YORUM | ALPER ENDER FIRAT
“84 yaşındaymış FETÖ tutuklusuymuş ve ölmüş.” Cumhuriyet Gazetesi, Nusret Muğla’nın cezaevinde ölmesini böyle veriyor.
İnsan bir çekirgenin ölmesi karşısında bile bu kadar plastikleşip insanlıktan çıkmaz. Ama zulüm altında öldürülen yaşlı bir adamın, bunların gözünde bir çekirge kadar bile kıymeti yok.
Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre kurulup bankacılık yapan bankaya para yatırdığı için tutuklanmasına söyleyecek tek kelimesi yok. Bütün katillerin serbest bırakıldığı bir ülkede, yatalak halde bile tutuklu kalmasına tek bir cümle etmiyorlar. Ama Bülent Arınç’ın arkasından mesaj yayınlanması affedilmez bir suç olduğu için Cumhuriyet Gazetesi hemen haber yapıp gerekli yerlere ihbar ediyor.
On yıllardır yaptıkları gibi hiç değişmeyen, başkalaşmayan, eksilmeyen bir kinle yazmaya, hedefe koymaya devam ediyorlar.
Cumhuriyet Gazetesi özelinde bir kere daha ortaya çıkan bu kinin, bu nefretin sosyolojik bir açıklaması yok, gerekçesi yok, hele anlamı hiç yok.
Bu kin Şeytanın, Ademoğlundan nefret etmesi gibi bir şey. Şeytan kıyamete kadar bu kinden vazgeçmemesi gibi bunlar da var oldukları sürece vazgeçmeyecek galiba.
Hiçbir şey yüreklerini soğutmaya yetmiyor. Onlarca çocuğun Meriç’te, Ege’de ölmesi kafalarında zerre kadar soru işareti oluşturmuyor. Yüzlerce hamile, lohusa kadının hapsedilmesi, zincirlere bağlı doğum yapması ruhlarında tek bir esneme meydana getirmiyor.
84 yaşında bütün suçu bankaya para yatırmak olan hayatı başkasına iyilik yapmakla geçmiş bir adamı göstere göstere hapiste öldürüyorlar; akıllarında ‘ne oluyor’ diye bir tek bir soru işareti oluşmadığı gibi ü insani bir tepki veren Arınç’ı ihbar hattına şikayet ediyorlar.
Bu kini 15 Temmuz’dan sonra edinmiş değiller; son yıllarda ülkede oluşturulmuş nefret söyleminden etkilenerek de bu hale gelmediler. 80’lerde de 90’larda da 2000’lerde de aynı kini içlerinde hep taşıyorlardı. Hiç azalmayan, eksilmeyen bir kararlılıkla on yıllardır ve sürekli nefret ediyor kin duyuyorlar. Erdoğan’ın dediği gibi kinleri dinleri haline gelmiş.
Peki ama neden? Neden? Hangi öfke yaşlı bir adamın cezaevinde öldürülmesinden mutluluk duyar. Üstelik öldürülen adamla hiçbir ilişkileri olmamış, yaşlı adam onlara tek kötü söz söylememiş, hatta hayatı boyunca kimseye kötülük yapmamış. Mazlum, mağdur ve zayıf olduğu için zulüm ile öldürülmüş bir yaşlı insan… bunlara ne yapmış olabilir ki nefret bataklığından çıkamıyorlar.
Bu kinlerine sebep, Balyoz-Ergenekon davaları ve orada tutuklananlar değil. Böyle olsaydı Balyoz ve Ergenekon davalarının savcısı başta olmak üzere bütün AKP’li yazar ve gazetecilerine de birkaç cümle ederlerdi. Kinlerinin başlangıcı da Ergenekon davaları değil, ondan çok daha önce de aynı şiddetle nefret ediyorlardı.
Bu sebepsiz ve bahanesiz kini açıklamakta ben güçlük çekiyorum. Ülkücülerle, AKP’li dinbazlarla bir olup bize öfke kusmalarının tek bir açıklaması olabilir o da şeytanla kurdukları ittifak ve ilişkidir. Kusura bakmayın ben başka bir şekilde izah edemiyorum.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***