Son olarak 85 yaşındaki Nusret Muğla ve 82 yaşındaki Yusuf Bekmezci, ağır hastalıkları bulunmasına rağmen tahliye edilmemişti. Tedavileri gerektiği gibi yapılamayan iki isim de ‘tutukluluk’ halleri devam ederken hayatını kaybetmişti.
Strazburg merkezli Avrupa Hak ve Özgürlükleri Savunma Derneği (ASSEDEL) tarafından hayata geçirilen İnsan Hakları Yardım Projesi ağır hasta tutuklulara yönelik hak ihlalleri için çalışmalara başladı. ASSEDEL’den konuyla ilgili yapılan açıklamada, “Kamuoyuna yansıdığı üzere ağır hasta mahpusların tahliye edilmemesi/infazlarının ertelenmemesi sebebiyle gerçekleşen elim vakaların ardından, ASSEDEL olarak yapılacak başvurular için hukuki yardımda bulunabileceğimizi bildiririz.” denildi.
ASSEDEL’e [email protected] , [email protected] veya Twitter hesabı üzerinden ulaşılabiliyor. Açıklamada, “Her türlü sorunuzu iletebilirsiniz.” ifadeleri kullanıldı.
Son olarak 85 yaşındaki Nusret Muğla ve 82 yaşındaki Yusuf Bekmezci, ağır hastalıklarına rağmen tahliye edilmemiş ve vefat etmişlerdi.
Kamuoyuna yansıdığı üzere ağır hasta mahpusların tahliye edilmemesi/infazlarının ertelenmemesi sebebiyle gerçekleşen elim vakaların ardından, ASSEDEL olarak yapılacak başvurular için hukuki yardımda bulunabileceğimizi bildirir, konuyla alakalı temel prensipleri hatırlatırız.
— Human Rights Assistance Project (@HRAssistancepro) March 1, 2022
ASSEDEL’in sosyal medya hesabından yapılan açıklamada projeyle ilgili şu ifadeler kullanıldı:
- Esas olarak, devlet hapis koşullarının insan onuruna uygun olmasını sağlamalı, mahpusun sıhhatini güvence altına almalıdır. (Kudła/Polonya, No. 30210/96, §§ 92-94; Idalov/Rusya, No. 5826/03, § 93).
- Bu anlamda cezaevinde geçirdiği ağır hastalıktan ötürü tedaviye erişememe veya tahliye edilmeme durumları yaşam hakkı ile işkence ve kötü muamele yasağını ilgilendirebilir. Bu yönde bir çok ihlal kararı mevcuttur.
- Yaşam hakkı anlamında- AIHS m. 2, Anayasa m. 17.
- Devlet kendi yargı yetkisi altında bulunan kişilerin, mahpuslar gibi, yaşamını korumaya yönelik gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür (Valentin Câmpeanu adına Hukuki Kaynaklar Merkezi/Romanya, § 130).
- Pozitif yükümlülüklerin ötesinde, sağlık hizmetlerinin bir kişiye veya bir gruba sağlanmasını reddederek söz konusu kişinin yaşamını tehlikeye attıklarının kanıtlanmış olması yine yaşam hakkı kapsamına girer. (Hristozov ve diğerleri/Bulgaristan, no. 47039/11 ve 358/12, § 106).
- İşkence ve kötü muamele yasağı anlamında AIHS m. 3, Anayasa m. 17
- Mahpusların, özgürlükten mahrum kalmanın doğal sonucu olan kaçınılmaz elem seviyesinden daha fazla sıkıntılı veya eziyetli bir duruma maruz bırakılmaması gerekir (Turan Günana, B. No: 2013/3550, §§ 37, 39)
- Bu anlamda, özgürlüğünden mahrum bırakılmış insanlar için işkence ve kötü muamele yasağı, hem zaruri sağlık hizmetlerinin sağlanmasını hem de mahpusların esenliklerinin sağlayacak tedbirlerin alınmasını gerektirir (Kudła/Polonya, AİHM [BD], §§ 92-94).
- Aynı şekilde AYM’ye göre, kamu otoriteleri kişilerin fiziksel ve ruhsal zarar görmelerine neden olmamalıdır. Bu, devletin bireyin vücut ve ruh bütünlüğüne saygı gösterme yükümlülüğünden kaynaklanan negatif ödevidir (Cezmi Demir ve diğerleri, B. No: 2013/293”
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***