https://www.youtube.com/watch?v=uIr7HbBUS9A
2022 yılında Türkiye’de bir kentin önemli bir bölümü, günler boyunca elektriksiz kaldı.
Isparta’da, elektrik kesintileri nedeniyle bazı mahalle ve köylerde, ısınmadan aydınlanmaya birçok ihtiyaç giderilemedi.
Uzun yıllardır ilk kez görülen bu olay, kamuoyunda zamlı elektrik faturaları üzerinden enerji sektörünün yoğun olarak tartışıldığı bir döneme denk geldi.
Peki Isparta’da tam olarak ne oldu ve neden böyle bir sorun yaşandı?
BBC Türkçe, Isparta’da yaşananları, kentte araştırdı.
Yoğun kar yağışı sonrası hasar ve arızalar
Her şey, Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve valiliklerin bölgeyle ilgili yaptıkları yeni hava dalgası uyarılarını takiben, 3 Şubat’ta kentin yoğun kar yağışı alması ve hava sıcaklığının düşmesiyle başladı.
Bunun üzerine enerji şebekelerinde arıza ve hasarlar meydana geldi.
Özellikle enerji nakil hatlarında buz yükü nedeniyle kopmalar yaşandı.
Kentin farklı noktalarında elektrikler gitti.
Merkeze bağlı Yakaören Köyü’nden Aytaç Örtücü, elektrikler ilk kesildiğinde bunun kısa süreli olacağını düşündüklerini anlatıyor:
“Saat 11-12 sularında elektriklerimiz kesildi. Beklentimiz elektriklerin gelebileceği yönündeydi. Kar yağışı devam etti. O süre zarfında belediyeye, valiliğe, elektrik şirketine ulaşmaya çalıştık. Sosyal medyadan durumu öğrenmeye çalıştık. Akşam sekizde gelebileceği söylendi. Biz de çok fazla önlem almadık. Sonra saatler ilerlemeye başladı, 10 dendi, 12 dendi, gece 2 dendi ve sonra ertesi gün oldu”.
Ancak birçok noktada elektrikler ertesi gün gelmediği gibi bazı yerlerde kesintiler günlerce sürdü.
Durum, ülke kamuoyunda ilk günlerde fazla gündeme gelmezken kesintilerin uzamasıyla gözler Isparta’ya çevrildi.
Bu sırada hem kamu kurum ve kuruluşlarından hem de özel elektrik şirketlerinden takviye ekipler kente gitti.
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Isparta İl Temsilcisi Güner Merdan, elektriksiz bir yaşamı şu sözlerle anlatıyor:
“Biliyorsunuz ki elektriğin olmadığı bir ortamda başka bir şey düşünemiyoruz. Her şeyimiz elektrik. Hepimizin cep telefonu var, şarj bitiyor, şarj edecek yerimiz yok.
“Daha kötüsü üretim yapan tesislerimiz var. Adamın hayvan çiftliği var, hayvanı sağacak makinesini çalıştıramadı. Deposunda eti olan, bozulacak maddesi olan depolar oldu. Jeneratörleri yoksa çalışamadılar. Marketlerde jeneratör yoksa pos makineleri çalışmadı. Hayat bitiyor. Bir sıkıntı da ulaşım sıkıntısı oldu, ana yollara giremiyorlardı”.
Isınma için ev değiştirme ve su ısıtma yöntemi
Hava sıcaklığının eksilerde olduğu o günlerde en büyük sorunlardan biri de ısınma problemi oldu.
Güner Merdan’ın anlattığına göre bazı Ispartalılar elektriği gelen evlere gitti:
“Mahalle gezdik ya da misafir aldık. Sosyal medya üzerinden ‘Ben bir aile alabilirim’ diye paylaşımlar oldu. Yani soğukta kalan insanlara destek oldular”.
Birçok kişi ise evlerde ocakların ya da piknik tüplerinin üstüne su dolu tencereler koyup buharla evlerini ısıtmaya çalıştı.
Semra Örtücü, kendisi, yatağa bağımlı olan hasta eşi ve oğluyla o günlerde aynı odada uyuduklarını, sabaha kadar da tüp üstüne koydukları suyla ısındıklarını anlatıyor.
Köyler daha fazla etkilendi
Isparta’da kesintilerden en fazla etkilenen yerlerse köyler olmuş gibi duruyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na göre, önce sırasıyla il ve ilçe merkezlerine, ardından kırsal kesimdeki köylerin tümüne 8 Şubat gecesi elektrik sağlandı.
Kesintilerin başlamasının beşinci gününde gittiğimiz bazı köylerde, tüm hanelere henüz elektrik verilmemişti ve arıza çalışmaları sürüyordu.
O köylerden biri olan Büyükgökçeli’nin muhtarı Selçuk Öztürk, bir yandan koştururken bir yanda yaşadıklarını bize anlattı:
“O gün (kesintilerin ilk günü) kendi çabamızla bir jeneratör bulduk, içme suyumuzu temin ettik. Kimseyi mağdur etmeden suyumuzu açtık, sonra yollarımızı açtık. Sonra yetkililerin gelmesini bekledik. Bayağı bir ekiplerimiz geldi. Sivas, Çorum, Yozgat’tan geldiler, Allah razı olsun.
“Hayvancılık yapanlar bayağı bir mağdur oldular, süt sağım konusunda. Herkes jeneratör almaya gitti, alabilen aldı, alamayanlara bizim AFAD ekiplerimiz iki jeneratör verdiler, onu ailelere verdik, sırayla sağım yapılmasını sağladık. Bu şekilde mağduriyetleri giderdik.
“Dolaplardaki kışlık ürünler ise biraz telef oldu. Burada bir mağduriyetimiz oldu.”
Sokaklarda tepki de var konuşmakla ilgili çekince de
Isparta’da konuştuğumuz birçok kişi yaşananlara karşı tepkili.
Bununla birlikte görüştüğümüz kişilerin büyük bir bölümü haberde yayımlanacak şekilde açıktan bir görüş belirtmek istemedi.
Eski Başbakan ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in memleketi olan, Said-i Nursi’nin hayatının önemli bir bölümünü geçirdiği, bir dönem Gülen yapılanmasının da güçlü olduğu Isparta; bölgede sağ siyasetin önemli kalelerinden.
Son seçimlere baktığımızda Adalet ve Kalkınma Partisi’nin açık ara birinci güç olduğu, onu Milliyetçi Hareket Partisi’nin takip ettiği görülüyor.
Muhalefette, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) kentten milletvekili yok, İYİ Parti’nin bir milletvekili var.
Sohbet ettiğimiz kişiler tepkili olsalar bile genellikle iktidarı eleştirmemeye dikkat ediyorlar.
İktidarı eleştiren Isparta sakinlerinden Semra Öztürk ve Aytaç Öztürk ise yaşananlardan dolayı merkezi ve yerel yöneticiler ile şirketi suçladıktan sonra muhalefetin de Isparta’da kötü bir performans sergilediğini söylüyor.
Semra Öztürk, CHP İl ve ilçe yönetimlerinin kriz sırasında ciddi bir çaba sarf ettiğini ancak muhalefet partilerinin genel merkez düzeyinde olayla ilgilenmediğini, merkezden gelen ekiplerin de çok kısa süre Isparta’da kaldığını, halkın derdini dinlemediğini belirtiyor.
Aytaç Öztürk ise “İktidar, kamu kurumları, elektrik şirketi Isparta halkını zaten yüzüstü bırakmıştı. Ama muhalefet partileri de genel merkezleriyle yüz üstü bıraktı” diyor.
Koordinasyon eksikliği eleştirileri ve belediyeye tepkiler
Isparta’da yaptığımız görüşmelerde duyduğumuz eleştirilerden biri, kamu kurum ve kuruluşlarının, yerel yönetimin ve elektrik şirketlerinin kriz karşısında başta koordine olamadığı yönündeydi.
Ayrıca birçok Ispartalıdan belediyeye, hava şartlarına karşı yeterli hazırlık yapmadığı ve günlerce yolların açılmasını sağlayamadığı konusunda eleştiriler dinledik.
Konuştuğumuz muhtarlarsa belediyenin baştan itibaren çalıştığını söyledi.
Bu arada Antalya ve Burdur gibi CHP’li belediyeler, AKP’li belediyeye yardım teklif ettiklerini, ancak bu teklifin sorunun ilk günlerinde kabul edilmediğini belirtiyor.
BBC Türkçe ekibi olarak Isparta’da bazı AKP’li belediyelerin gönderdiği çeşitli araçlara rastladık.
Bu da dahil olmak üzere olay çevresindeki konularla ilgili görüş almak için belediyeye röportaj talebinde bulunduk ancak olumlu yanıt alamadık.
BBC Türkçe‘nin görüştüğü belediyeye yakın kaynaklar ise belediye yetkililerinin enerji alanının kendi sorumluluklarında olmadığı halde ortadaki manzarayla ilişkilendirilmekten rahatsız olduklarını belirtti.
Bu arada muhtarların afet karşısında yoğun bir çalışma içinde olduğunu gözlemledik.
Birçok yerde muhtarları, kepçelerle yol açma çalışmaları sırasında ya da elektrik ekiplerine yardım ederken gördük.
Fatih Mahallesi Muhtarı Osman Başpınar, bir kepçeden inip görüş verip tekrar kepçeye bindi:
“Vatandaşlarımız sıkıntı çekti ama kimse istemezdi. Perşembe gününden beri kepçelerin üstündeyiz. Cenab-ı Allah’tan gelen bir şey, kimse böyle bir şey istemez. Malum Isparta soğuk bir memleket. Eksi 15-16’yı bulduk. Belediye ve kurumlar her şeyi yapıyoruz. Biz de yolları açmak için elimizden geleni yapıyoruz”.
Bakım-onarım çalışmaları yapıldı mı? Dağıtım şirketi denetleniyor mu?
Tabii sorunla ilgili asıl büyük eleştiriler ise enerji şirketlerine yöneltiliyor.
Özel sektörün elindeki dağıtımcı şirketler, bakım ve onarım faaliyetlerini gerektiği şekilde yapmamakla eleştiriliyor.
BBC Türkçe, 2013’te özelleştirilme süreci tamamlanan, bugün Cengiz ve Koloğlu Grubu’nun elinde bulunan, bölgenin elektrik dağıtım şirketi olan Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş’ye (AEDAŞ) röportaj talebinde bulundu.
Yoğunluk nedeniyle röportaj veya görüş vermenin mümkün olmadığı cevabını aldık.
AEDAŞ’ın basın birimi bize, kamuoyuna yaptıkları son açıklamayı yolladı.
Şirket, bu açıklamasında farklı iddia ve eleştirileri reddediyor.
Dağıtımcı şirket ne diyor?
AEDAŞ, hava koşulları nedeniyle bölgede normalde 10 yılda gerçekleşen toplam arıza ve hasar sayısının bir günde yaşandığını, sorunun bundan kaynaklandığını belirtiyor.
Şirket, yeterli bakım çalışmaları yapılmadığı iddialarını da reddediyor ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) onay ve kontrolü ile hizmet bölgesindeki tüm yükümlülükleri yeterine getirdiklerini; Antalya, Isparta ve Burdur’a 2013-2020 yılları arasında 4 milyar TL yatırım yaptıklarını belirtiyor.
Ayrıca şirkete göre rutin denetimler yapılıyor ve hatalı hiçbir işlem söz konusu değil.
EMO: Sorunun kaynağı özelleştirme ve piyasalaştırma
Elektrik Mühendisleri Odası’na göre, ortadaki sorunun asıl kaynağı ise enerji sektöründeki özelleştirme ve piyasalaştırma politikaları.
Sayıştay raporlarına göre Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş’nin (TEDAŞ) dağıtım şirketlerinin eksik denetlediğini belirtiyor EMO ve 2020’de yapılan bir değişiklikle bu şirketlerin denetiminin özel şirketler tarafından yapılmasının önü açıldığının da altını çiziyor.
Odaya göre “Bu dönüşüm gerçekleşirse bütün ülkenin akıbeti Isparta gibi olabilir”.
Oda ayrıca, elektrik iletim alanındaki Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi’yle (TEİAŞ) ilgili özelleştirme sürecinin de derhal sonlanması için çağrı yapıyor.
EMO, hem bu kesintiler hem de son zamlar karşısında çözümün enerji sektörünün yeniden tamamen kamulaştırılması olduğunu savunuyor.
Hem Isparta’da yaşananlarla ilgili hem de genel olarak enerji sektöründeki özel şirketlerin rolü ve denetimleriyle ilgili görüş almak için Enerji Bakanlığı yetkilileriyle iletişime geçtik.
Ardından bakanlığa yazılı gönderdiğimiz sorulara bu haberin yayımlandığı tarihe kadar yanıt alamadık.
Bir yanda kesintiler bir yanda zamlı faturalar
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Isparta’daki elektrik faturalarının tahsilatının bir ay süreyle ertelendiğini duyurdu.
Yakaören Köyü’nden Aytaç Örtücü bu karara tepki gösteriyor ve “Isparta halkına böyle bir acı, tecrübe yaşattıktan sonra faturaların bir ay ertelenmesi halk için çok önemli değil. Siz zaten yüzde 127’ye varan bir zam yapmışsınız. Türkiye’nin her yerinde halk tepkili” diyor.
Kent merkezinde konuştuğumuz eczacı Mustafa Başer de zamlı fatura gündeminin Isparta’da da olduğunu anlatıyor:
“Esnafın iş yapma şansı olmadı. Hem elektrik kesilmesi hem de insanların dışarı çıkamaması nedeniyle bir hafta mağdur oldu. Bu son ayda faturalar zamlar nedeniyle yüzde 100 arttı. Bunun sürdürülmesi mümkün değil.
“Bazı esnafların işletmelerini sürdürebileceklerini düşünmüyorum, kapatırlar diye düşünüyorum. Elektrik kesintisi Isparta’ya özel bir şey de Türkiye genelinde olan yüksek fatura olayı burada da var.”
Bir yanda Isparta’daki kesintiler diğer yanda zamlı elektrik tarifeleri.
Türkiye’deki enerji sektörü ve elektrik şirketleri, uzun süre tartışılmaya devam edecek gibi duruyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***