YORUM | ALPER ENDER FIRAT
Yakın zamanda TBMM Genel Kuruluna gelmesi beklenen yeni spor yasasının ayrıntılarını okuyunca bir hayli şaşırdığımı itiraf etmeliyim. Belki son on yılda AKP ilk kez bu ülke için iyi bir şey yapacak gibi duruyor diye düşündüm.
Nihayetinde, ağaçları kesen, kuşların yuvasını bozan, yaylalarda kurdun kuşun su içtiği gölleri kurutan, tabiatı katleden, her bulduğu yere beton döken, her çıkardığı yasayı, her verdiği ihaleyi hırsızlığına kılıf eden bir iktidar var karşımızda. Mafyayı, tecavüzcüleri, baba katillerini hapisten çıkaran, çocukları hapseden, lohusa kadınlara musallat, öğretmeni, doktoru, bilim adamlarını hapse atan, son on yılını saf kötülük üzerine inşa etmiş bir iktidar, ülkede iyi bir şeye sebep olacak bir yasa çıkarır mı diye düşünmeden edemiyor insan. Zaten Bülent Korucu da yasayla ilgili bendeki bu olumlu havayı anlayınca tepkisini bu kelimelerle ortaya koymuştu. “Bu iktidar ülkenin hayrına olacak bir şey yapar mı?’’
Yasa henüz çıkmış değil. Bugünlerde Meclis Genel Kurulu’na gelmesi bekleniyor. Bu yasayla ülkenin en gri alanına müdahale ediliyor. Artık spor kulüplerini yönetenler iş başında oldukları dönemdeki borçlardan, belirsiz harcamalardan sorumlu olacaklar.
Kamuoyu Aydınlatma Platformu’nun (KAP) yaptığı açıklamalara göre 31 Mayıs 2021 itibarıyla dört kulübün yani Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor’un ortada kayda değer hiçbir başarı olmadan 17 milyar TL borcu vardı. Yani dönemin kurlarıyla hesapladığınızda 2 milyar dolar borcu var.
Bu paralar nereye gitti, hangi harcamalarla bu borç oluştu belli değil. Bu kadar büyük borçları yapan yöneticiler, görev süreleri biter bitmez, ceketlerini alıp gittiler. Zaten bugüne kadar kendilerine uygulanabilecek tek müeyyide genel kurulda mali olarak ibra edilmemek oluyordu. Yönetim kurulu üyelerinden birini veya tamamının ibra edilmemesi halinde, ilgili yönetim kurulu üyeleri kararın alındığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde, şirket tüzel kişiliğine karşı genel kurul kararının iptali amacıyla dava açabiliyordu. Bugüne kadar yönetimi ibra olmadığı için tek kuruş zarar etmiş bir yönetici de yok zaten.
Neticede kulüpleri bu kadar milyar dolar borca sokan yöneticilerin hepsi de bunun hesabını vermeden gitti. Ne Yıldırım Demirören yaptığı transfer ve harcamaların hesabını verdi ne Fikret Orman ne de İbrahim Hacıosmanoğlu.
Sorun elbette bu dört kulüple ilgili değil. Anadolu kulüpleri de aynı mantıkla yönetiliyor ve yapılan transferleri, yapılan harcamaları, kime ne kadar para verildiğini birkaç kişiden başka hiç kimse bilmiyor.
Karabükspor’u hatırlayacaksınız, dünyada işçiler tarafından kurulan sayılı takımlardan birisiydi ve UEFA kupasında Türkiye’yi temsil edecek kadar süper ligde başarılar gösterdi. Sonra aniden mali sıkıntılar içine düştü ve bu yüzden 2018’de, önce 1. Lige, daha sonra da 2. Lige düştü. Oysa aynı Karabükspor üç beş yıl önce Türk kulüpleri arasında borcu olmayan ender kulüplerden biri olarak parmakla gösteriliyordu.
2018 yılında mali kriz içine düşmesi sonrasında ortaya çıkan bazı evraklar hakkında Karabük Cumhuriyet Savcılığı tahkikat başlatmış ve dava açmıştı. Başkan ve aynı zamanda Özçelik İş Sendikası eski Genel Başkanı Ferudun Tankut’un da aralarında bulunduğu bazı isimler yargılanmaya başlamıştı. Hatta o tarihlerdeki kulüp CEO’su Hakan Ayvaz ve menajer Bayram Uğurlu’da bu yargılama sırasında tutuklanmıştı. O dönemde kentte konuşulan şey futbolcu transferlerinden 200 milyon TL’nin üzerinde bir rakamın yöneticiler tarafından zimmete geçirildiğiydi.
Türkiye standartlarında bile çok da büyük olmayan bir kulüpten o zamanki kur rakamlarını göz önünde bulundurduğunuzda 40 milyon dolardan fazla parayı zimmetine geçirdikleri iddiasıyla haklarında dava açılmıştı. Dava halen devam ediyor ve önümüzdeki 25 Mart tarihinde yargılanma devam edecek.
Ancak şunun altını çizmekte fayda var. Karabükspor yöneticilerine açılan dava gibi futbol kulüplerindeki yolsuzluklarla ilgili Türkiye’de ikinci bir dava yoktur. Hele de Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe, Trabzonspor gibi kulüplerin yöneticilerine böyle davalar açmaya Türkiye’de hiçbir savcının gücü yetmez.
Hesabı sorulmayan, sahiden neler döndüğünü kimsenin bilmediği, hamaset ile her türlü sorunun kapatılabildiği büyük bir yolsuzluk bölgesine nüfuz edebilmektir futbol kulübü yönetmek.
Bu yüzden daha önceki yıllarda Gaziantepspor, Malatyaspor, Orduspor, Manisaspor gibi kulüpler mali borçları yüzünden amatör kümelere düşmüş, bununla ilgili hiçbir yönetici kanun önünde hesap vermeden işlerinin yolunu tutmuştu. Batan battığıyla, çalınan çalındığıyla kalmıştı.
AKP hükümeti gerçekten bu yasayı çıkarır ve yürürlüğe sokarsa, yukarıda da söylediğim gibi 10 sene içinde ilk defa ülke için olumlu bir şey yapmış olacak.
Bu yasanın iki tane çok önemli ayağı var birincisi spor kulübü yöneticilerinin görevden ayrılsa bile kendi döneminin borçlarından şahsi olarak sorumlu olmasıdır. İkincisi de futbolcularla yapılan sözleşmelerin ve sözleşme şartlarının noter tasdikiyle gerçekleştirilecek olmasıdır.
Bu yasa, Türk futbol kulüplerinin mali sorunlarını büyük ölçüde çözümleyecek göreceksiniz.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***