İsrail polisi, işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’da fanatik Yahudilerin baskınını önlemek için nöbet tutan Filistinlilere müdahale etti.Olaylarda çok sayıda Filistinli yaralandı.Harem-i Şerif’in bazı noktalarına barikatlar kuran Filistinliler, buradan ayrılmayacaklarını dile getirerek sık sık “Canımız kanımız sana feda Aksa” sloganı attı.
BARİYERLER YERLEŞTİRİLDİ
Ramazan ayının başından itibaren, İsrail polisi Şam Kapısı’nda Filistinlilerin akşamları iftar düzenlemesini veya toplanmasını engellemek için bariyerler yerleştirdi. Bu durumu protesto eden Filistinliler ile İsrail polisi arasında çatışmalar çıkmaya başladı. Filistinliler, İsrail polisinin tutumunu özgürlüklerine bir sınırlama olarak niteliyor. İsrail polisi ise, bölgede düzeni sağlamak için orada olduklarını iddia ediyor.
İsrail hükümeti Müslümanların El aksa’ya girişine yönelik herhangi bir kısıtlamayı reddetti, ancak The New York Times muhabirleri, sabah boyunca kompleksin iki ana girişinde düzinelerce Müslümanın geri çevrildiğine tanık oldu. Polis daha sonra ibadet eden Yahudilere, yerleşkenin çevresini dolaşırken silahlı bir refakatçi verdi. Turistlerin ve bazı gazetecilerin de girmesine izin verildi, ancak bu izni dar bir alanla sınırlandırıldı.
Polisin içeri girmeye çalışan Müslümanları geri püskürtmek için cop ve ses bombaları kullanması üzerine daha sonra cami yerleşkesi çevresindeki ara sokaklarda çatışmalar çıktı. Filistinlilerin, “Canımızla, kanımızla Mescid-i Aksa için fedakarlık yaparız” diye bağırdığı duyuldu. The New York Times muhabiri, birkaç polis memurunun, cami kompleksinin dışında hareketsiz duran bir grup ilahi söyleyen Filistinliye coplarla vurduğuna tanıklık etti.
Üst düzey bir din adamı olan Şeyh Omar al-Kiswani, Filistinlilerin insanları bölgeye çağırmak için ses sistemini kullanmaya çalışınca polisin camideki hoparlörleri de devre dışı bıraktığını söyledi. Şeyh Omar, polisin eylemlerini “kuşatma” olarak nitelendirdi. Polis yaptığı açıklamada, amaçlarının tüm dinler için ibadet özgürlüğünü korumak olduğunu ve yalnızca “kutsal yerleri kirleten, ve masum sivillere ve güvenlik güçlerine zarar vermeye çalışan” kişilere karşı hareket ettiklerini söyledi.
Polis devriye gezerken, diğer Filistinliler kendilerini yerleşkedeki en büyük camiye kilitledi. Bu gerilim sabah geç saatlerde, polisin bazı Müslümanların yerleşkeye girmesine izin vermeye başlaması ve camideki Filistinlilerin gitmesine izin vermek için geri çekilmesiyle sona erdi.
1991’DEN BU YANA BAYRAMLAR İLK KEZ ÇAKIŞTI
Hem İslam hem de Yahudilik için kutsal olan Kudüs’ün Eski Kent bölgesindeki komplekste genellikle tansiyon yüksek. Ancak 1991’den bu yana ilk kez Ramazan, Fısıh ve Paskalya arasındaki nadir örtüşme nedeniyle şu anda özellikle gerginlik iyice artmış durumda.
Müslümanlar, bazı Yahudi aktivistlerin bölgede gizlice dua etme çabalarını bir provokasyon olarak görüyorlar çünkü bu, İsrail’in Yahudilerin ziyaret etmesine izin verme, ancak dua etmeme şeklindeki uzun süredir devam eden politikasını ihlal ediyor. Ayrıca oradaki Yahudi duasının, aşırılık yanlısı grupların bölgede yeni bir Yahudi tapınağı inşa etme kampanyalarına ivme kazandıracağından korkuyorlar.
Pek çok Müslüman, aşırılık yanlısı Yahudilerin Fısıh kurbanı yapmak için genç keçilerle yerleşkeye girme konusundaki son çabalarına da öfkeli. Polis geçen hafta böyle bir adak yapmayı planlayan bazı aktivistleri tutukladığını ve Cuma günü yerleşkenin yakınında keçi taşıyan bir Yahudiyi yakalayarak hayvana el koyulduğunu söyledi.
Bazı hahamlar Tapınak Tepesi’nde dua eden Yahudilere destek verirken, İsrail’in baş hahamlarından David Lau geçen hafta bir açıklama yaparak Yahudilerin oraya ayak basmalarının yasak olduğunu söyledi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***