Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, dünkü oylama sonucu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararı uyarınca iş insanı Osman Kavala’yı tahliye etmeyen Türkiye için ihlal sürecinin ilk aşamasını başlatmasının ardından Ankara’ya resmi bildirimde bulundu.
Bu resmi bildirimde, Ankara’nın sorumluluklarını yerine getirmeme konusunda ısrar etmesi halinde ihlal sürecinin ikinci aşaması olarak Avrupa Konseyi’nin Türkiye’yi toplu şekilde AİHM’e şikayet etme niyetinde olduğu uyarısı yapıldı.
AİHM’in bu konuda Türkiye’yi suçlu bulması halinde üyeliğin veya oy hakkının askıya alınması da içinde olmak üzere Ankara aleyhine yaptırımlar gelebilecek. Bununla birlikte Avrupa Konseyi yetkilileri bu sürecin 8 ay sürebileceğini belirtiyor.
Yapılan yazılı açıklamada, Avrupa Konseyi’nin 2 Şubat’ta yapacağı toplantıda Türkiye’yi toplu halde AİHM’e şikayet etme kararını gözden geçireceğini belirtilerek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46 maddesi uyarınca Ankara’ya en geç 19 Ocak tarihine kadar gönderilen bildirime yanıt vermesi istendi.
Bu tarihe kadar Türkiye Kavala’yı serbest bırakmadığı takdirde Bakanlar Komitesi, ikinci bir oylama yapacak ve üyelerin üçte ikisinin “evet” demesi halinde toplu halde Ankara AİHM’e şikayet edilecek.
Türkiye’nin tepkisi
Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Konseyinin (AK) Türkiye’de yargı süreci devam eden Kavala kararının uygulanıp uygulanmadığının tespitini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) havale etme niyetini içeren bildirimde bulunmasına dün tepki göstererek, Avrupa Konseyi’nin bağımsız ve tarafsız mahkemelerce yürütülen yargı sürecine saygı ve güven duyması gerektiğini bildirmişti.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin, AİHM’in Kavala kararını uygulayıp uygulamadığının tespiti hususunu AİHM’e havale etme niyetini içeren bildirimde bulunduğu hatırlatılmıştı.
Açıklamada, “Ülkemizde devam eden yargı sürecine saygı ilkesi uyarınca, AK’yi bağımsız yargıya müdahale niteliği taşıyacak bu kararın devamını getirmekten kaçınmaya davet ediyoruz. Başta AK Bakanlar Komitesi olmak üzere herkes, bağımsız ve tarafsız mahkemelerce yürütülen yargı sürecine saygı ve güven duymalıdır.” ifadelerine yer verilmişti.
Açıklamada, şunlar kaydedilmişti: “Kavala kararından daha eski olan ve başka ülkeler hakkında ve konularda da uygulanmayan kararlar varken, özellikle Kavala kararının sürekli olarak gündemde tutulmasını tutarsız bir yaklaşım olarak görüyoruz. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi sistemindeki mevcut mekanizmaların hukuki ve adil bir anlayışa göre değil de, siyasi mülahazalar üzerinden belirli ülkeler aleyhinde işletilmesi her şeyden önce Avrupa Konseyinin kendi itibarını zedelemektedir.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, insan hakları sisteminin etkinliğini sürdürmek istiyorsa tarafgir ve seçici tutumunu bırakıp, AİHM kararlarının uygulanmasını tüm üye ülkeler yönünden tarafsız bir yaklaşımla ele almalıdır.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***