T24 Ekonomi yazarı Uğru Gürses, TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamlarının düşük hesaplandığını, önümüzdeki aylarda enflasyonun yüzde 60’ı bulabileceğini söyledi. TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranlarının son 20 yılında en yüksek oranı olduğunu belirten Gürses, asgari ücretlinin alım gücünün sıfırlandığını, orta sınıfın da çökmeye başladığını belirterek “Ankara, çöküşe götüren politikalarda ısrarcı görünüyor” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ocak ayına ilişkin enflasyon oranlarını açıkladı. Buna göre enflasyon aylık bazda yüzde 11,10 artarken, yıllık bazda 48,69’a yükseldi. Böylelikle aralıkta 38,06 olarak açıklanan yıllık enflasyonda, 19 yıllık zirve yüzde 48,69 ile yenilenmiş oldu.
Ekonomi uzmanları ve akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) yaptığı hesaplamalara göre ise enflasyon ocak ayında aylık yüzde 15.52 artarken, son 12 aylık artışı ise yüzde 114.87 olarak gerçekleşti.
T24 Ekonomi yazarı Uğru Gürses, TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarını, bu oranların vatandaşın cebine etkisini ve ekonominin önümüzdeki aylarda nasıl bir seyir izleyebileceğini Murat Sabuncu‘ya yorumladı.
Enflasyon verilerine ve Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin açıklamalarına bakıldığında enflasyonun burada durmayacağını ifade eden Gürses, “Muhtemelen Şubat ayında yüzde 50’lik bir enflasyona çıkacağız. Şubat ayı enflasyonu yüzde 2’lik bir artış olursa zaten 50’nin üzerine çıkıyoruz. Bu nisan-mayıs aylarında devam ederse enflasyon yüzde 55-60’lara doğru çıkmış olacak” dedi.
“Enflasyonun 90’lık bir ivme ile gidiyor”
Ara malı fiyatlarındaki ve enerji fiyatlarındaki maliyet artışın bu şekilde devam etmesi durumunda bunun enflasyona da yansıyacağını söyleyen Gürses, Dolayısıyla, aylık yüzde 2’lik artış gelirse bile öpüp başımıza koyalım. Çekirdek enflasyonda yüzde 7’ye yakın bir artış var. Son 3 aylık ortalama da yüzde 7 civarında. Bu bize yüzde enflasyonun 90’lık bir ivme ile gittiğini gösteriyor” diye konuştu.
Enflasyonun Anadolu’daki kentlerde de yükseldiğini belirten Gürses, kira artış oranlarında düşük oran gösterildiğini ve bunun TÜFE’yi düşük çıkardığını söyleyerek “İnsanların sokakta karşılaştığı fiyat artışı yüzde 55. Asgari ücrete yapılan zam TÜİK enflasyonun da gerisinde kalacak. Asgari ücrete yapılan yüzde 50’lik zammı peşin olarak ödenmiş bir enflasyon olarak görebiliriz” dedi.
“Orta sınıf çöküyor, satın alma gücü sıfırlanmış durumda”
Enflasyonun insanların gelirlerini ve satın alma gücünde yıkıma neden olduğunu ve bunun ekonomi politikalara bakıldığında tahmin edilebilir olduğunu söyleyen Gürses, “Orta sınıf artık daha çok günlük geçinme derdinde. Bu gelen enflasyonun yüzde 75’i geçinmeyi doğrudan etkileyen kalemler. Bu da orta sınıfı aşağı doğru itiyor. Asgari ücrete yüzde 50 zam yapılırken, asgari ücretin üzerindekilere ne kadar zam yapıldığını bilmiyorduk. Muhtemelen asgari ücretin üzerinde kalan dilimlerde ciddi bir şekilde çöküş var ve muhtemelen asgari ücretli gruba doğru gerilediler. Bu ciddi bir refah kaybı demek. Refah kaybına toplum hiçbir şekilde razı gelmez” ifadelerini kullandı.
Enflasyonla birlikte bir asgari ücretlinin araba alabilmesi için 12 yıl boyunca yemeden içmeden çalışması gerektiğini söyleyen Gürses, “Bu çöküş, orta sınıfın ve dar gelirli grubun hayallerinin çökmesini de getiriyor. Bu Türkiye’de orta sınıfın ciddi bir şekilde çöküşüdür. Bulaşık, çamaşır makinası, araba gibi ithal ürünlerde satın alma gücü tamamen sıfırlanmış durumda. Ancak üst gelir grubundaki insanlar alabilecek gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.
“İktidar kendi eliyle enflasyonu patlattı”
Ekonomideki kötü gidişatın hem toplumsal hem de siyasal sonuçları olacağını söyleyen Gürses, “Biri iktidara zarar vermek istersen ne yapmak istersin diye sorsa, enflasyonun patlatılması derdim. Ama olan da bu. Kim ister ki enflasyon patlasın sokaktaki insan zarar görsün. Ama iktidar kendi eliyle bunu patlattı” dedi.
Muhalefetin mevcut ekonomik sorunlara ilişkin somut adımlar atması gerektiğini ve bunun için beklememesi gerektiğini belirten Gürses, “İktidarın politikalarını eleştirmek tamam ama buna karşı bir deniz feneri de koyması lazım muhalefetin” diye konuştu.
“Bu sürdürülebilir değil”
İktidarın döviz ve faiz politikasının tamamen zaman kazanmaya yönelik olduğunu ve doların durduğu yerin Merkez Bankası tarafından yapılan ‘ara kapı’ müdahaleleri olduğunu dile getiren Gürses, “Biz ne kadar zaman kazansak o kadar iyi diye düşünüyorlar. Ama bu sürdürülebilir değil. Sadece zaman kazanmaya yönelik bir adım olarak görülebilir” dedi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***