PELİN CENGİZ
Uluslararası terminolojiye “beyaz fil” olarak giren mega projeler, dünyanın her yerinde ya dış borçlanmalara, ya önemli yerinden edilmelere hatta katliamlara ya da dev zararlara neden oluyor. Bu projeler ekonomik anlamda refah, istihdam, gelir artışı gibi artılara sahip olmadığı gibi toplumsal ve sosyal anlamda da huzur sağlamıyor, yarardan çok zarar getiriyor.
Hikaye o ki, Asya’da Tayland Kralı tarafından beyaz filler, kutsal sayıldığından ve bulunduğu haneye zenginlik, güç getireceğine inanıldığından günlük işlerde kullanılmaz ancak, bu fillerin bakımı için gereken her türlü masraf da göze alınırmış. Kralın beyaz fil hediye ettiği sevdikleri, beyaz fili besleyebilecek maddi desteği alırken, beyaz fil hediye edilen sevilmeyenler ise bu masrafın altından kalkamayarak çökermiş. Kralın kutsal hediyesine bakamayanlar toplum gözünde itibarsızlaşırmış.
Aslında beyaz fil metaforu, masraflı ve kullanışsız projeler için kullanılıyor. Son yıllarda dünyanın pek çok yerinde büyük bir ihtiyaca cevap verecekmiş gibi sunulan, işletme ve yatırım maliyetleri yüksek olduğu için yarardan çok zarar getiren, ekoloji ve yaşam alanları üzerinde büyük tahribatlar yaratan, yereldekilerin talep ya da ihtiyaçlarına kulak vermek yerine merkezi yönetimler tarafından yereldekilere empoze edilen mega projeler, “beyaz fil” olarak nitelendiriliyor.
Bugün Rusya-Ukrayna arasında giderek sertleşen gerilim, başta Almanya olmak üzere Avrupa’nın kucağına dev bir beyaz fil bırakmış gibi görünüyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçı bölgeler Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlığını tanıyan kararnamelere imza atmasının ve bölgeye asker gönderme emrini vermesinin ardından Almanya, bir süredir tartışmaların odağında yer alan Kuzey Akım 2 (Nord Stream 2) boru hattı projesini durdurma kararı aldı.
Alman Hükümeti, 11 milyar dolarlık Kuzey Akım 2 doğalgaz boru hattı için onay sürecini durdurdu. Karar, Almanya Başbakanı Olaf Scholz tarafından bir basın toplantısında duyuruldu. Scholz, “Rusya’nın son adımlarının ardından Kuzey Akım 2’ye ruhsat verilmesi artık imkansız, durumu değerlendirmeliyiz” açıklaması yaptı.
BIDEN’DAN AÇIKLAMA GELDİ
ABD Başkanı Joe Biden da, Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada, “Almanya’yla birlikte çalıştık. Kuzey Akım 2 boru hattı projesinin ileriye gitmeyeceğinde mutabık kaldık” dedi. Biden, birkaç hafta önce Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile Washington’da yaptığı görüşmenin ardından, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması durumunda Kuzey Akım 2 gaz hattının kapatılacağını söylemişti.
MEDVEDEV’DEN SERT TEPKİ
Rusya’nın Almanya’ya yönelik cevabı da gecikmedi. Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve eski Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, “Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Kuzey Akım 2 gaz boru hattının sertifikalandırılmasının durdurulması talimatını verdi. Peki. Avrupalıların yakında 1000 metreküp gaz için 2 bin euro ödeyeceği yeni bir dünyaya hoş geldiniz” dedi.
Avrupa’da 1000 metreküp doğalgazın yıllık ortalama fiyatı 2020’de 115 dolarken, bu rakam 2021’de 569 dolara çıktı. 2021’in son çeyreğinde Avrupa’da spot piyasada 2 bin 206 doları buldu.
Avrupa, tükettiği doğalgazın yaklaşık yüzde 40’ını yani 175 milyar metreküpünü Rusya’dan ithal ediyor. Rusya ise gazı Avrupa kıtasına ağırlıklı olarak Belarus ve Polonya sınırından geçen Yamal-Avrupa, Baltık Denizi’ni kullanan Kuzey Akım boru hatları ve Ukrayna üzerinden gönderiyor.
AB Komisyonu yetkilileri, üye ülkelerin gaz ithalatının yüzde 40’ını Rusya’nın, yüzde 38-39’unu Norveç’in karşıladığını belirtiyor.
KUZEY AKIM 2 PROJESİ NEDİR?
Toplam maliyeti yaklaşık 11 milyar dolar olarak hesaplanan Kuzey Akım 2 projesiyle yılda 55 milyar metreküp Rus gazının Baltık Denizi üzerinden Almanya’ya sevk edilmesi planlanıyor.
Maliyetin yarısını Rusya’nın devlet şirketi Gazprom, diğer yarısını ise Shell, ENGIE, OMV, Uniper ve Wintershall batılı enerji firmaları karşıladı.
Almanya ve ABD, 21 Temmuz 2021 tarihinde Rus gazının Almanya’ya taşınması amacıyla Kuzey Akım 2 doğalgaz hattı anlaşmasının sağlandığını duyurdu. Avrupa Birliği (AB), NATO, ABD Kongresi ve Almanya’nın komşularından özellikle Polonya ve Baltık devletleri arasında proje hakkında bir görüş birliği olmadan gerçekleşen anlaşma, Rusya’nın elinde bulundurduğu enerji gücünü Avrupa’ya ya da Ukrayna’ya karşı bir silah olarak kullanması hâlinde Rusya’ya yaptırım uygulanması yanı sıra Rus gazının Ukrayna üzerinden geçirilmesini de kapsıyor.
Kuzey Akım 2, Avrupa enerjisini Rusya’ya daha bağımlı hale getireceği için eleştiriliyor. Ukrayna ve Polonya ise kendi topraklarından geçmediği için karşı çıkıyor. Kuzey Akım ve Kuzey Akım 2 hatları dışında Rus gazını Avrupa’ya gönderen mevcut boru hatları Ukrayna üzerinden geçiyor. Bu iki hat ise Ukrayna’nın gaz transit ücretlerinden 1,8 milyar euro kaybetme ihtimalini doğuruyor.
Polonya ise hattının kendi topraklarından değil, doğrudan deniz altından Almanya’ya ulaşmasını eleştiriyor. Sonuç olarak bu hat, Ukrayna’ya transit ücreti ödemeden Avrupa’ya doğrudan gaz gönderebilmeyi sağladığı için Rusya’ya büyük bir avantaj sağlayacaktı ve şimdi durdurulması işi çok değiştirdi.
Rus şirketi Gazprom liderliğinde tasarlanan ve inşaatı Eylül 2021’de tamamlanan 1.230 kilometre uzunluğundaki Kuzey Akım 2 projesinin gerekli onaylar verilmediği için henüz faaliyete geçmedi. Ruhsatlandırma çalışmaları 8 Eylül 2021’de başladı ve halen devam ediyordu.
İnşaatı defalarca ertelenen Kuzey Akım 2 projesine hem AB hem de ABD’den itirazlar geldiği biliniyor. Ukrayna, mevcut durumda geçiş ülkesi olarak önemli bir konuma sahipken, Kuzey Akım 2 ile bu ülkenin devre dışı kalacağı belirtiliyor.
Kuzey Akım 2, Polonya ve Ukrayna gibi Doğu Avrupa ülkeleri için transit gelirlerin kaybedileceği anlamına geliyor. Aynı zamanda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in önemli bir projesi olarak görülüyor. Bu nedenle AB’ye Rus gazının, Ukrayna ulaşım ağından bağımsız olarak gönderilmesi Rusya için kritik önem taşıyor.
ALMANYA’NIN ENERJİDEKİ İKİLEMİ
Almanya’da aralık ayında göreve gelen Sosyal Demokrat Parti-Yeşiller-Hür Demokratlar koalisyonunun Kuzey Akım 2 projesine Angela Merkel Hükümeti kadar sıcak bakmadığı biliniyor. Yeni hükümet, yaşanan son krizde Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması durumunda projeyi durduracağı mesajını zaten vermişti.
Ancak, bu Almanya’nın enerji arzı için göründüğü kadar kolay bir karar değil.
Doğalgazda neredeyse tamamen dışa bağımlı olan Almanya, doğalgaz ihtiyacının yarıya yakınını Rusya’dan karşılıyor. Fosil yakıtlar ve nükleer enerjiden çıkış stratejisi izleyen Almanya, Avrupa’nın en büyük ekonomisi olarak enerji arzını güvenceye almak zorunda.
Avrupa’da en fazla doğalgaz tüketen ülke olan Almanya’nın enerji ihtiyacının 2030 yılına kadar yüzde 25 oranında artması bekleniyor. Nükleerden çıkış stratejisi çerçevesinde geçen yıl son altı nükleer santralden üçü kapatılmıştı. Geriye kalan üç santralin de yıl sonuna kadar kapatılması planlanıyor. Bu durum, enerji güvenliğini Berlin açısından daha da acil bir konu haline getiriyor.
Son dönemde tırmanan enerji fiyatları ve doğalgaz stoklarındaki hızlı düşüş de Alman ekonomisini zor durumda bırakıyor. Alman Ekonomi Bakanlığı verilerine göre bir yıl önce yüzde 82 seviyelerinde olan doğal gaz stokları yüzde 35-36 seviyesine gerilemiş durumda. Alman iş dünyası da, dünyada rekabet gücünü koruyabilmek için sanayide enerji fiyatlarının düşmesi gerektiği vurgusu yapıyor.
KUZEY AKIM 2 PROJESİ GERÇEKTEN GEREKLİ Mİ?
Enerji modelleme kuruluşu Artelys tarafından 2020 yılında yapılan bir araştırmaya göre, boru hattı projesi açılışından bu yana tartışmalı. Çünkü, gelecekteki Avrupa enerji arz güvenliği için gerekli değil. Çalışma, Rusya’dan gelen uzun süreli arz kesintisi karşısında bile, Avrupa’nın gaz arzını korumak için herhangi bir yeni gaz altyapısına ihtiyaç duymadığını ortaya koyuyor.
Avrupa’nın gaz iletim şebekesi operatörleri ENSTO-G tarafından yapılan son modelleme Avrupa enerji arz güvenliği için Kuzey Akım 2’nin gerekli olmadığını ortaya koyuyor. Modellemede, Kuzey Akım 2’nin olmaması halinde hiçbir ülkenin talep riski altında olmayacağı belirtiliyor.
İklim diplomasisi ve enerji politikaları üzerine çalışan düşünce kuruluşu E3G Berlin Kıdemli Politika Danışmanı Maria Pashtukova, “Almanya ve Rusya, Kuzey Akım 2’yi inşa etmeye karar verdiğinde, AB’nin stratejisi, gaz arzını çeşitlendirerek enerji güvenliğini artırmaktı. İşler değişti, 2020’lerde gaz tüketiminin azalacağı artık açık ve AB’nin bugünkü hedefi, yeni bağımlılıklardan kaçınarak yenilenebilir enerjiye geçiş yapmak. Bu, Almanların onlarca yıldır süren yatıştırma ve “ticaret yoluyla değişim” politikalarından kopan tarihi bir andır” dedi.
Energy Watch Group Başkanı Hans-Josef Fell ise, “Kuzey Akım 2 sertifikasyonunun sona erdirilmesi, iklime zarar veren fosil altyapısına yapılan yatırımların ne kadar tehlikeli ve güvensiz olduğunu gösteriyor. Yerli yenilenebilir kaynaklar, arz güvenliğini ve iklim korumasını sağlayarak jeopolitik kriz zamanlarında, fosil yakıt kaynaklara bağımlılığı veya fiyat artışlarını düşünmek zorunda kalmadan bağımsız siyasi kararlara yol açıyor” açıklaması yaptı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***