Kanal İstanbul hakkında verilen ÇED raporuna karşı açılan davada, bilirkişi keşfi davacılar olmadan usulsüz bir şekilde başladı. Davacılar ise, hem mahkeme hem de Yarım Burgaz Mağaraları önünde Kanal İstanbul’u yaptırmayacaklarının mesajını verdi.
Kanal İstanbul Projesi hakkındaki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından düzenlenen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu Raporu’nun iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada, İstanbul 10’uncu İdare Mahkemesi bugün bölgede bilirkişi keşfi yapılmasına karar vermişti. Mahkeme heyeti ve taraflar, keşif öncesinde Bağcılar’da İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nde bir araya geldi.
REDDİ HAKİM TALEBİ
Davacılar, keşif öncesinde itirazlarının tutanak altına alınmasını istedi. Mahkeme heyeti ise, itiraz tutanaklarının keşiften sonra kayıt alacağını ifade etti. Uyuşmazlık sonucunda mahkemeye ara verildi. Aranın sonrasında da heyetin kararı değişmedi. Davacılar, bu tutumun üzerine hukuksuzluğa ortak olmayacaklarını belirterek, keşfe katılmayacaklarını açıkladı, reddi hakim talebinde bulundu.
Davacıların katılmadığı keşif için İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nden çıkan keşif heyeti, kapıda bekleyen yaşam savunucuları tarafından protesto edildi. Yaşam savunucuları burada sık sık, “Bilirkişi bilmez biz biliriz” sloganı attı. Mahkemeden çıkan yaşam savunucuları ve avukatlar mahkeme önünde açıklamalarda bulundu.
İYİLER KAZANACAK
Ekolojist Koray Türkay, bilirkişi heyetinin ön toplantısı yapılmaya çalışıldığını söyleyerek, mahkeme heyetinin çok büyük usulsüzlüklerde bulunduğunu vurguladı. Türkay, “Halk burada korkmuyoruz. Bu bir ihanet, bunu asla yaptırmayacağız. Kanal projesi bir rant projesi bu projeye karşı biz halk olarak buradayız. Binlerce polis şuanda rant projesini koruyor. Bir tarafta halk rant projesine karşı doğayı, yaşamı, İstanbul’u korumaya çalışıyor. Bir tarafta iyiler var bir tarafta kötüler var ya kötüler kazanacak ya da iyiler kazanacak” diye belirtti.
GEÇİT VERMEYECEĞİZ
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Eşbaşkanı İlknur Birol ise, Kanal İstanbul’un kenttin ekolojik dengesine, doğal varlıklarına topyekün olarak İstanbul ve Türkiye halklarına bir ihanet olduğunu söyledi. Yapılmak istenen bilirkişi keşfine katılmak için ve “mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz” demek için geldiklerini söyleyen Birol, “Yargı eliyle ihanet projesine yol vermek üzere çalışmalar hızlandırılmaya başlandı. Biz halkla birlikte müdahil olmaya, mücadele etmeye, kanal İstanbul projesine geçit vermeme kararlılığımız dile getirmeye devam edeceğiz” dedi.
KEŞİF USULSÜZDÜR
Mahkeme salonundan çıkan dava avukatlarından Arif Ali Cangı ise, “Bu proje halktan kaçırıldı. Görüyoruz ki davada, davacılar olmadan keşif yapılmaya çalışılıyor. 2 yıldır hiçbir şey yapmadıkları gibi ivedi olarak keşife çıkılmaya kalkışıldı. Biz bu durumu kabul etmemiz mümkün değil. Çünkü dava açan bizleriz. Nerenin nasıl inceleneceğini söyleyecek olan bizleriz. Mahkeme heyeti bizim için tarafsızlığını yitirmiştir. O nedenle reddi hakim hakkımızı kullandık. Bu haliyle hiçbir işlem yapılamaz. Yapılan keşif usulsüzdür” diye belirtti.
YÜRÜTMENİN DURDURULMASI GEREKİYOR
Mimar Mücella Yapıcı da Kanal İstanbul’un ÇED raporunda bile çevreye vereceği zararlar yazıldığını belirterek, “Bu rapor askıdayken, o zaman usulen bitirilmesi lazımdı. ÇED raporu askıdayken planlar çıkmıştı. Bizim defalarca yürütmeyi durdurma kararı istememize karşı bu heyet hiçbir şekilde bu kararı vermedi. Bütün planlar askıya çıkmış, parseller oluşmuş, insanlar yerlerinden edilmişken bir keşif yapmaya çalışıyorlar. Onu da usulsüz olarak yapıyorlar. Bu mahkeme heyetinin ya da onların yerine geleceklerin bu keşiften önce yürütmeyi durdurması gerekiyor. Asıl usulsüzlük ÇED raporunun davası sonuca erdirilmeden ve yürütmeyi durdurma kararı verilmeden bugüne kadar gelinmesidir” ifadelerini kullandı.
PANKART YASAĞI!
Mahkeme önünde yapılan açıklama sonrasında yaşam savunucuları, Kanal İstanbul’un güzergahında olan Başakşehir’de bulunan Yarım Burgaz Mağaraları önüne geçti. Burada açıklamalarda bulunuldu. Açıklamalarda, “Kanal’ı yaptırmayacağız. Yenişehir’i kurdurmayacağız” ve “Kanal İstanbul ile bu tarihi varlık yok olacak. İzin vermeyeceğiz” pankartları açıldı. Polis burada açılmak istenen pankartlara izin vermeyeceğini söylemesi üzerine tartışma yaşandı. Tartışma sonucunda açılan pankartların ardından konuşmalara geçildi.
İSTANBUL’UN TARİHİNİ SAVUNUYORUZ
HDP İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol, proje ile pek çok tarihi yapının ortadan kalkacağını ifade ederek, “İstanbul’un doğasını, tarihsel ve doğal varlıklarını savunuyoruz ve savunmaya devam edeceğiz” dedi.
KANALI YAPTIRMAYACAĞIZ
Akademisyen Beyza Üstün ise, ekolojik perspektifleriyle bugün halkların iradesinin yanında sadece kanalı değil yapılacak olan lüks kentin yapımını önlemek için davacı olduklarını kaydederek, “Ne bu kanalı ne de bu kanal etrafında konuşlandıracakları lüks kenti yaptırmayacağız. Ekolojik paradigmamızdan aldığımız güçle buna karşı çıkacağız ve yaptırmayacağız. Ne mücadele vermemiz gerekiyorsa vereceğiz” diye belirtti.
KAPILAR YÜZÜMÜZE KAPANIYOR
Üstün’den sonra sözü alan mahalle sakinleri ise, mağaranın tarihinden bahsetti. Şahintepe Mahallesi’nde oturan Mehmet Şirin Öget, dertlerini anlatacak kimseyi bulamadıklarını ve bütün kapıların üzerlerine kapandığını ifade ederek, “Biz 30 senedir bu mahallede oturuyoruz yemedik, içmedik, çocuklarımızdan kıstık bir arsa aldık. Bu insanların durumu iyi olsaydı daha iyi yerlerde yaşarlardı. Bu insanların gücü sadece buraya yetiyor” şeklinde konuştu. (MA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***