Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta doktorları hedef alarak “Varsın gidiyorlarsa gitsinler” demiş ve tepki çekmişti. Erdoğan, bugün yaptığı açıklamada “Bu ülkenin hekimlere hem ihtiyacı vardır hem de vefa borcu var. Pek çok alanda olduğu gibi sağlık sektöründe de gözü ve gönlü kendi ülkesinde kalmak yerine dışarıya kayan kişiler olabilir. Bu anlayışla hareket edenlerim istikametlerini yeniden kendi ülkelerine çevireceklerinden şüphe duymuyorum.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
‘HEKİMLİK EN MUTEBER MESLEK’
Ülkemizi küresel sağlık sistemi içinde mümkün olan en iyi yere getirmek istiyoruz. Elbette sağlık denilince akla ilk gelen hekimdir. Bilindiği gibi hekim ve hâkim kavramları aynı kökten geliyor bu iki kavramın ortak özelliği ilmi hikmette mütehassıs bu tür kişileri ifade etmesidir. Hakimliğin ve hekimliğin binlerce yıldır en muteber meslekler olmasının gerisinde bu meslekleri icra edenlere atfedilen hikmet yatıyor. Nitekim bugünkü tıp ve eczacılık alanlarını kapsayan hekimlik mesleği insanlığın sağlığını muhafaza yanında onların cehaletin yol açtığı hastalıklardan da korumak anlamında kullanılmıştır. Sizler herhangi bir uğraşın değil, insanoğlunun sahip olduğu ve olabileceği bilginin en üst derecesi içerisinde görülebilen ulvi bir mesleğin mensuplarısınız.
HEKİMLERİMİZİ TEBRİK EDİYORUM
Tüm sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramını tebrik ediyorum. Salgın döneminde sağlık sistemimizin ayakta tutulması için gece gündüz gayret gösteren hekimlerimiz ile sağlık çalışanlarımızın tamamına şükranlarımı sunuyorum. Yerli aşımız TURKOVAC’ın geliştirilmesi başta olmak üzere pek çok başarıya imza atan hekimlerimizi araştırmacılarımızı tebrik ediyorum.
Dünya Sağlık Örgütü, sağlık kavramını fiziksel ve ruhsal açıdan tam bir iyilik kavramı olarak tanımlıyor. Ülkemizi küresel sağlık sistemi içinde mümkün olan en iyi yere getirmek istiyoruz. Bilginin ve verinin en önemli değer haline geldiği bu dönemde sağlık sektörü giderek güçlenmektedir. Elbette sağlık denilince akla ilk gelen hekimdir. Hekim ve hakim kavramları aynı kökten geliyor.
DÜNYA HASTALARINI ÜLKEMİZE GÖNDERSİN
Bizim medeniyetimizde hekimlik mesleği hikmet dediğimiz en üst seviye bilginin içinde değerlendirilir. Sizler ulvi bir mesleğin unsurlarısınız. 19 şehir hastanesi ile dünya ile rekabet halindeyiz. İstiyoruz ki dünya, hastalarını ülkemize göndersin.
Ülkemiz hastanelerindeki araç gereçler sayı ve nitelik bakımından eşine az rastlanır vaziyettedir. Bizim kadar büyük potansiyeli olan pek az ülke var.
BU ÜLKENİN HEKİMLERE HEM İHTİYACI HEM DE VEFA BORCU VAR
Salgın döneminde faaliyete geçirdiğimiz hastanelere isimlerini verdiğimiz hekimlerimiz ortak özellikleri ile ön plana çıkmıştır. Bu ülkenin hekimlere hem ihtiyacı vardır hem de vefa borcu vardır. Ben bu vesile ile ebediyete uğurladığımız tüm hekimlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun. Rabbim tüm hekimlerimizden ve sağlık çalışanlarımızdan razı olsun, yokluklarını göstermesin.
SAĞLIK ALANINDA YENİ DÜZENLEMELER
Bugüne kadar gösterdiğimiz çabalara rağmen halen çözüme kavuşturulamamış hususlarda hekimlerimizin beklentilerini biliyoruz. En üst düzeyde beklentileri karşılayacak bir paketin hazırlıklarını yürütüyoruz.
İlk müjdemiz sağlık çalışanlarına yapılan saldırılarla ilgili sıkıntıları kati olarak çözecek bir düzenlemedir. Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri dolayısıyla veya sırasında yapılan kasten yaralama suçu CMK kapsamında kataloğa dahil ediliyor. Böylece bu tür suçlar konusunda izlenecek yok uygulayıcı hakim ve savcılar bakımından görünür hale getiriliyor. Bu düzenleme ile kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi suçuna verilen ceza sağlık hizmetleri söz konusu olunca artırılıyor.
İkinci müjde olarak sağlık çalışanları ilgili bir mesleki sorumluluk kurulu oluşturuyoruz. Tüm sağlık mensuplarının mesleklerinin icrası kapsamında yaptıkları teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle ceza soruşturması açılabilmesi bu kurulun iznine bağlı olacaktır.
Kamu kurum ve kuruluşlarıyla devlet üniversitelerinde görev yapan sağlık personeline bu kapsamdaki uygulamaları nedeniyle idare tarafından ödenen tazminatın rücu ettirilip ettirilemeyeceğine de bu kurul karar verecek. Rücu da ancak kasıt durumunda yapılabilecektir. Mesleki sorumluluk kurulu kararlarından dolayı idari ve mali, açıdan mesul tutulamayacaktır. Böylece sağlık çalışanlarımızın bu iki önemli sorununu kökten çözüyoruz.
Üçüncü müjdemiz sağlık çalışanlarımızın ücret düzenlemesi ile ilgili. Sağlık çalışanlarımızın maaş ödeme sistemlerinde ve maliye haklarında önemli iyileştirmeler sağlıyoruz. Sağlık personelin sabit ek ödemeleri merkezi yönetim bütçesine alınarak aylıkların tek bir bordro ile ödenmesi temin edilecektir. Bu uygulama Üniversite hastaneleri için de hayata geçirilecektir. Sağlık Bakanlığı döner sermaye dağıtım sistemi döner sermayeden ödemeye yapılmayan hastane kalmayacak şekilde etkinleştirilecektir. Merkezi yönetim bütçesinden performans ödemeleri için ilave kaynak aktarılarak sağlık personelin döner sermayeden alacakları ek ödemelerde de artış yapılacaktır.
Dördüncü müjdemiz sağlık çalışanlarımızın ücretlerinde yaptığımız bu iyileştirmelerin emeklilerine de yansıyacak olmasıdır. Hekimlerimiz bordroya tabii ücretleri emekli olduktan sonraki maaş kayıplarını da telafi edecek şekilde düzenlenecektir.
Hemşireler başta olmak üzere lisans mezunu sağlık çalışanlarının 3600 ek gösterge kapsamına alınacak olmalarını da hatırlatmak istiyorum. Bu çalışma yapılırken hekim emeklilerinin maaşları da yeniden ele alınacaktır.
Beşinci müjdemiz de aile hekimlerimizdir. Onların da temel ücretlerinde artış yapılacaktır.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***