Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. İftihar Köksal, ‘uzun Covid’e ilişkin olarak bilgiler verirken, Koronavirüs’ün son ve baskın varyantı Omicron’un sanıldığı gibi hafif geçmediğine vurgu yaptı.
Hürriyet yazarı Fulya Soybaş’a konuşan Prof. Köksal, ‘uzun Covid’in hastalığı semptomatik geçiren vakalarda ortaya çıktığını belirterek, “Covid-19 -varyant ve mutasyonlardan bağımsız olarak- koku, tat alma hissinin değişmesi veya kaybolmasından, yaygın kas ve eklem ağrısı, felç edici yorgunluk ve hatta bazı nadir durumlarda ciddi psikiyatrik semptomlara kadar farklı şekillerde ortaya çıkabiliyor. İşte tüm bu belirtiler hastalığı atlattıktan sonra da -12 haftadan daha uzun- devam ediyorsa buna ‘Uzun Covid’ diyoruz” dedi.
Köksal, “Mesela, 3 ay önce taburcu ettiğimiz hastamız geçtiğimiz günlerde yeniden geldi. Diyor ki: ‘Aşırı derece yorgunum.’ Yanı sıra depresiflik, uykusuzluk, konsantrasyon bozukluğu, gece uykudan nefes darlığı ve çarpıntı ile uyanma, unutkanlık, göğüs ağrısı, sıkışma… Tüm bunlar Covid-19 ile başlayıp hastalık negatife dönse de bir türlü iyileşmek bilmeyen Uzun Covid etkileri. Yani hasta kan değerleri ve radyolojik olarak iyileşmesine rağmen bu tarz şikâyetler ile geri gelebiliyor” ifadesini kullandı.
Bu sendromun genç ve sağlıklı, önceden tıbbi sorunları olmayan genellikle enfeksiyonu daha hafif geçiren kişilerde de görülebildiğini söyleyen Prof. Köksal, “Ama en çok kadın hastalarda, gençlerde de daha çok çarpıntı olarak görülebiliyor” diye konuştu.
“Omicron sanıldığı gibi hafif geçmiyor”
Prof. Köksal, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın da geçen gün açıklamasını yaptığı “Virüs, eski günlerdeki gücünde değil” iyimserliğinin tehlikeli olduğunu dile getirerek şöyle devam etti:
“Omicron sanıldığı gibi hafif geçmiyor. Şu an Türkiye’de baskın varyant. Yoğun bakımlarda bir yoğunluk var. Ve gelenlerin çoğu aşısız! Aşısız, bağışıklık sistemi çökmüş kişiler, kronik rahatsızlıkları olanlar, kanser hastaları, ileri yaştakiler maalesef ağır geçiriyor. Binlerce hasta takip etmiş bir hekim olarak ‘uzun kovid’ yaşayan aşılı hastaya rastlamadığımı söyleyebilirim. Hastalığı, hastaneye yatarak ya da yoğun bakımda geçirmek zorunda kalanlarda daha fazla görülüyor. Kaldı ki hastalığın yan etkileri henüz belli değil! Covid-19 geçirenlerin kalıcı bir sekeli var mı yok mu? Bunu zaman gösterecek. O nedenle aşı sadece günü kurtarmak ya da virüsün dolaşımdaki hızını azaltmak için değil, sağlıklı nesiller için de gerekli. Bu hastalığın da korunma yolu açık bir şekilde, ‘Aşı-maske-mesafe’dir.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***