İnsan kanında ilk defa mikroplastiklere rastlandı. Bilim insanları, elde edilen ilk sonuçların insan sağlığı için endişe verici olduğu uyarısında bulundu.
Guardian’daki habere göre, bilim insanları, insanlar üzerinde yürüttükleri araştırmada, deneklerin neredeyse yüzde 80’inin kanında mikroplastik buldu.
Araştırmacılar, tamamı sağlıklı yetişkin 22 bağışçıdan alınan kan örneklerini analiz etti ve deneklerin 17’sinin kanında plastik parçacıklar bulundu.
Çalışmada, kan örneklerinin yarısında içecek şişelerinde yaygın olarak kullanılan PET plastik, üçte birinde gıda ve diğer ürünlerin paketlenmesinde kullanılan polistiren, dörtte birinde de plastik poşet yapımında kullanılan polietilene rastlandı.
Araştırma, mikroplastiklerin vücutta hareket edebildiğini ve organlara yerleşebileceğini gösterdi.
Hollanda’daki Vrije Üniversitesinden ekotoksikolog Prof. Dick Vethaak, çalışmalarının insan kanında polimer parçacıklarının bulunduğuna dair ilk gösterge olduğunu belirterek, sonuçların endişe verici olduğuna işaret etti.
Vethaak, “Bu parçacıklar vücudumuzda dolaşıyor. Ayrıca bebeklerin ve küçük çocukların bu tür kimyasallara karşı daha savunmasız olduklarını biliyoruz. Bu beni çok endişelendiriyor.” ifadelerini kullandı. Dick Vethaak, bununla ilgili acilen çok daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurguladı.
BM Sözleşmesi 2024’de imzaya açılıyor
BM Çevre Meclisi’nin, Kenya’nın başkenti Nairobi’de geçen ay düzenlediği ve 175 ülkeden bakan ve temsilcinin katıldığı üç günlük toplantı sonunda plastik kirliliğini tümüyle ortadan kaldıracak uluslararası bir anlaşmanın 2024 yılı sonu itibarıyla imzaya açılması kararlaştırılmıştı.
Anlaşma, plastik ürünlerin üretimden dönüşüme tüm sürecinin kontrol edilebilmesini ve çevre kirliliğine yol açmasının önlenmesini amaçlıyor.
Anlaşma, özellikle plastik üretiminde dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alan ABD, Çin, Japonya, Hindistan ve Suudi Arabistan’ın ekonomilerini önemli ölçüde etkileyecek.
1950’lerde 2 milyon ton olan plastik üretimi, tek kullanımlık ürünlerin tüketiminin artmasıyla 2017’de 348 milyon tona çıktı. Uzmanlar, mevcut tüketim trendinin değişmemesi halinde bu rakamın 2040’ta 2 katına çıkacağını tahmin ediyor.
2017 yılındaki bir araştırmaya göre tek kullanımlık plastikler, tüm plastik üretiminin yaklaşık yüzde 40’ını oluşturuyor.
2017 yılındaki bir araştırmaya göre, şimdiye kadar üretilen tüm plastiğin sadece yüzde 9’u geri dönüştürülebildi. Geri kalanı yakılarak ya çöplüklere atıldı veya çevreyi kirletmeye bırakıldı.
Denizlere yayılan plastiğin çoğu nereden geliyor?
Diğer yandan denizlere yayılan plastiğin çoğu nehirlerden geliyor. 2017 tarihli bir rapora göre yüzde 95’e varan oran, sekizi Asya’da olmak üzere yalnızca 10 nehir sisteminden geliyor.
Bunların çoğunun ise plastikleri geri dönüştürmek veya elden çıkarmak için gelişmekte olan ülkelere gönderen gelişmiş ülkelerden kaynaklandığı belirtiliyor. Öte yandan Çin, yıllarca dünyanın plastik atıklarının neredeyse yarısını ithal ettikten sonra 2018’de çöp ithalatını yasakladı.
Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF), plastik atıkların okyanusların her köşesine ulaştığını belirterek, mikroskobik boyuttaki tek hücreli planktonların en küçüğünden, en büyük balinalara kadar denizdeki canlılarda artık plastik atık görüldüğü uyarısında bulundu.
WWF raporuna göre, her yıl 19 ila 23 milyon ton plastik atık dünya sularına bırakılıyor. Rapor, tek kullanımlık plastiklerin, denizlerdeki kirliliğin yüzde 60’ını oluşturduğunu ortaya koydu. 2021 yılında 555 balık türünde yapılan araştırmada bunlardan 386 türün içinde plastik atık görüldü.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***