24 Şubat günü sabah 5’te uyandığında eşinin “Savaş başladı” sözleriyle şaşkına döndü Jamala (Cemile). Bütün dünyanın Eurovision şarkı yarışması ile tanıdığı ünlü şarkıcı, yanına yedek kıyafet bile almadan iki küçük oğlunu kucakladı, doğruca sığınağın yolunu tuttu. Alçaktan uçan jetler, pat pat helikopter sesleri, bombalar, sirenler… Birkaç gün içinde üç sığınak değiştirdi. “Biraz daha Kiev’de kalabilir miyiz, bir şeyler değişir mi?” diye düşünseler de zor bir kararda uzlaştılar: O çocuklarını kurtarmak için göç yollarına düşecek, eşi ülkesini savunmak için Ukrayna’da kalacaktı.
2016 yılında İsveç’in başkenti Stokholm’de yapılan 61. Eurovision Şarkı Yarışması’nda Ukrayna’yı temsil eden ve birinci olan Kırım Tatarı Jamala (Susana Alimivna Jamaladinova) için tarih tekerrür ediyordu. Sürgünde doğmuştu, iki çocuğu ile birlikte yine sürgün yollarına düştü.
Yarışmadaki, Kırım Tatarlarının vatanlarından sürgün edilmelerini ve yaşadıkları büyük trajediyi anlatan ‘1944’ adlı şarkı artık sadece geçmişini değil geleceğini de anlatıyordu Jamala’nın.
Eminim 1944 sürgününden sağ kurtulan büyük büyükannesinin ve büyükbabasının anlattığı hikâye de gözünde canlanmıştır. 2016 yılındaki söyleşimizde anlattıklarını ben hiç unutmadım.
Jamala’nın aktardığına göre, 1944 sürgününden beş gün önce askerler Kırım’a gelir, Kırım Tatar halkı tarafından hoş karşılanır. Yemeğini paylaşırlar, evlerindeki yatakları verirler.
1944 SÜRGÜNÜNDE TOPLANMAK İÇİN 15 DAKİKA VERDİLER
Kimse onlara birkaç gün içinde neler olacağını hayal bile edememiş. Akıllarından geçmeyen başlarına gelmiş. Sovyet Rusya’nın askerlerinin gündemi farklıdır. Sürgün kararı aniden tebliğ edilmiş ve kişisel eşyalarını toplamaları için sadece 15 dakika verilmiş. Sonrasında hayvanların taşındığı trenlere doldurulup Kırım’dan uzaklaştırılmışlar. “Bu insanların arasında benim büyük büyükannem de (o zamanlar büyük büyük babam 2. Dünya Savaşı’nda savaşıyordu) varmış. Beş çocuklu genç bir kadınmış,” diyen Jamala, yaşananları şöyle aktarmıştı: “Çocukların en küçüğü daha 9 aylık bir kız bebeği ve diğer dördü erkekmiş. Temiz hava, su ya da yiyecek olmaksızın 3-4 hafta boyunca trenle seyahat etmişler. Çok zorlu ve insanlık dışı bir yolculukmuş. Özellikle çelimsiz ve hasta olan yolcuların birçoğu trende hayatlarını kaybetmişler. Büyük büyükannem babama şöyle anlatmış: İnsanlar ağlayarak ölen yakınlarını tutuyor, onları askerlere vermiyorlardı. Fakat askerler yetişkinlerin bedenlerini hareket etmekte olan trenin kapısından, çocuklarınkini ise pencereden atıyorlardı. Korkunç bir şeydi. Aynı şey büyük büyükannemin başına da gelmiş. Benim bebek olan büyük halam trende ölmüş. Çok küçük ve zayıfmış, büyük büyükannem de askerlerden onu gömmesi için izin istemiş ama onlar bunu kabul etmeyip o küçük kız bebeğinin bedenini sanki bir çöpmüş gibi ilerlemekte olan trenden fırlatmışlar. Büyük büyükannem bu olayın üstesinden gelmek zorundaymış çünkü dört küçük oğlu daha varmış.”
YIL 2022: BİR GECE ANSIZIN…
Yıl 2022 oldu, bu sefer Putin Rusyası bütün dünyayı şaşkına çeviren bir kararla Ukrayna’ya girdi. Jamala’ya da döndükleri anavatan 2014 yılında Kırım’ın -yeniden- ilhak edilmesinden sonra ülkeleri Ukrayna’da işgal edilince yine göç yollarına düşmek kaldı.
Sürgünde dünyaya gelen Jamala yurduna doyamadan yine yersiz yurtsuz kaldı. Ülkenin en tanınan isimlerinin başında gelen ünlü şarkıcı anavatanına döndüğü günleri özlemle anlatıyordu: “Hiç de kolay olmamıştı. Geri dönmek uzun bir süreçti çünkü. 80’lerde bile Kırım Tatarlara Kırım’da ev satmak yasaktı. Tam olarak Kırım’a taşınana kadar vatanıma dönüyorum gibi hissetmemiştim. Bir çocuktum ve daha öncesinde de taşınmıştık. Fakat büyüdükçe daha farklı şeyler hissetmeye başladım. O zamanlar Kırım’da yaşan Ruslar Kırım Tatarlarının geri dönmesini istemiyorlardı. Birçok kez sınıf arkadaşlarım bana ‘Sen Tatar’sın, Tataristan’ınıza git!’ demişti. Ve ben onlara yanlış yaptıklarını, benim asıl yurdumun burası olduğunu ve atalarımın onların anne babası buraya gelmeden uzun zamandır orada yaşadığını anlatamamıştım.”
‘DÜNYANIN ORTASINDA YAPAYALNIZIZ’
Jamala sınıf arkadaşlarına anlatamadığını her vesile ile bütün dünyaya anlatmak istese de kimse duymak istemedi. Otokrat Rusya lideri Putin, Ukrayna’yı tarihsel olarak Rusya’nın bir parçası görürken, Jamala “Dünyanın ortasında yapayalnızız” diyor. Ülkesinden sürülmek kendi ailesinin ve Kırım Tatarlarının kaderi gibi
Şimdi ülke savunması için geride bıraktığı eşi ile birlikte yaşadığı mutlu anların aksine hüzünlü. İşgal edilen Ukrayna için, “Orası benim evimdi, birisi geldi, girdi evime. Ben şimdi mülteciyim…” diyor çaresizce.
Evliliği, çocukları, mutlu anları, tatilleri paylaştığı; kariyeriyle ilgili gelişmeleri duyurduğu Instagram durumunda ve postlarında yeni sürgününü paylaşıyor: “Merhabalar, Putin ve Rusya ordusu bu sabah itibariyle Ukrayna’ya yönelik işgal girişimine başladı. Bu nasıl mümkün oluyor bilemiyorum ama onlar barış içindeki insanları bombalıyor. Lütfen Ukrayna’yı destekleyin ve Rusya’nın işgalini durdurun.”
DÜNYANIN HER YERİNDEN DAVET
Bütün dünya nasıl Ukrayna ile dayanışma gösteriyorsa, Jamala’ya da dostluk eli uzanıyor. “Gel bizde kal” diyorlar yeryüzünün her yerinden sevenleri… Onlara, “Bütün yabancı arkadaşlarıma ve dostlarıma yardımları, destekleri ve evlerini bize açtıkları için çok teşekkür ediyorum. Bu yaptıkları destekler şu an çok önemli. Ukrayna’yı kurtarın, savaşı durdurun ve Ukrayna’ya destek olun,” sözleriyle yanıt vermeye çalışıyor.
Kiev’de sığınakta geçen zorlu günlerden sonra çıktığı uzun sürgün yolculuğunda Çernobil ve Romanya üzerinden ulaştığı Türkiye’de kızkardeşinin evine sığındı Jamala iki çocuğu ile. Yaptığı küçük bir basın toplantısından sonra çıktığı canlı yayında güçlü sesiyle yine dünyaya sesleniyor: “Veremeyiz öyle ülkemizi, evimizi veremeyiz, gönlümüzü veremeyiz…”
Rusya’nın önce Kırım’ı ilhak etmesi, ardından da Ukrayna’ya saldırmasıyla ilgili sayısız haklı gerekçe gösteren Putin’in Türkiyeli dostları keşke hazır gelmişken önce Jamala’dan dinleseler işgal neymiş, savaş neymiş, sürgün neymiş…
Evet, Kırımlı bir Tatar Türkü Jamala. Küçük Uzen’den, Aluşta’ya çok uzak olmayan bir köyden… Fakat doğduğu yer 1983 yılında Kırgızistan. İkinci Dünya Savaşı sırasında düşmanları Almanlarla işbirliği yaptıkları gerekçesiyle Kırım Tatarları için 18 Mayıs 1944’te 200 binden fazla kişi başta Özbekistan, Kırgızistan ve Kazakistan olmak üzere Sovyetler Birliği’nin dört bir yanına sürgün edildi. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Ukrayna bağımsızlığını kazanınca vatanı Kırım’a döndü. Müzikle ilgili ilk bilgilerini bir koro şefi olan babasından aldı. Ailesinin sürgün olarak bulunduğu Özbekistan’dan Kırım’a döndüklerinde babası müzik yaparak ailesini geçindiremeyeceğini anladı. Çiçek ve sebze yetiştirip bunları satarak geçimlerini sağlamaya çalıştı.
2016 yılında Eurovision’da Ukrayna’yı temsil eden ve ailesinin, büyüklerininin ve halkının 1944 sürgününü anlatan şarkısıyla birinci olan Jamala, başarısını en çok babasına borçlu olduğunu söylüyor. Kızına karşı oldukça şefkatli olan baba, eğitim söz konusu olduğunda ciddi ve tavizsizmiş çünkü.
Anavatanı Kırım ve ülkesi Ukrayna ile ilgili kararlı tutumu değişmiyor sanatçının. İki çocuğu ile birlikte mülteci olarak başka bir ülkede yaşamak zorunda kalan Jamala’nın ünlü şarkısının sözleri şimdi daha da anlam kazanıyor: “Yaşlığıma toyalmadım / Men bu yerde yaşalmadım…” Şarkı dünün değil bugünün de ağıdı artık…
O trajediyi anlatamadan genç yaşında yenileriyle tanışan Jamala’nın kariyeri başarılarla dolu. O, sanatın farklı dallarında da şansını denedi. Ukraynalı yönetmen Oles’ Sanin tarafından yapılan “Guide” isimli tarihi bir dramada ana kadın rolünü oynadı: “Oynadığım karakter, Harlov tiyatrosunda baş balerin olan Olga Levitskaya idi. Olaylar 1932’de Ukrayna soykırımından birkaç ay öncesinde, Stalin rejimi tarafından Ukrayna’daki büyük açlık zamanlarında gerçekleşiyor. Bu film 2014’de Ukrayna filmleri arasında en iyi gişe yapan film olmuştu. Daha sonra Belçikalı yönetmen Olias Barco tarafından yönetilen fantastik bir film Polina’da küçük bir rolüm vardı. Birçok yıldızın yer aldığı uluslararası ilginç bir filmdi.”
Jamala ile Eurovision öncesi ve sonrası yaptığımız haber ve söyleşilerden sonra yüz yüze görüşmek ise 2016 yılının yazında Düsseldorf’ta düzenlenen Uluslararası Dil ve Kültür Festivali’nde olmuştu. Muhteşem sesiyle sahne alan Jamala “1944” şarkısıyla dünyanın farkı ülkelerinden gelen çocuklara hitap etmişti: “Bu sahnede olmak benim için büyük bir onur. Güzel bir sahne, şaşırtıcı derecede yetenekli çocuklar, dansçılar ve şarkıcılar. Çok teşekkür ederim davet için. Sanırım geleceği tasarlarken, hatırlamamız gereken köklerimiz ve nereden geldiğimiz. Kendi kültürümüze, dilimize, tarihimize sahip çıkarak, başka kültürlere de nasıl saygılı olmamız gerektiğini öğrenebiliriz.”
Putin de öğrenir mi, Rusya yönetimi de anlar mı?
Kaynak: Kronos
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***