Ankara Emniyeti’nde Gülen cemaati mensuplarına yönelik işkence uygulandığı yönünde İnsan Hakları Merkezi tarafından hazırlanan raporun kamuoyuna açıklanmaması nedeniyle başlayan kriz Baro Başkanının istifayla sonuçlandı. “İşkence raporunu sansürlemek”le suçlanan Ankara Barosu Başkanı Kemal Koranel istifa ettiğini duyurdu.
Kemal Koranel, yaklaşık üç aydır yürüttüğü görevinden istifa ettiğini açıkladı. Koranel açıklamasında istifasına neden olarak üç gerekçe gösterdi.
İlk olarak İnsan Hakları Merkezi tarafından hazırlanan raporun yayınlanmamasını istifasına neden olarak gösteren Koranel, “Raporun Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi Yönergesindeki hükümlere aykırı hususlar içermesine rağmen, insan haklarının üstünlüğü ve Baromuzun tarihi misyonu gereğince yayınlanması konusundaki şahsi düşüncemi Yönetim Kurulunda yer alan arkadaşlarımla paylaştım. Ancak suç ihbarında bulunulması ve akabinde suç ihbarı dilekçesi ile ekinde raporun web sitemizde yayınlanması görüşüme rağmen çoğunluğun oyu ile raporun yayınlanmaması için aksi yönde karar alınmıştır” dedi.
‘MUHALEFET ŞERHİNDE BULUNMAMAM HATAYDI’
Koranel, bu konuda “Ankara Barosunun kurumsal kimliğini korumak adına bu karara muhalefet şerhinde bulunmadım. Huzurlarınızda söylemeliyim ki, gelinen süreçte bu karara muhalefet şerhinde bulunmadığım için hata yaptığımı anlamış bulunmaktayım” ifadelerini kullandı.
Koranel seçim sürecinde kendisini destekleyen üç kurul başkanının baro yönetim kurulunca görevden alınmasını da istifasına neden olarak gösterdi.
Koranel, söz konusu üç kişinin görevlerini tam ve eksiksiz bir şekilde yerine getirmelerine rağmen antidemokratik bir uygulama ile görevden alındıklarına dikkat çekti.
‘GÖREVDEN ALMALAR HUKUKA AYKIRI’
Açıklamada, “Baromuzda görev yapan bazı meslektaşlarımız için görevden alınma yönündeki siyasi saik ile verilen bu karar; başta Anayasa, Avukatlık Kanunu, Avukatlık Meslek Kuralları ve hiçbir görüş ayırt etmeksizin üyesi olduğumuz 98 yıllık Ankara Barosu geleneklerine açıkça aykırıdır. Yüzyıllardır hukukun üstünlüğü için savaşan Avukatlık mesleğinde, Ankara Barosu Yönetim Kurulunda bu yönde bir karar alınmış olması savunduğumuz tüm değerlere aykırıdır” denildi.
Açıklamada yer alan diğer ifadeler ise şöyle:
“Yapılmak istenen; Ankara Barosu başkanını itibarsızlaştırarak yıllardır verilen mücadelenin önünün kesilmesidir. Yapılmak istenen; ekonomik dar boğaz içerisinde var olma çabası gösteren meslektaşlarımızla, Ankara Barosunun bağını koparma çabasıdır. Yapılmak istenen; yıllardır süregelen tüm emek ve çalışmaların önünün kesilerek baronun bir kısım odaklara teslim edilmek istenmesidir. Bizler avukatız ve 22 bini aşkın kayıtlı avukatıyla bir savunma ordusu olan Ankara Barosu yönetim kurulunda çok kıymetli görevi ifa eden bir kişi olarak; dışarıdan etki ve baskı altında kalarak bir kişi ya da zümrenin talimatlarıyla hareket etmedim, etmeyeceğim. Buna da izin vermeyeceğim. Ankara Barosu, yıllardır süregelen tarihi sorumluluğu gereği; her zaman ve her koşulda hukuksuzluklarla mücadele etmiş; tarihin en zorlu günlerinde hak aramaktan ve hak mücadelesinden taviz vermemiştir. Son birkaç ayda yaşananlar elbette ki tarihin kara sayfalarında yer bulacak ve Ankara Barosu avukatlarının birlikteliği ve dirayeti sayesinde aşılacaktır.
Serbest Görüş:
Son olarak gelinen durum itibariyle; Baronun üzerinden elini çekmemekte ısrarlı olan kirli siyasete dahil olmayacağımı, şanlı bir geçmişe sahip olan Başkent barosu üzerinde hamilik yapmaya çalışan zihniyetlerle bağımsız bir şekilde mücadele etmek amacıyla Ankara Barosu Başkanlığı ve Yönetim Kurulu Üyeliğinden istifa ediyorum.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***