Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sema Kultufan Turan, “Genellikle aşısız bireyler ve aşısı tamamlanmamış kişiler, yüzde 90’lara yakın oranda yoğun bakıma gelen kişilerin görüntüsünü oluşturuyor. Bu yüzden aşı bizi ciddi hastalıktan koruyor” dedi.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Ankara Şehir Hastanesi Yoğun Bakım Koordinatörü Prof. Dr. Sema Kultufan Turan, son zamanlarda artan vaka sayısının ve buna bağlı olarak da aynı şekilde artış gösteren ağır hasta sayısının yoğun bakımlara da yansıdığını söyledi. Prof. Dr. Turan, aşılamanın öneminin yoğun bakımlarda direkt hissedildiğini vurgulayarak, şu an yoğun bakımlarda yer alan hastaların çok büyük bir oranının aşısını olmamış kişilerden oluştuğunu belirtti.
Aşılamanın pandemi zincirini kıracak en büyük silah olduğunun altını çizen Prof. Dr. Turan, aşı olmayan genç hastaların da yoğun bakımlarda görüldüğünü söyledi. Turan, ayrıca şu an tüm dünyada görüldüğü gibi Türkiye’de de Omicron varyantının aktif bir şekilde görüldüğünü ve bulaş oranı diğer varyantlara göre daha yüksek olduğu için bir an önce aşı olmayan vatandaşların da aşılarını olması gerektiğini ve kişisel önlemlerin aynı şekilde devam etmesi gerektiğini vurguladı.
“65 yaş üstünün dikkatli olması lazım”
Son dönemdeki vakaları değerlendiren Prof. Dr. Kultufan Turan, şunları söyledi:
“Aslında Omicron ile birlikte Avrupa’da, Amerika’da artan vaka sayısı ülkemize de yansıdı. Daha sonrasında da vaka sayısında hızlı bir artış oldu. Bunların hastaneye ihtiyaçları ise önceki piklerden daha düşüktü. Ama tabii ki yine de hasta sayısı artınca yoğun bakıma ve hastaneye ihtiyaç duyan hasta sayısı da buna paralel olarak arttı. Ama bu hastaların tablosu daha önceki piklerden biraz farklı. Ya tamamen aşısız bireylerden ya da aşılarını tamamlamamış bireylerden oluşuyor. Özellikle de ileri yaş dediğimiz yaş grubunda olan hastalarımız söz konusu. Bu ileri yaş dediğimiz grupta da bildiğiniz gibi eşlik eden hastalıklar çok fazla oluyor. O eşlik eden hastalıkların da kötüleşmesi söz konusu. Omicron ile ilişkili ortaya çıkacak solunum yetmezliği gibi bir tablodan öte, altta yatan hastalıklarının kötüleşmesi yüzünden hastalar yoğun bakımda takip edilmek durumunda kalıyor. Bu nedenle de aşıya vurgu burada çok önemli. Hatırlatma dozlarını olmamış kişilerin özellikle 65 yaş üstünün çok dikkatli olması gerekiyor. Çünkü mutlaka altta yatan bir hastalık varsa o kötüleşiyor.”
Omicron varyantının çok kolay bulaşması göze alındığında aşılamanın çok önemli olduğuna dikkat çeken Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Turan, “Genellikle aşısız bireyler ve aşısı tamamlanmamış kişiler, yüzde 90’lara yakın oranda yoğun bakıma gelen kişilerin görüntüsünü oluşturuyor. Bu yüzden aşı bizi ciddi hastalıktan koruyor. Bu çok önemli fakat maske gibi, mesafe gibi kurallar da aslında bulaştan bizi koruyor. O nedenle bu dönemde iki temel noktaya vurgu yapmak lazım. Birisi aşılama, bu çok önemli. İkincisi de tabii ki bireysel önlemler. Yani maske, mesafe ve hijyen. Son dönemde artış hızında bir azalma oldu. Son birkaç gündür biz hastanede bunu çok net hissediyoruz. Beklentimiz önümüzdeki günlerde daha da azalması. Yine söylediğim gibi aşı özellikle ciddi hastalıktan korumakta. Maske, mesafe gibi kurallar da bizi bulaştan korumakta. Bu ikisine özellikle dikkat etmemiz gerekiyor” diye konuştu.
“Kimde ağır seyredeceğini söylemek çok zor”
Nadiren de olsa yoğun bakıma genç bireylerin de geldiğini belirten Prof. Dr. Sema Kultufan Turan, “Nadiren de olsa gelebiliyor. Çünkü genç yaş grubunda aslında bir miktar Omicron varyantı ile ciddi hastalık olmayacağı inancı yaygın. Fakat hastalığın kimde ağır seyredeceğini öngörmek şu aşamada zor. O yüzden dünya literatüründe de görünüyor ki aşılama ile çok ciddi başarı sağlanıyor. Bu aşılamada yapılan en önemli şey de hatırlatma dozları. Dünya da artık bizim yaptığımız gibi hatırlatma dozlarına geçmiş durumda. Bu noktada yaş fark etmez. Mutlaka hatırlatma dozlarının yapılması gerekiyor. Kimin yoğun bakıma ihtiyaç duyacağını bu süreçte öngörmek çok da mümkün olmadı” açıklamasında bulundu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***