Avrupa’da yapılan bir ankete göre, nüfusun yarıdan fazlası yetişkinlerde esrar kullanımının yasallaşmasını destekliyor ve Avrupalıların yaklaşık yüzde 30’u da bu uyuşturucu maddeyi satın alabileceğini söylüyor.
Esrar konusunda Avrupa’nın hali hazırda liberal bir yaklaşımı mevcut. Hollanda başta olmak üzere bazı ülkelerde rahatça kullanılabiliyor.
Pandemi kaynaklı karantinalar sırasında esrar kullanımında bir artışa tanık olan Amerika Birleşik Devletleri’nde de görüldüğü gibi esrar ticaretinin ve kullanımının yasallaştırılması halinde bunun ekonomiye de ciddi fayda sağlayabileceği düşünülüyor.
Londra merkezli danışmanlık şirketi Hanway ve Curaleaf International’ın raporuna göre, Avrupalıların çoğunluğu kenevir yetiştiren ve esrar satan ticari dükkanları desteklerken, benzer oranda çoğunluk bitkinin evde yetiştirilebilmesine taraftar değil. Yani bunun sadece devlet denetiminde yapılabilmesi isteniyor.
ABD’de federal kısıtlamalar da kaldırılıyor
Rapor, geçtiğimiz cuma günü ABD Temsilciler Meclisi’nin, esrarı yasallaştıran eyaletlerdeki kullanıcılar ve işletmeler için sorun teşkil etmeye devam eden ‘federal esrar yasağı’nı sona erdirmek adına bir tasarı geçirmesinden bir hafta sonra geldi.
ABD merkezli Curaleaf yöneticisi Boris Jordan, “Avrupa pazarını ABD’nin üç ila dört yıl gerisinde görüyoruz, ancak görünüşe göre Avrupa, kapsamlı reformları ABD’den daha önce başlatabilir” diyor.
Almanya dahil birçok Avrupa ülkesi, esrarı sınırlı tıbbi amaçlar için yasallaştırırken, Portekiz gibi ülkeler uzun süre önce genel kullanımını suç olmaktan çıkardı. Malta da esrarın sınırlı ekimine ve kişisel kullanımına izin veren ilk Avrupa ülkesi olmuştu.
Milyarlarca Euroluk pazar
Araştırma firması Prohibition Partners’ın raporuna göre, Avrupa esrar pazarının 2025 yılına kadar yıllık gelirinin 3 milyar Euro’yu aşması bekleniyor. Almanya ise kısa sürede kıtanın en büyük pazarı haline geldi.
Curaleaf CEO’su Joe Bayern’in verdiği demeçte, “Almanya’da eğlence amaçlı kullanımı yasallaştırmak için siyasi irade mevcut” diyor ve ekliyor:
“Almanya’nın Avrupa’nın en büyük ekonomisi olduğu göz önüne alındığında, bunun yol göstereceğini ve kıtanın geri kalanı için bir domino etkisi yaratacağını düşünüyoruz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***