Bakur belgeselinin yönetmenlerinden Ertuğrul Mavioğlu, Çayan Demirel ile haklarında verilen hapis cezalarına dair bozma kararının beraat talepli olmadığını vurgularken “Hâlâ üstümüzde bir ceza tehdidi olduğu için ortalıkta sevinecek durum görmüyorum” dedi. Avukat Rozerin Seda Kip de kararın kesin olduğunu ve tebliğinin ardından duruşma günü verileceğini belirtti.
İstinaf mahkemesi, Bakur Davası’nda yönetmenler Çayan Demirel ve Ertuğrul Mavioğlu’na verilen dörder yıl altışar aylık hapis cezalarını bozdu. Dava Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülecek.Yönetmenliğini gazeteci Ertuğrul Mavioğlu ile yönetmen Çayan Demirel’in yaptığı, yapımcılığını Ayşe Çetinbaş’ın üstlendiği “Bir Gerilla Belgeseli: BAKUR (Kuzey)” 2015 yılında seyirciyle buluşmuştu. Ertuğrul Mavioğlu ve Çayan Demirel hakkında “örgüt propagandası” suçlamasıyla 2017 yılında açılan dava 2019 yılında sonuçlandı. Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi iki yönetmen hakkında “Terör örgütü propagandası yapmak” suçundan verdiği üçer yıllık cezayı “Suçun basın yayın yoluyla işlendiği” gerekçesiyle cezayı yarı oranında arttırdı ve iki yönetmen hakkında dörder yıl altışar hapis cezası verdi.
Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 4. Ceza Dairesi, Demirel ve Mavioğlu’nun avukatlarının istinaf başvurusunu değerlendirdi. Mahkeme, cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçüler gözetilmeden fazla ceza verildiği ve yeterli olmayan gerekçe ile takdiri indirim uygulanmadığını belirterek hükmün bozulmasına karar verdi.
Medyascope’a konuşan Ertuğrul Mavioğlu, istinaf mahkemesinin verdiği kararının bir ceza kararı bozma kararı olmasına karşın “ceza vermeyin” anlama gelmediğini, beraat talepli bir karar olmadığını vurgulayarak şöyle konuştu:
“Bakur belgeselinin ya da Türkiye’de çekilmiş belgesellerin hiçbirinin yargılanmaması, dava açılmaması gerekirdi. Bakur’a dava açtılar, o halde beraat etmesi gerekirdi. İstinaf mahkemesinin verdiği karar yansıtılmaya çalışıldığı gibi olumlu bir karar değil. Batman Ağır Ceza Mahkemesi’nin bir intikam hırsıyla vermiş olduğu kararın bir çeşit düzeltmesini istiyor, ‘cezaları indirin’ diyorlar. Tutanakta mahkemede olay çıktığına dair bir not olmadığı için de mahkemeye iyi hal indirimini neden uygulamadığını soruyor.”
Mavioğlu, mahkemenin kendileri hakkında üst sınırdan ceza verdiği hatırlattı, karar sonrası dile getirdiği “Film çekene, yazı yazana, hakikatin peşine düşene, sözünü esirgemeyene verilen bu ağır cezalar başkaları ibret alsın diye. Sakın ibret almayın, sakın cümlenizi eksiltmeyin, sakın enseyi karartmayın” cümlesindeki çağrısını yineledi:
“Bunlar takdirle alakalı şeyler. Türkiye’deki yasalar o kadar enteresan ki yargılandığımız madde bir yıldan başlayan geniş aralığı ifade ediyor. Bu geniş aralıkta da mahkeme dilediği cezayı kesebiliyor. Bize de üst sınırdan, dört yıl altı aylık bir ceza vermişlerdi. Şimdi bu ceza ne olacak, kaç yıla düşecek belirsiz. Hâlâ üstümüzde bir ceza tehdidi olduğu için ortalıkta sevinecek durum görmüyorum. Bunların hepsi ibret-i alem için. Kimse bundan ibret almasın, ceza korkusu ile herhangi bir söz, cümlenin söylenmesini engellemenin mümkün olmadığını artık anlamaları gerektiğini düşünüyorum.”
Avukat Rozerin Seda Kip, istinaf mahkemesinin kararının kesin olduğunu ve yeniden yargılama sürecinde lehe dönüş olmasını beklediklerini söyledi. İstinaf mahkemesinin bozma gerekçesinde yüksek ceza ve indirim uygulanmaması yanında Mavioğlu hakkında Özgür Gündem nöbetçi yayın yönetmenliği gerekçesiyle açılan dava ile birleşme noktasında da karar verilmesi istendiğini belirtti.
“Karar bize tebliğ edilmedi, biz UYAP üzerinden gördük. Kararın tebliği ile duruşma günü verilecek. Karar kesin olduğu için ağır ceza mahkemesinin direnme durumu yok. Biz de indirim hükümlerinin uygulanmaması, verilen ceza oranı hem de İstanbul’daki dava ile bağlantı kurulamayacağı yönünde beyanlarımızı dile getireceğiz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***