İsrail’in başkenti olarak kabul ettiği Kudüs’te belediye ekipleri, uluslararası tüm tepkilere rağmen işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Şeyh Cerrah Mahallesi’ndeki Salihiye ailesinin evini gece yarısından sonra yıktı. İsrail polisi daha sonra ev sakinlerini gözaltına aldı.
Salihiye ailesinin avukatı Velid Taye, “Büyük bir İsrail polis gücü, gece saat 03.00 civarı ailenin evine baskın düzenledi. Evde bulunanlardan bazılarına saldırdıktan sonra polis merkezine götürdü.” dedi.
Taye, İsrail güçlerinin yaptıklarını “vahşice” bir tasarruf şeklinde niteleyerek, polisin ev sahibi Mahmud Salihiye dahil yaklaşık 20 kişiyi gözaltına almasının ardından belediye ekiplerinin evi yıktığını kaydetti.
“Mahkemelerin kararı yerine getirildi”
İsrail polisi ile Kudüs Belediyesinden yapılan ortak açıklamada, “Bu sabah İsrail polisi, Doğu Kudüs’te özel ihtiyaç sahibi çocuklara okul yapılmak için ayrılmış arazilere inşa edilen yasa dışı binaların tahliye kararını yerine getirdi.” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, bölgenin tahliyesinin Kudüs Bölge Mahkemesi dahil tüm mahkemeler tarafından onaylandığına dikkat çekilerek, şöyle devam edildi:
“2017’de tahliye kararı verildiğinden beri, kaçak binalarda yaşayan aile üyelerine araziyi rıza ile teslim etmeleri için sayısız fırsat verildi ancak Kudüs Belediyesi tarafından yapılan görüşmeler ve tekrarlanan diyalog girişimlerine rağmen bunu reddettiler.”
Tahliyenin 16 Ocak’ta başladığı ve bu sabahın erken saatlerinde de devam ettiği aktarılan açıklamada, “Çok sayıda kişi, mahkeme kararını ihlal, şiddet içeren tahkimat ve kamu düzenini bozma şüphesiyle sorgulanmak üzere gözaltına alındı.” ifadelerine yer verildi.
İsrailli milletvekilinden yıkıma tepki
İsrail’deki koalisyon hükümeti ortaklarından sol eğilimli Meretz Partisi Milletvekili Mossi Raz sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, belediyenin polis koruması ve desteğinde evin gece yarısı yıkılmasına tepki gösterdi.
Raz, “İsrail güçlerinin hırsızlar gibi gece yarısı Salihiye ailesini donmuş sokağa atmak için geldiğini utançla yazıyorum. İşte Doğu Kudüs’te Filistinlilerin yaşamı böyle görünüyor.” ifadelerini kullandı.
İsrail güçleri, 17 Ocak Pazartesi günü Salihiye ailesini evlerinden çıkarmak için iş makineleriyle Şeyh Cerrah Mahallesi’ne gelmiş, ancak karşılaştıkları direniş üzerine aileye ait bir oto galeri alanı ile bir fidanlığın yıkımını gerçekleştirerek bölgeden ayrılmıştı.
Filistinli baba tüplerle evin çatısına çıktı
İsrail polisi, Kudüs Belediyesinin istimlak kararı üzerine Doğu Kudüs’te bulunan Salihiye ailesini, Şeyh Cerrah Mahallesi’ndeki evinden zorla çıkarmak üzere pazartesi sabahı bölgeye gelmişti.
Aile üyeleri ve polis arasında arbede yaşanırken, baba Mahmud Salihiye, ailenin diğer üyeleriyle birkaç tüp gaz alarak çatıya çıkmıştı.
İsrailli belediyeye ait iş makineleri, karşılaştıkları direniş üzerine aileye ait bir oto galeri alanı ile bir fidanlığın yıkımını gerçekleştirerek bölgeden ayrılırken, Salihiye ailesi ve İsrail polisinin bekleyişi devam ediyordu.
Evde 17 kişi yaşıyordu
Mahalle sakinleri Salihiye ailesinin evinde, çocuk, yetişkin ve yaşlı 17 kişinin yaşadığını ifade etti.
Salihiye ailesi, mülkün, İsrail’in Doğu Kudüs’ü işgal ettiği 1967’den önce kendilerine ait olduğunu belirtirken, Kudüs Belediyesi, Ürdün yönetimi döneminde bu arazinin bir vakfa ait olduğunu bu nedenle “Gaiplik Yasası” doğrultusunda 5 yıl önce araziyi istimlak ettiğini duyurmuştu.
Aile, bu kararın ardından 5 yıl boyunca tahliyenin önlenmesi için yargı mücadelesi vermiş ancak geçen yıl mahkeme tahliye kararını onaylamıştı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü: Savaş suçu
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) İsrail – Filistin Direktörü Omar Shakir, İsrail makamlarının Filistinli ailenin evini yıkmasını savaş suçu olarak nitelendirdi.
Shakir, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “İsrail gece yarısı Filistinli bir aileyi zorla kovdu ve savaş suçları sayılan Şeyh Cerrah’taki evlerini yıktı. Salihiye ailesi ikinci kez mülteci konumuna düştü. 1948’de Ayn Kerem’den kovuldular ve geri dönmeleri yasaklandı. Bu apartheid. Suçluları cezalandırın ve yargılayın. Suç ortaklığına son verin.” ifadelerini kullandı.
İsrail’deki iki kritik yasa
İsrail’in 1948’de tarihi Filistin topraklarında kurulmasıyla Doğu Kudüs’te yaşayan Yahudiler İsrail tarafına geçti. Topraklarını terk eden Filistinliler de o dönem Ürdün idaresindeki bölgelere göç etmek zorunda kaldı.
Tel Aviv yönetimi, 1950’de çıkardığı “Gaiplik Yasası” ile Ürdün idaresindeki bölgelere yerleşen Filistinlilere ait tüm mülkleri istimlak etti ve bunları Doğu Kudüs’ten göç eden Yahudilere verdi.
Ürdün idaresindeki Doğu Kudüs ve Batı Şeria’yı 1967’de işgal eden İsrail, ardından 1970’te çıkardığı yeni bir yasayla Yahudilere Doğu Kudüs’teki mülkleri geri alma hakkı tanıdı. Ayrıca sahibi bulunamayan taşınmazları da yine “Gaiplik Yasası” üzerinden istimlak etti.
İşgal altındaki Doğu Kudüs’te istimlak edilen mülkler, İsrail devleti tarafından Yahudi Ulusal Fonu gibi yerleşimci örgütlere veya şahıslara satıldı.
Hak örgütlerine göre, İsrail bürokrasisindeki işlemlerden habersiz Filistinliler, kuşaklardır yaşadıkları evlerin, yerleşimci örgütlerine veya şahıslara devlet eliyle satıldığını kapılarına gelen tahliye emirleriyle öğrendi.
Şeyh Cerrah’ta işgal altında yaşayan yüzlerce Filistinli, 1980’lerden bugüne İsrail bürokrasisi ve yargısı karşısında evlerinde kalma mücadelesini sürdürüyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***