşürülmüştü. İki pilotumuz da şehit olmuştu.
Padişah Abdülaziz’in saltanatı döneminde sadrazamlık yapan Mahmud Nedim Paşa vardı. Rusya yanlısı olduğu bilinen bu paşayı dönemin aydınları, “Nedimof Paşa” diye anardı.
Emekli amiral Cem Gürdeniz, geçtiğimiz yıllarda hamasetten öte bir zemine oturmayan “Mavi Vatan” kavramıyla ülkeyi savaşa sürüklemeye çalışmıştı. Şimdi Rus yanlısı olmada, Nedimof Paşa’yı aratmadığı görülen Gürdeniz, Türkiye’nin Akdeniz’de savaşa girmesini sağlayabilseydi, Rusya bir şekilde müdahil olacaktı. Emekli amiral de ödülünü Rusya’dan alacaktı herhalde.
Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov, “2016’da Türkiye artık Karadeniz’in efendisi değil” demişti. Denizde gücün Rusya lehine çok değiştiğini söyleyen Gerasimov’a bu cesareti veren Moskva kruvazörüydü.
Tarihsel rastlantıları ne derece dikkate alırsınız bilmem ama iki anekdotla bitireyim.
– Hiçbir şekilde batmayacağı iddia edilen ünlü Titanic gemisi 14 Nisan 1912 gecesi batmıştı.
– Karadeniz’de dün batan (14 Nisan) amiral gemisinin yerine inşa edildiği Moskva da 1942’de batırılarak Odessa açıklarında suya gömülmüştü.
Bugünden itibaren Türkiye, Rusya’ya karşı tavrını daha net koymaya başlayacak. Yaptırımlar dahil, pek çok somut adımlar atacak ve Batılı ülkelerin yanında olduğunu gösterecek.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***