Hürriyet yazarı Sedat Ergin, Rusya’nın Ukrayna’yı işgale başlamasının ardından ABD’nin Karadeniz’e yönelik yaklaşımını ve Türkiye’nin tutumuna dair bir yazı kaleme aldı. “Karadeniz, zaten uzunca bir zamandır NATO ile Rusya arasında bir rekabet ve potansiyel çatışma alanı olarak belirmişken, bu durumun Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile birlikte daha da sert bir görüntü kazanacağını söyleyebiliriz.” diyeen Ergin, Türkiye’nin NATO ile Rusya arasında sıkışacağını belirtti.
Ergin’in Hürriyet’teki yazısının ilgil kısmı şöyle:
TÜRKİYE, KARADENİZ’DE NATO GÜCÜ’NE MESAFELİ
Bu çerçevede NATO’nun doğu kanadının takviye edilmesi, bunun uzantısı olarak Karadeniz’deki NATO varlığının güçlendirmesi, ABD’li stratejistler ve askeri planlamacılar açısından önemli bir hedef olagelmiştir son yıllarda. Aslında ABD’nin bir süredir Yunanistan’da Dedeağaç’ta askeri üssünü güçlendirerek , Bulgaristan ve Romanya ekseni üzerinden Ukrayna’ya uzanacak şekilde yürüttüğü hazırlıklar bu askeri stratejinin bir parçasıdır.
NATO’da üzerinde durulan projelerden biri de ittifakın Karadeniz’de bir özel keşif görev gücü oluşturulmasıdır. Bunu Karadeniz için oluşturulacak, deniz ve muhtemelen hava unsurlarına dayanan bir özel NATO gücü olarak da adlandırabiliriz.
Reuters Ajansı’nın Rusya’nın işgalinin başladığı geçen perşembe günü geçtiği “Rusya Ukrayna’yı işgal ederken NATO Karadeniz’i açıkta (korumasız) bıraktı” başlığını taşıyan ve bölgedeki askeri dengeyi değerlendiren haber analizi de bu konuya odaklanıyordu. NATO üyesi Romanya ve Bulgaristan’ın donanmalarının zayıflığına dikkat çeken bu değerlendirmeye göre NATO’nun Karadeniz’de askeri varlık göstermemesi, Rusya’nın inisiyatif kullanmasına yol açıyor.
Reuters’a göre, bir süredir NATO içinde bir Karadeniz keşif kuvveti oluşturulması yönünde yapılan gayrı resmi görüşmelerde bir sonuca ulaşılamamıştır. Projenin gerçekleşmemesinin nedeni olarak Türkiye’nin isteksizliği gösteriliyor. Türkiye, NATO yükümlülükleri ile Moskova’yla olan güçlü bağlarını dengeleme çabası içindedir bu haber analize göre.
Ankara’nın isteksizliği “Bölgesel Sahiplik” teziyle de uyumludur. Ankara’nın, NATO’nun karargâhı Birleşik Krallık’ta bulunan Müttefik Deniz Komutanlığı’nın (MARCOM) mevcut organizasyonel yapısını yeterli bulduğu, böyle bir görev için muhtemelen Romanya’da bu komutanlığa bağlı ayrı bir alt karargâh kurulmasına sıcak bakmadığı anlaşılıyor.
KARADENİZ GERİLİM BÖLGESİ OLMAYA ADAY
Karadeniz, zaten uzunca bir zamandır NATO ile Rusya arasında bir rekabet ve potansiyel çatışma alanı olarak belirmişken, bu durumun Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile birlikte daha da sert bir görüntü kazanacağını söyleyebiliriz. Karadeniz, şimdiden önümüzdeki dönemin bir yüksek gerilim bölgesi olmaya adaydır.
Türkiye’nin burada ABD/NATO ile Rusya arasında sıkışması muhtemeldir. Dolayısıyla, nasıl bir tutum izleyeceği kritik önemdedir. Montrö, bu noktada Türkiye’nin dayanacağı temel bir güvence olacaktır.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***