HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK
Süper Lig’de haftalar ilerledikçe Trabzonspor şampiyonluğa bir adım daha yaklaşıyor ama puan kayıplarıyla şöleni bir hafta daha erteliyor. Karadeniz fırtınası, son 4 haftada 9 puan kaybetti. Sahasında Karagümrük beraberliğiyle galibiyet hasretini 4 haftaya çıkardı. Trabzonspor’un puan kaybettiği haftalarda ise Fenerbahçe üst üste aldığı galibiyetlerle dikkat çekti. Şampiyonluk mümkün olmasa da alınan galibiyetler takımın havasını değiştirdi. Taraftarıyla yeniden barıştı. Kadıköy’de tribünler dolarken, sezon sonuna kadar “emanetçi” olarak görev yapan İsmail Kartal planların yeniden yapılmasını sağladı.
HOCA BULMAKTA ZORLANDI
Ali Koç döneminin alametifarikalarından biri de her sezonu en az iki hocayla tamamlamak oldu. Başkanlıkta 4 yılı birkaç ay sonra bitirecek olan Ali Koç’la her sezon şölenle başlayıp, hüsranla bitti. Bu sezonda da benzer manzara vardı. Vitor Pereira ile başlanan sezonda beklentiler kısa sürede hüsrana döndü. Pereira’yı gönderen Ali Koç yerine gelecek ismi bulmada sıkıntı yaşadı. Takımı yabancı bir isme emanet etmek istiyordu. Kapısını çaldığı her isim ya olumsuz cevap verdi ya da sezon ortasında görev kabul etmeyeceğini ifade etti. Geçiş döneminde takımın başında 3 maçta sahaya Murat Zeki Göle çıktı.
CAMİANIN İÇİNDEN
Göle döneminde Fenerbahçe oldukça kötü bir performans sergiledi. Deplasmanda 9 kişi kalmış Karagümrük’le berabere kalıp, sahasında Adana Demirspor’a yenildi. 3 maçta toplanan 4 puan taraftarın takımla bağlarını biraz daha koparttı. Tribünlerden ‘Ali Koç istifa’ sesleri yükselirken, oyundan çıkan isimler ıslıklanıyordu. Kapısını çaldığı teknik adamlardan olumsuz cevap alan Ali Koç mecburen takımı ‘camianın evladı’ İsmail Kartal’a teslim etti. Sözleşme sadece sezon sonuna kadardı. Kartal, camianın içinden bir isim olmasa bu sözleşmeye imza atması mümkün değildi. İlk sınavını Antalyaspor deplasmanında veren Kartal, beraberlikle dönerken oynanan mahkum oyun takımda köklü değişikliğin olmasını zorunlu kılıyordu.
KADRO İSTİKRARI GELDİ
İsmail Kartal, Vitor Pereira’nın ‘her hafta yeni bir kadro’ uygulamasını sonlandırarak, kadro istikrarını sağladı. Elbette zorlandı. Çünkü takım mental olarak çökmüş, form grafiği yerlerde sürünüyordu. Sadece futbolu düşünen oyuncularla yola devam kararı alan Kartal, sağ beke Osayi-Samuel’i monte etti. Sol bekte tercihini sol ayaklı oyuncuların varlığına rağmen bir kanat oyuncusu olan Ferdi Kadıoğlu’ndan yana kullandı. Sağ ayaklı Ferdi, sol bekte ileri çıkıp, topu sağına çekip yaptığı ortalarla skora ve oyuna katkı sağladı. Sahasında aldığı Başakşehir mağlubiyeti sonrası Fenerbahçe’nin yükselişi başladı.
ARDA GÜLER ETKİSİ
Fenerbahçe yavaş yavaş kendine gelirken, kulüpte iki önemli gelişme oldu. Henüz 17 yaşında ‘bir çocuk’ olan Arda Güler sahneye çıktı. Uzun yıllar sonra Fenerbahçe taraftarı hem genç bir ismi hem de topu ayağına aldığında tribünleri heyecanlandıran bir ismi gördü. Şampiyonluk yarışından kopmuş takımla bağlarını koparan taraftar, Arda Güler sayesinde yeniden tribünlere dönmeye başladı. Artık Arda Güler’i seyretmek için tribünlere gelen bir taraftar kitlesi vardı.
13 MAÇTA 9 GALİBİYET
Bir diğer gelişme takımın tartışmasız bir numaralı ismi Mesut Özil ve Ozan Tufan’ın kadro dışı bırakılması oldu. Özil’in saha içinde yokluğu olmazsa olmaz değildi. Beklenti çıtasına hiçbir zaman yaklaşmadı. Ancak adı bile taraftarın üzerinde büyük etki yapan bir ismi kadro dışı bırakmak kolay değildi. Mesut Özil’siz alınacak birkaç kötü sonuç hem yönetimi hem de İsmail Kartal’ı topun ağzına atardı. İsmail Hoca, bu süreci iyi yönetip kafası sahaya odaklanmış oyunculara formayı teslim etti. Kartal yönetiminde çıkılan 13 maçın 9’unda sahadan 3 puan çıkarıldı. Sadece Başakşehir’e kaybetti. Özellikle maçın büyük bölümünü 10 kişi oynadığı maçta lider Trabzonspor’a yenilmeden sahadan beraberlikle ayrılması önemli bir dönüm noktası oldu. Son yenilgiyi 2,5 ay önce gören Fenerbahçe, son 5 maçtan 15 puan çıkarıp, kayıp yaşamadı.
ACABA SESLERİ
Fenerbahçe’de moralleri zirve yaptıran bir başka etken lider Trabzonspor’un peş peşe puan kayıpları oldu. Şampiyonun kim olacağı değil, Trabzonspor’un ligin bitimine kaç hafta kala şampiyonluğunu ilan edeceğinin konuşulduğu bir sezondayız. Rüzgar son 4 haftada Trabzonspor’dan yana esmedi. Deplasmanda Rizespor mağlubiyetiyle başlayan süreç, Beşiktaş, Gaziantep FK ve Karagümrük beraberlikleri ile devam etti. 4 haftada kaybedilen 9 puan Fenerbahçe taraftarında ‘acaba’ heyecanı oluşturdu. Elbette Trabzonspor şampiyonluğu sadece biraz daha erteliyor. Kaybetme ihtimali çok ama çok düşük.
İsmail Kartal, birkaç ay önce umutsuzluk için yüzen takım ve taraftarın umudu oldu. Ali Koç zor bir karar aşamasında bulunuyor. Kartal’la devam etmemesi yeni hoca üzerinde baskı olur. Devam etmesi ise ikinci bir Ersun Yanal vakasını yaşatabilir. Tam bir bıyık-sakal durumu. Ancak bir gerçek var ki, İsmail Kartal umutları yeşerten isim oldu. Hem de en zor dönemde.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***