HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, iktidarın seçim kanunu için, “İktidar kendisini ayakta tutacak oyunlara girişiyor” değerlendirmesini yaptı.
Sancar’ın açıklamasından satır başları şöyle:
“Mart ayında çeşitli acılar var. Bunları anmadan geçmek doğru olmaz. Önce 16 Mart 1988’de Halepçe’de Kürt halkına yönelik kimyasal ve biyolojik silahlar kullanılarak 5 bini insan katledildi. Irak’ta Kürt halkının hak ettiği eşitliği şiddetle bastırmak isteyen Saddam yönetimi insanlık tarihine katliamcı soykırımcı olarak geçti. Kürt halkının özgürlük mücadelesi bir adım bile geriletilemedi. 16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi önünde sivil faşistler tarafından düzenlenen saldırıda 7 öğrendi hayatını kaybetmişti, dava dosyası kapatıldı. 16 Mart Beyazıt Katliamı da Türkiye’de işlenen yüzlerce cinayet gibi karanlıkta bırakıldı. Biz failleri de zihniyeti de tanıyoruz ve mücadele ediyoruz.
12 Mart’ta Gazi Mahallesi’nde ve Kamışlı’da katliamlar yaşandı. O katliamlarda hayatlarını kaybedenleri de anıyorum. Bu katliamları unutmadık, unutmayacağız.
İyileşecek yaraları olduğu sürece geçmiş, bugün olarak kalır. Bu söz, bu acıların işlendiği bir filmden alınma repliktir. Bizlerin derdi, amacı sadece anma ve rahmet dilemek değildir, bizler bu katliamların bir daha yaşanmaması için sürekli hatırlatılması gerektiğini düşünüyoruz. Katliamları hafızada canlandırmak, onların sorumlularını, zihniyeti dile getirmek, geleceğe karşı görevimiz için bir zorunluluktur. Bu faillere ve zihniyete karşı mücadeleyi her an canlı tutalım ki bu acılar bir daha yaşanmasın.
MÜHENDİSLİK VE HUKUKSAL OYUN PEŞİNDELER
Bu iktidar, katliamcı zihniyetleri devam ettiriyor. Geçmişteki acıları yaratan politikaların daha da ilerletilmesini sağlayacak bir anlayış yürütüyor. Bu anlayış, bu ülkeye felaketler yaşatıyorlar. Toplum farkında ve iktidar desteğini kaybediyor. Bu iktidar kendisini ayakta tutacak oyunlara girişiyor. Başında seçim kanunlarıyla oynayarak oy kaybına rağmen milletvekili sayısını aynı tutmak ve bu şekilde çoğunluğu korumak geliyor.
Seçim kanunu teklife dün Meclis’e sunuldu. Yapılan değişikliğin amacının, bu iktidara siyasi mühendislik ve hukuksal oyunlarla çoğunluğu kazandırma amacına dayanıyor. Kaybeden iktidarlar bu mühendislik çalışmalarından meden ummuşlardır. Biz baraja karşı mücadeleyi kuruluşumuzdan beri yürüttük. Bizim önümüze çıkarılmıştı, biz bunu yıktık. Bu barajın ne kadar anlamsız olduğu bizim mücadelemiz sayesinde ortaya çıktı.
Kendi hesaplarının da burada bir rolü var ama. İktidarın küçük ortağı eriyor. Yüzde 10’un altında kalacağı kesin gibi. Onu kurtarmak için indiriyorlar. İttifak sistemiyle de oynuyorlar. Yine kendilerine oyları azalmasına rağmen avantaj sağlamak. Bu oyunlara başvuran bütün iktidarlar halkın iradesi karşısında kaybetti. Bu yöntemlerle, seçim kanunlarında mühendislik oyunlarıyla varlığını devam ettirebileceğini sananlar geçmişe baksınlar. Bu hesap işe yaramayacaktır.
SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN EYLEMLERİNİ SELAMLIYORUM
Dün tıp bayramıydı. Sağlık emekçileriyle birlikte kutladık. Bugün de süren bir grevleri var. Eylemlerini selamlıyorum. Bozulan sağlık sisteminin yükünü sağlık emekçilerinin omuzlarına yıkıyorlar. Kendi sorumluluklarını gizlemek için sağlık emekçilerini hedef gösteriyorlar. Şimdi de ülkeden kovmaya kalkıyorlar. Küçük ortak bugün tehditlere devam etmiş. Halk sağlık emekçilerinin öneminin farkında. Hekimler hiçbir yere gitmiyor. Kim gidecek, bu iktidar gidecek. Bu halka zulmü, açlığı reva gören bu iktidar gidecek. Hiçbir yere gitmiyoruz, buradayız ve sizleri tarihin çöplüğüne mutlaka göndereceğiz.
Zaten TTB de açıklama yaptı hiçbir yere gitmiyoruz diyorlar. Bu ülke bizim, biz bu halkın içinden çıktık ve bu halkın hizmetinde olmaya devam edeceğiz ama haklarımızı da arama mücadelesini sürdüreceğiz, taviz vermeyeceğiz diyor hekimler ve sağlık çalışanları. Bu mücadelede de sonuç almaya başlıyoruz.
Dün AKP Genel Başkanı bazı açıklamalar yaptı, sözlerini geri alma amaçlı ifadeler kullandı. Ancak biliyoruz ki daha önceki sözler dil sürçmesi değil, gönlünden geçenin ifadesi. Vaatlerde de bulunmuş 3 5 tane. Bunların hiçbiri hekimlerin haklı taleplerini karşılamaya yetmiyor. Yanından bile geçemiyor. Haklar lütufla gelmez. Haklar mücadele ile alınır. TTB, 10 maddelik bir liste sundu kamuoyuna. Bunların takipçisiyiz, biz de sahibiyiz. Grubumuz dün bu konuda bir kanun teklifi verdi. Bunu yasalaştırmaya ve hekimlere yol gösterenleri özür dilemeye çağırıyorum. Hekimlerin taleplerini kabul etmek en büyük özrünüz olacaktır.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***